Kılıçdaroğlu’nun “13 şehidin sorumlusu Erdoğan’dır” sözlerine CB Erdoğan yanıt verdi. Erdoğan, “Sen nasıl bir yüzsüzsün ya? Sende nasıl bir yüz var ya? Utanıp sıkılmadan Gara katliamındaki şehitlerin sorumlusu CB’dır diyorsun. Bunların sorumlusu CB’dır nasıl diyorsun ya! Terbiyesiz herif!” ifadelerini kullandı.
Fransız yazar Buffon, “Üslup, insanın ta kendisidir” der.
Bizde ise eskiler, “Üslûb-i beyan ayniyle insan” yani “Neyi nasıl söylüyorsan, sen de aynen öylesin” demek olan bu deyimi kullanırlardı.
Özetle üslup, kişinin konuşma tarzı ve hareketleri, onun iç dünyasının ve karakterinin aynasıdır…
AKP yöneticileri kadar, bir oy uğruna veya günü kurtarmak adına kişileri kullanmaktan, tarihi ve gerçekleri çarpıtmaktan, tek ayak üstünde kırk yalan söylemekten korkmayan, utanmayan bir ekip yoktur!
Bu ekip, Oslo’da ve Londra’da PKK’nın Avrupa’daki Uyuşturucu Baronlarının karşısına Türk Devletinin yetkililerini oturtup, PKK’yı Türk Devletinin muhatabı haline getirir, fakat ertesi gün döner ve muhalefet partilerini “PKK’ya destek” vermekle suçlar!
Bu sapkın ekip, Türk Askerini-Türk Polisini şehit etmiş militanlar için seyyar tuvalet gibi “Seyyar Mahkeme” kurar, katilleri adam başı 4 dakikada serbest bıraktırır, sonra muhalefet partilerini PKK ile işbirliği yaptınız, diye suçlar.
Bu ekibin ne vatan sevgisi, ne namus-ahlak anlayışı, ne Allah korkusu ve insanlardan utanmaları vardır. Türk Devleti son 19 senede, tarihin en büyük soygununa uğradı! Cumhuriyetin tüm eserleri üç otuz paraya peşkeş çekildi. Fakat 19 senede, 1 (BİR) tane olsun, devlet görevlisi veya siyasetçi, hırsızlıktan yargılanmadı! Çünkü hırsızlar iktidarda…
Bugün size AKP’nin yıllardır istismar edip oy deposu olarak kullandığı bir
“Siyasi Soygununu” anlatacağım.
AKP gibi İhvan kafalı siyasi İslamcıların ülkedeki oyları %8-12 dolayındadır.
Geri kalan oylar, “Merkez Sağ” oylardır. AKP bu oyları, yani inancını Allah rızası için yaşayan, çalışan, üreten, vergisini veren, ülkenin birliğine ve çağdaşlığına inanmış, vatansever, Atatürk’ saygı-sevgi duyan mütedeyyin kitlenin oylarını almak için, Merkez Sağı parçalamış, Mehmet Ağar-Erkan Mumcu eliyle
DYP-ANAP birleşmesine engel olmuş, ve muhalefet partilerinin beceriksizliği yüzünden bu oyların üzerine oturmuştur…
AKP, bu oyların üstüne oturmak için rahmetli Menderes’i kullanmaktan da utanmadı! Menderes’in ve 1950-1960 arası iktidar olan Demokrat Partinin, AKP ile yakınlığı dünya ile mars gezegeni kadardır!
1950-1960 arası DP İktidarını, dönemin şartlarını göz önüne alarak her ortamda tartışırız. Çünkü biz, “Eğriye eğri, doğruya DOĞRU” diyen bir gelenekten geliyoruz! Bugün konumuz bu değil. Bugün AKP’nin, Menderes ve Demokrat Parti ile hiçbir ilgisi olmadığını kanıtlamak istiyoruz.
Rahmetli Menderes, Atatürk tarafından siyasete alınmış, İnönü-Bayar ile birlikte savaşmış “İstiklal Madalyası” sahibi bir vatanseverdir.
-Siz kimsiniz AKP yöneticileri? Sizin geçmişinizde İskilipli ’den başka ne var?
Menderes ve DP Milletvekilleri Yassıada’da “Özel olarak” kurulan bir mahkemede yargılanmışlar, içlerinden bir tanesi bile “Yolsuzluk” suçlamasına muhatap olmamış namuslu kişilerdir.
-Sizin, değil “Özel Mahkemede”, normal bir mahkemede hesap verme cesaretiniz var mı, eyy AKP yöneticileri?
Menderes’in 3 oğlu, hiçbir şekilde devlet işlerine karışmadılar! Babaları buna izin vermedi. İkisi şaibeli trafik kazaları sonucu, biri de evinde ölü bulunarak bu dünyadan göç ettiler. Menderes Başbakan olduğunda 38 bin dekar arazisi vardı. 1961 yılında idam edildiğinde ailede 3 bin dekar arazi kalmıştı. Dağıttılar veya sattılar. Yani Menderes ailesi, darbe mahkemelerine hesap vermiş namuslu, dürüst bir aile idi.
-Ya siz AKP yöneticileri? Siz ülke içindeki ve dışındaki mal varlığınızın hesabını verebilecek misiniz? Bir adet nişan yüzüğünden, nasıl trilyon dolarlık servetlere ulaştığınızı, Türk Milletine anlatabilecek misiniz?
İşte bu durumda, DOĞRU Parti Genel Başkanı olarak bendenizin ve herbiri konusunda uzman olan devlet adamı arkadaşlarımıza konan TV ambargosunun nedeni net olarak anlaşılmaktadır.
Dikkatlerinizi önemli bir konuya çekmek isterim;
AKP Yöneticileri rahmetli Demirel’den hiç bahsetmezler. Onu sevmezler ama Demirel’e gönül vermiş insanlarımızın oylarının üstüne oturmaktan da utanmazlar.
Ne yaparlarsa yapsınlar, ellerinden gelen kötülüğü yapmaktan çekinmesinler, DOĞRU Parti olarak bizler, AKP’deki ülkemizin çimentosu olan Menderes-Demirel çizgisinden gelen “Merkez Sağ” oyları ve merkezdeki, merkez soldaki oyları söke söke geri alıp AKP’yi, ortaçağ karanlığına geri göndereceğiz.
DOĞRU Parti Hareketi, Vatanseverlerin silahsız Kuvayı Milliye Hareketi olarak başlattığı, Kurtuluş Savaşımızın simgesi “Çoban Ateşi Hareketinin” İzmir’den doğan ve gücünü Atatürk’ten alan ve tüm ülkeyi kucaklayacak bir harekettir.
Cumhuriyetimizin ilke ve devrimlerimizin Türk Devletine hakim oluncaya kadar da devam edecektir.
Bizim kitabımızda, konu vatansa, başarısızlık yazmaz…
Sağlık ve başarı dileklerimle 20 Şubat 2021
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı