Türk Milleti, Paranoyak hale gelmiş komplo teorisyenlerinden nefret eder bunlara prim vermez. Fakat 18 yılda AKP Türk Milletine o kadar yalan söyledi, o kadar çok aldattı ki, toplumun büyük bir kesimi AKP doğruyu söylese bile artık ona inanmıyor.
Bizler de virüs salgını geçinceye kadar AKP’nin neler yapmaması gerektiğini hatırlatalım ve uyaralım istedik. Çoban Ateşi hareketi gönüllüleri arasında, AKP’yi kurulduğu günden bu yana izleyen, demeçleri, verilen ve tutulmayan sözleri arşivleyen çok sayıda “AKP Uzmanı” var. Her hangi bir toplumsal olayda (Örneğin Koronavirüs olayında) AKP nasıl davranırsa, kendisine siyasi veya ticari rant sağlar, diye bu uzmanlara sorduk. Bakın neler söylediler;
-AKP, bu salgın olayını olduğundan çok fazla büyütür. -Bir taraftan insanları eve kapatırken, haram medyası kanalıyla “AKP dünyada salgınla mücadelede öncü oldu” gibi yalan propagandaya başlar ve her gün hızını arttırır.
-Ekonomik çöküşün sebebi olarak, virüs salgınını gösterir. Örnek; “Amerikan ekonomisi bile çökmek üzere! Biz ne yapabiliriz. Bu salgın, Allah’tan gelen bir felaket. İşin fıtratında var. Yoksa ekonomimiz tam da uçmaya başlamıştı! Korkmayın bu da teğet geçer!”
-Yerlerde sürünen Dış Politikamızı, özellikle Suriye ve Libya’daki rezaleti de virüs salgınına bağlarlar! Örnek; “Suriye’de ve Libya’da tam destan yazacakken, virüs salgını sebebiyle askerlerimizi geri çekmek zorunda kaldık! Ama dünyaya gücümüzü gösterdik. Kimse bizim gücümüzü test etmeye kalkmasın. Virüsün Esed tarafından üretildiği gibi bir duyum aldık, araştırıyoruz.
-AKP olarak kendi uçağımız-denizaltımız-elektrikli otomuzdan sonra Koronavirüs ve diğer virüsleri yok edecek, hammaddesi deve sidiği olan “Külyutmaz Aşısının” seri üretimine geçmek üzereyiz. Türkiye, dünyayı da kurtaracak!
-AKP, virüs salgını büyümektedir der. Önce olağanüstü hal, sonra da sıkıyönetim ilan eder. Ne kadar muhalifi varsa, “Virüs Destekçisi” olarak ilan eder ve hepsini Silivri Kampüsünde eğitime gönderir.
-AKP, sıkıyönetim altında baskın bir seçim yapar ve ölünceye kadar görev süresini uzatır…
Demokrasi, özgürlükler, hukuk devleti mi? Geç kardeşim geç! Bunlar dış güçlerin saçmalıkları. Bunlar virüsü öldürebilir mi? Bu laflar milletin karnını doyurur mu, der!
AKP uzmanlarının söyledikleri aşağı yukarı böyle. AKP bunları yapabilir mi? Geçmişinde yaptıklarına bakınca, maalesef yapamaz diyemiyoruz.
Eyy AKP, yukarıda yazılanları sakın yapma! Aklından bile geçirme! Muhalefet Partilerini, medyayı, TOBB’unki gibi yandaş başkanları kandırabilirsiniz. Ama Çoban Ateşi Hareketi Gönüllülerini asla kandıramazsınız.
AKP, virüs salgınını gerekçe gösterip, demokrasiyi özgürlükleri hukuk devletini askıya almaya kalkarsa, onlara öyle bir toplumsal direnişle karşı koyarız ki, virüsü bile arar hale gelirler!
Bu salgını, açık toplum ilkelerinde olduğu gibi halkla paylaşarak ve özgürlüklerimizi koruyarak yönetirlerse, elbette ki bu konuda destekleriz. Demokratik yöntemlerle AKP’yi devirmeyi, kriz sonuna kadar erteleriz…
Değerli Okurlar; Nasreddin Hoca, su almak için dereye göndereceği oğluna önce okkalı bir tokat atmış ve “küplere dikkat et, kırılmasın” diye öğütlemiş. Karısı; Çocuk suya gitmeden niye tokatladın, deyince Hoca; Tedbir aldım Hanım. Küpler kırıldıktan sonra tokat atsam ne olacak ki?
Bizler de, ülke ve dünya gerçeklerinden kopmuş, yolsuzluğa bulaşmış, biat kültürüne inanmış, İhvan kafalı, kendi içinden parçalanmaya başlamış bu AKP’yi önceden uyarmak istedik. Dinlerse kendi kazanır, demokratik yolla giderler. Dinlemezlerse, kararı sokağa çıkacak Türk Milletine bırakırlar. Sonra ne olur, bilinmez…
Not; Bugün Ankara’da yapmayı planladığımız “Kurucular Kurulu Toplantısını” her türlü toplu aktivitelerin iptali sebebiyle, ertelemek zorunda kaldık. Yasalara saygılıyız. Ama AKP sapıtırsa, toplantılarımız her yerde yaparız. Ovada, bayırda dağda her yerde. KHK’lar Sarayınsa, Türkiye bizimdir…
Sağlık ve başarı dileklerimle 14 Mart 2020 Rifat Serdaroğlu