“Kişi kendi aklını kullanmadan düşünürse sonu kölelik olur. Bu kişi devleti yöneten biri ise ve o parlamento, o basın, o millet farkında değilse, o ülke parçalanmaya mahkumdur.”
*Tarih 15 Ağustos 2000’de (Gölcük-Yalova Depreminden 1 yıl sonra) Türk Devleti, New York’ta, toplumda “İKİZ YASALAR” olarak bilinen Uluslararası Sözleşmeyi imzaladı. Başbakan Ecevit, yardımcıları Devlet Bahçeli ve
Mesut Yılmaz idi. İkisi öldü, Bahçeli yaşıyor.
*Bahçeli, genel seçime daha 1,5 sene varken ve ekonomik program uygulanırken Bursa-Keles ilçesinde 3 Kasım 2002’de ERKEN SEÇİM istedi!
*10 Aralık 2002’de, henüz Milletvekili olamayan R.T Erdoğan, Washington-Beyaz Saray- Oval Ofiste ABD Başkanı George Bush ile görüştü. Siyasi yasağının kaldırılacağı sözünü Oval Ofiste alan Erdoğan’a Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi adı verilen emperyalist plan için “EŞBAŞKANLIK” teklif edildi, Erdoğan bu görevi büyük bir sevinçle kabul etti.
*4867 ve 4868 sayılı kanunlar, önce TBMM Dışişleri Komisyonunda (Emin Şirin-Haşim Oral-Şükrü Elekdağ’ın “Çekinceleriyle” kabul edildi) sonra da 4 Haziran 2003’te TBMM’de onaylandı.
İKİZ YASALAR Sözleşmesinin 1’nci Maddesi;
1)Bütün halklar kendi kaderlerini tayin etme hakkına sahiptirler. Bu hak gereğince halklar kendi siyasal statülerini özgürce kararlaştırırlar ve ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmelerini özgürce sağlarlar.
2)Bütün halklar, kendi amaçları doğrultusunda, karşılıklı yarar ilkesine dayanan ekonomik işbirliği ve uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerine halel getirmemek kaydıyla, kendi doğal zenginlik ve kaynaklarından özgürce yararlanabilirler. Bir halk hiçbir durumda, kendi varlığını sürdürmesi için gerekli olanaklardan yoksun bırakılamaz.
3)Bu sözleşmeye taraf olan devletler, halkların kendi kaderini tayin etme hakkının gerçekleştirilmesini kolaylaştıracaklar ve bu hakka saygı göstereceklerdir.
(Lütfen, sinirlenmeden bir daha okuyun ve hiç unutmayın!)
21 senedir iktidar olan AKP, gerek sözcüleriyle, gerek eylemleriyle, Türk Devletini zayıf düşürmek, çöküşe götürmek için CIA elemanı FETÖ ile işbirliğine girerek Türk Ordusunun Atatürkçü Komuta Heyetini kumpaslar ile, sahte delille üreterek perişan ettiler.
Emperyalist plan tıkır-tıkır işliyor!
Önce, Türk Milletini ayrıştırdılar. Üst kimliğimiz olan TÜRKLÜĞÜMÜZÜ, diğer etnisiteler ile aynı seviyeye düşürmek istediler! Sanki kurtuluş savaşımızı biz Türkler yapmamışız gibi!
Bölgede 2. İsrail olarak görev yapacak “Kürt Devletinin” ilk parçasını, Barzani’ye kurdurdular. Yetmedi “Çözüm Süreci” adlı ihanet süreciyle, PKK’ya yeniden uluslararası alan açtılar.
Suriye’de YPG’ye yani PKK’ya “Kürt Devletinin” 2. Parçasını kurdurdular.
AKP, ABD’nin YPG’ye 5 Bin Tır dolusu silah göndermesini sadece seyretti.
YPG’nin rahatlaması için, önce sınırlarımızdaki mayınları AKP’ye temizlettiler, sonra da Erdoğan-Davutoğlu-Babacan işbirliğiyle 13 milyona yakın sığınmacıyı Türkiye’ye sürdüler!
Bunları 11 senedir Türk Milletine baktırdılar, beslettiler. 200 Milyar Dolarımız bunlara verildi. Ne belge var, ne de bir evrak!
Artık Erdoğan’ın tam yetkili Cumhurbaşkanı olmasının sırası gelmişti!
Sahnede yine Bahçeli vardı. Kılıçdaroğlu’nu ikna (!) edip Ekmeleddin İhsanoğlu’nu 10 Ağustos 2014’te CB adayı yaptı ve Erdoğan’ın yolunu açtı.
6 Şubat 2023’te büyük bir deprem felaketi yaşadık. Bölgeden 2 milyona yakın vatandaşımız ayrıldı.
Her türlü haberleşme olanağına sahip sığınmacılar, özellikle savaşma yeteneğine sahip Afganlar ve El-Kaide türevleri olan kafa kesiciler, bir işaretle bölgeye yerleşebilirler. Kasıtlı olarak çıkarılacak bir çatışma sonrası, Birleşmiş Milletler devreye girer ve bölgede yaşayan halk için, sığınmacılardan gelen plebisit talebi uluslararası arenaya çekilebilir!
Aziz Türk Milleti;
Erdoğan ve Bahçeli’nin birbirlerine kopmayacak şekilde bağlanmalarının nedeni İKİZ YASALARDIR.
Türk Milletine kendisini “Türk Milliyetçisi” olarak tanıtan Bahçelinin 2000 yılında imzaladığı, Türk olmadığını söylemekten çekinmeyen Erdoğan’ın TBMM’de yasalaştırdığı bu İKİZ YASALAR ikisinin ihanet belgeleridir.
Bu yazılanları sizlere DOĞRU Parti’den başka kimse anlatmaz.
Ne Cumhur İttifakı ne de Millet İttifakı anlatamaz. Çünkü en sağlam ittifak,
“Suç Ortaklığı İttifakıdır!” DOĞRU Parti bu yasaları yırtıp, çöpe atacaktır!
Eğer Türk Milleti, hala bunlara oy verecekse, başımıza geleceklere kapı aralamış olur ve kendi felaketimizi hazırlamış olur.
Yürekleri yeterse, Bahçeli ve Erdoğan ile bu konuyu tartışırız. Tartışmamız gerek!
Bu öyle görmezden gelinecek, üstü örtülecek bir olay değildir…
Not; Sizlerden ricam bu yazıyı, tanıdığınız milletvekillerine ulaştırmanızdır.
Sağlık ve başarı dileklerimle 26 Şubat 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı