Demokrasiyi özümseyememiş kafaların yönettiği ülkelerde ya “Devlet Partisi” olur ya da “Parti Devleti.”
Bunların ikisi de, o ülke için ciddi sıkıntılar doğurur.
Gelişmiş demokrasilerde ve akıllı liderlerin bulunduğu ülkelerde Devlet ve Parti arasındaki hassas denge mutlaka korunur.
Ne Devlet’in Partiyi ezip demokrasiye zarar vermesini, ne de Partinin devleti ele geçirip, Anayasayı ve Hukuku çiğnemesinin önünün açılmasına izin verilir.
Demokrasinin standartlarını yükseltmek, milli iradeyi etkin kılmak, ileri demokrasi iddiasıyla iktidara gelen AKP, özellikle Yargıyı ve Polisi önce “Fethullah Terör Örgütüne” teslim etti.
FETÖ, CIA’nın emrindeki bir besleme olması nedeniyle, Türk Devletinin çok sayıdaki “Devlet Sırrı” CIA’nın eline geçti.
FETÖ ile AKP, paylaşım için kavgaya tutuşunca, ortaklık sona erdi.
AKP, hukuk kurallarını zorlayarak, suçlu-suçsuz ayırmadan, kendi siyasi rakiplerini de çuvalın içine atarak büyük bir operasyon başlattı.
15 Temmuz 2016’dan 4 yıl geçmesine rağmen, şaibeli operasyonlar bitmedi.
Milyonlarca insanın öldüğü, ülkelerin yıkıldığı 2.Dünya Savaşı 4 yılda bitti ama AKP Yargısının operasyonları hala devam ediyor! Görev yaptıkları son üç ilde, Saraya yaranmak için hukuku ve adaleti paspas yapan tetikçi Savcılar, bu gereksiz operasyonları sürdürecek gibi görünüyor!
CB Hükümet Sistemi denen ucube sisteme geçince, AKP daha da zorbalaşmaya başladı. Bir koluna Bahçeli’yi, diğerine Perinçek’i, güvendiği tarikatları ve Mafya Liderlerini arkasına alıp, Demokrasiyi, Hukuk Devletini, Laik Cumhuriyeti, özgürlükleri doğramaya devam etti.
Son bir senedir de AKP, önce parlamentoyu ve seçilmişleri dışladı. Devleti üçbeş tane geçmişleri karanlık Saray elemanlarıyla yönetmeye çalışıyor…
Son olarak AKP, “Terörizmin finansmanı ile mücadele” gerekçesiyle hazırladığı kanun teklifi ile, Cumhurbaşkanına “Mal varlığı dondurma yetkisi” verilmesi, İçişleri Bakanına da, ülkedeki tüm dernek ve Sivil Toplum Kuruluşlarını kapatma yetkisi, kayyım atamak gibi yetkiler verilmesi yarım yamalak demokrasimizin tabutuna son çiviyi çaktı.
AKP, Türkiye dışında Erdoğan’ın malvarlığı araştırılması, ABD ve AB yaptırımları sebebiyle çok sıkışık haldedir. AKP, öylesine çaresiz ve telaş içindedir ki, ABD Büyükelçiliğine İhvancı, Mavi Marmaracı birini atayabildi!
Dışta sıkışan AKP, içerde baskıyı her gün arttırıp, özgürlükleri yasaklayarak ülkeyi “Parti Devleti” yönetiminden tam bir faşist yönetime götürmektedir.
Biat kültürüne inanan İhvan kafalı AKP kafası, asla demokrat olamayacağına göre, sistemi ve Türk Milletini zorlamaya devam edecektir.
Çünkü AKP kafasına, seçimle gelenin seçimle gideceği bir anlayışı sokulamaz. Kafaları almaz!
Anayasayı defalarca çiğnemeyi, Yüksek Yargıyı kendi emrine almayı, kendisi gibi düşünmeyeni tamamen reddettiği, soygunu normal karşılamayı kendisinde bir “Hak” olarak gören bu ilkel kafadan başka ne beklenebilir ki!
Önümüzdeki dönemde yaşayacağımız çok zor günler için, lütfen suçlu aramayın.
AKP’nin Türk Milletinin başına ve Türk Devletine beka sorunu haline gelmesi, maalesef Türk Milletinin tercihidir.
Çaldılar, Cumhuriyetin kuruluşlarını üç kuruşa sattılar, sustuk!
Anayasayı çiğnediler, yasa tanımadılar, sustuk!
Adalarımızı, topraklarımızı işgal edilmesini sağladılar, sustuk!
İnat ve cehalet uğruna bir yılda 130 Milyar Dolarımızı yuttular, sustuk!
Çocuklarımızın geleceğini, Ortadoğu’nun militanlarına yedirdiler, sustuk!
Bu pislikler Türkiye’de eğlenirken, Türk çocukları Irak’ta Suriye’de öldüler, sustuk!
Kullanamayacağımız silahlara, teknolojiye 5,5 milyar dolar verdiler, sustuk!
Konya’nın 1/3’ü kadar yüzölçümü olan Katar’a Tank-Palet Fabrikasını sattılar, sustuk!
Sularımızın kullanım hakkını Katar’a ortak ettiler, yine sustuk…
Bizler, DOĞRU Partililer susmadık. Tehditlere, baskılara rağmen mücadele ettik.
Çarenin Türk Milleti olduğunu söyledik. Çaresiz değilsiniz, çare sizsiniz, dedik.
İyice düşünüp, kaderinize el koymaya, yavrularınızın geleceğine sahip çıkmaya karar verirseniz bizler DOĞRU Parti olarak Türk Milletinin emrindeyiz.
Tek başımıza kalsak da, Atatürk’ün emanetine sahip çıkacağız.
Şehit kanlarıyla sulanmış bu vatanı, tarikat ve cemaat artıklarına bırakmayacağız. Takdir Aziz Türk Milletinindir…
Sağlık ve başarı dileklerimle 22 Aralık 2020
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı