CHP; CHP Yöneticileri, şu gerçeği kabul etmek zorundadır; Eğer başka bir amaçları yoksa veya kasten yapmıyorlarsa, muhalefet görevini gereği gibi yerine getiremiyorlar, getiremedikleri gibi sanki iktidar olmak da istemiyorlar! CHP’nin görüntüsü maalesef böyle. Konu Türk Demokrasisini ve Lâik Cumhuriyeti korumak olunca, kimseye keyif bağışlayacak halimiz yok, elbette ki doğru bildiklerimizi yazacağız.
Ülkenin içinde bulunduğu iç-dış ve ekonomik şartların bilincinde olarak şu sorulara yanıt verecek bir CHP yetkilisi arıyorum; Seçimlerden önce TV’lerde defalarca her sandıkta temsilci bulunduracağınızı, sandık güvenliğinin sizin teminatınızda olacağını ve merak etmememizi Türk Milletine taahhüt ettiniz. -Son referandumda toplam sayısı yaklaşık 175 bin olan oy sandıklarından tümünde sandık görevliniz var mıydı? -Kaç sandıkta görevliniz yoktu ve bu sandıklarda toplam kaç seçmen vardı? -Tüm ülkede sandık güvenliğini sağlayabildiniz mi? Bunları yerine getirdiğinizi iddia edecekseniz, Sayın Kılıçdaroğlu geçen hafta niçin, “Referandumda gerçekte HAYIR oylarının oranı %51,7 dir” dedi?
Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısı M. Günal Ölçer adlı dostumun (www.polimetre.com) adresinden ulaşabileceğiniz bir çalışma grubu var. Günümüzün en önemli ve en zor mesleklerinden biri olan Veri Madenciliği dalında uzman ve başarılı kişiler. CHP gibi köklü bir partinin bu tarz bilimsel çalışan kuruluşlarla profesyonelce ilgilenmesi ve yararlanması şarttır.
Sizlere Polimetre’nin çalışmalarından küçük bir örnek vermek isterim. Kasım 2015 Milletvekili Seçiminde Siyasi Partilerin (0-1-2) Oy Aldıkları Sandık Sayıları ve bu sandıklardaki kayıtlı Seçmen Sayıları, adlı rapordan sadece CHP’nin aldığı oyları irdeleyelim;
CHP’nin (0-1 -2) oy aldığı sandık sayısı= 18 bin 997 Bu sandıklardaki toplam seçmen sayısı= 3 Milyon 927 bin 551 (4 Milyon kadar) Bu sandıklarda CHP’nin aldığı oy= 14 bin 288 (on dört bin iki yüz seksen sekiz)
Bu sandıklar genelde CHP’nin sandık görevlisi ve müşahit bulunduramadığı kırsal kesimlerdeki “KONTROL EDİLEMEYEN” ve her türlü müdahaleye, hırsızlığa açık sandıklardır.
Gördüğünüz gibi yaklaşık 4 Milyon seçmenden, CHP’nin aldığı oy yaklaşık sadece 14 bin oy! Binde yarımdan daha az. Gerçek böyle mi?
Polimer ’in başka bir ilginç tespit ise; -16 Nisan referandumunda HDP (Hayır) oyu kullanacağını açıklamıştı! Referandumda, hayırların HDP oylarından AZ olduğu mahalle sayısı; 6,585 adet. Bu mahallelerde toplam (HDP-HAYIR) oy farkı= 441,156. Sizce, HDP seçmeni hangi sebeple EVET oyu kullanır? Devlet baskısı ile sandıklara müdahaleden başka bir yol aklınıza geliyor mu? 441,156 oyu EVET bloğundan alıp, gerçek yeri olan HAYIR bloğuna eklediğinizde fark 882 bin 312 olur! Neredeyse referandumdaki oy farkı kadar…
Eğer bu sandıkları kontrol edip, oyları tutanaklara doğru olarak yazdıramazsanız yarışı baştan kaybedersiniz! Bunun üstüne “Mühürsüz oy-zarf” kullandıran YSK desteği, oy kaydırmaları, devlet gücü ile oyların devşirilmesi, İmam-Cemaat-Tarikat desteği eklenince yaklaşık %10 tutarında oy ’un haksız ve yasalara aykırı olarak AKP’ye kaydırıldığı sonucu ortaya çıkar. Türkiye’yi “Tek Adam Diktasına” götürecek 16 Nisan 2017 referandumu işte böyle kaybedildi.
Polimetre’nin önerilerinden biri de şudur; Madem ki tek başınıza, tüm Türkiye’de “Sandık Güvenliğini” sağlayamıyorsunuz, üstelik yasal olarak seçim güvenliğini sağlamakla görevli olan devlet görevlileri AKP elemanı gibi çalışıyorsa, sizde destek alın! Başlattığınız “Sandık Güvenliği ittifakını” ciddi olarak inceleyip, karara bağlayın.
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, HDP, DP, DYP’nin de katılımıyla oluşturulacak “Sandık Güvenliği ittifakı” büyük ölçüde hırsızlığı önleyecektir.
Saadet Partisi katılmadan önce, yapılan bu yöndeki çalışmaya göre, 3 parti sandık güvenliği için beraberce çalışırsa; 18 bin 997 “Kontrol Edilemeyen Sandık 1,879’a (bin sekiz yüz yetmiş dokuza), 3 Milyon 927 bin 551 olan “Kontrol Edilemeyen Oy” 160 bin 376’ya düşecektir. Yani hırsızlık, oy kaydırılması büyük ölçüde ortadan kaldırılacaktır. Saadet Partisinin ve DP-DYP’nin katılımıyla %100’e yakın sandık güvenliği sağlanacaktır.
Şimdi CHP Yönetiminden beklenen “VATAN HİZMETİ” şudur. CHP’yi Nuh’un gemisi gibi yapmak. Yani sandıkları koruyup, demokrasiyi yaşatmak için herkesi iş birliğine ve yardıma çağırmak! Kılıçdaroğlu, diğer Genel Başkanlarını davet edip, bugünden “Sandık Güvenliği
İttifakı” oluşması için çalışmalara başlamalıdır. Hangi bölgelerde, hangi parti en ideal şekilde sandığa sahip çıkacaksa belirlenmeli ve profesyonellerce hazırlanacak programlarla sandık eğitimi başlatılmalıdır. Eğer tüm bunlara rağmen görevlisi olmayan sandık kalıyorsa, üniversite gençliğinden “masrafları karşılanmak şartıyla” görevli desteği alınmalıdır. Kontrol edilemeyen tek sandık kalmayıncaya kadar gece-gündüz bu çalışma devam etmelidir. Bu çalışmalar için; Hazine yardımı alan tek parti olan CHP, gerekli harcamayı yapmalıdır. Gerekiyorsa yardım kampanyası açılmalıdır.
Ayrıca Sayın Mehmet Ali Çelebi koordinesinde devam eden “1 Milyon Gönüllü Sandık Görevlisi” projesi sonuçlandırılmalı ve aynı konuda gayret sarf eden tüm sivil toplum kuruluşları ile müştereklik sağlanmalıdır.
Bunların yapılabilmesi için parti içi basit çekişmeler bitirilmelidir. Türkiye’nin en son şansı olan bu organizasyona karşı olan, hırsları akıllarının üzerine çıkmış kişiler, derhal kenara yani istirahate alınmalıdır.
2019 da bizler başarısız olursak ne parti ne de koltuklar kalır. Herkes aklını başına alsın…
Not: Perşembe Ankara’da önemli bir davam var. Cuma’ya kadar izin rica ediyorum.
Sağlık ve başarı dileklerimle 27 Mart 2018 Rifat Serdaroğlu