Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Şahin, Anayasa Mahkemesine HDP’nin kapatılması için dava açtı. HDP’nin terör örgütü PKK’yı açıkça desteklediği, hepimizin bildiği bir gerçek. Bu nedenle Başsavcımızın dava açmasını normal bir hukuki atak olarak görürüm. Şahin Başsavcımızdan şu soruların yanıtlarını beklemek de Türk Milletinin her ferdinin hakkıdır; PKK ve türevleri, emperyalist devletlerin uşaklığını “para-silah” karşılığı yapan, uyuşturucudan- organ kaçakçılığına kadar her türlü yasa dışı işleri yapan, çoluk-çocuk, genç-yaşlı, asker polis-sivil vatandaş ayıt etmeden insan öldüren, yıkan-yakan, Türk Devletinin düşmanı olan eli kanlı bir terör örgütüdür. HDP’nin kapatılması için hazırladığınız iddianamenizde; Neden ve hangi takdir hakkıyla, başlangıç tarihi olarak 6-8 Ekim Kobani olaylarını aldınız? Bu tarihten öncesi kayıp mı oldu? Erdoğan’ın verdiği emirle, PKK önderleriyle Oslo ve Londra’da yapılan görüşmeleri yok mu saydınız? Erdoğan’ın emriyle Öcalan ile yapılan görüşmelerden haberiniz olmadı mı? Erdoğan’ın emri ile başlatılan ve binlerce insanımızın ölümüne sebep olan “Çözüm Süreci’nin” ve “Akil İnsanlar” adıyla PKK’yı öven kişilerin hiç sorumlulukları yok mu? Bu görüşmelerin tutanakları Almanya’da kitap oldu. Haberiniz yok mu? Dış destekli PKK saldırıları 1984’ten beri devam ediyor. Şehitlerimiz, Gazilerimiz, sivil-resmi 54 bin insanımızın hayatını ve 400 Milyar Dolardan fazla ekonomik kaynağımızı çalan bu örgütün cinayetlerini ve bunlarla işbirliği yapan siyasetçileri ve dönemin iktidar sahiplerini neden yargılama dışında tutuyorsunuz? Sizin suç tarihini istediğiniz zamana göre ayarlamak gibi bir yetkiniz var mı? Örneğin, Habur Olayları ve Erdoğan’ın Vali ve Komutanlara “PKK’lılara dokunmayın” talimatı vermesi, size göre suç oluşturmuyor mu? Şahin Başsavcımız; Yargıtay Genel Kurulu Kararına göre FETÖ, T.C Devletini yıkmak üzere kurulmuş silahlı bir terör örgütüdür. Darbe girişiminde bulunmuş, insanların ölümüne ve yaralanmalarına sebep olmuş bu örgüt için de suç başlangıç tarihi olarak 17/25 Aralık 2013 belirlenmişti! Peki, 2003 yılından itibaren FETÖ ile ortaklık yapan, bu örgütü T.C Devletinin en hassas birimlerine sokan, Yüksek Yargıyı FETÖ’ya altın tepside sunan, binlerce suçsuz insanı hapse attıran siyasi iktidar mensupları “Rabbim bizi affetsin” dediklerinde suçları ortadan kalkmış mı oluyor? Şahin Başsavcımız; 31 Temmuz 2008 yılında Anayasa Mahkemesi, AKP’yi “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğuna” karar vermiş, hazine yardımını kesmiş ve AKP sabıkalı bir parti durumuna düşmüştür Aradan geçen 13 yılda AKP, Anayasamızın laiklik ilkesini defalarca ihlal etmiştir. Başsavcılık kayıtlarında bulunduğunu bildiğimiz ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Diyanet İşleri Başkanı, AKP Milletvekilleri, AKP Belediye Başkanları ve Kamu Kurumlarının sponsor olduğu Assam toplantılarında, yeni “İslam Anayasası” hazırlanmış, yeni bir devlet kurulacağı, başkentinin İstanbul, resmi dilinin Arapça olacağını kararlaştırılmıştır. Ayrıca kaçak kurslarda bir milyon çocuğun, birer Taliban militanı olarak yetiştirildiğini T.C Devleti Yargıtay Başsavcılığındaki memurların görmemesi, bilmemesi mümkün değildir. Başsavcılık bu gerçekleri hatırlayıp, görevini ve gereğini yapar mı, Erdoğan’ın Allah’tan af dilemesi, Başsavcılıkça geçerli kabul edilir mi bilemiyoruz. Fakat herkes şunu iyi bilsin ki, DOĞRU Parti tüm bu hukuksuzlukların hesabını, makamı ve mevkii ne olursa olsun sorumlularından mutlaka ve mutlaka hesap soracaktır. Adalet geç gelir ama her zaman hedefini bulur… Sağlık ve başarı dileklerimle 19 Mart 2021 Rifat Serdaroğlu DOĞRU Parti Genel Başkanı