14 yıl boyunca gerçekleri, Türk Milletinden sakladınız.
“Aman Cemaat aleyhine yazmayın, gazete-dergilerinin dağıtım işini biz yapıyoruz, biz zarar etmeyelim onlar da üzerimize sıçramasınlar, ülke ne olursa olsun” dediniz. Demediniz mi? dediniz, dediniz!
“Ben yoksulluktan okula altı delik ayakkabıyla gittim” diye defalarca konuşan Erdoğan için, Belediye Başkanlığından sonra, “Erdoğan’ın 1,5 Milyar Dolar nakit parası var” diye manşet attınız. Atmadınız mı? Attınız, attınız!
Hırsız olmakla suçladığınız adamın önünde ceketinizi ilikleyip, tombalak paşa gibi ters L pozisyonunda eğildiniz. Eğilmediniz mi? Eğildiniz, eğildiniz!
Tüm televizyon kanallarınıza ve gazetelerinize, Kürtçü Bölücü-Cemaat ve Tarikat tetikçilerini çıkartıp, bu gariban milletin kafasını bulandırdınız.
Bulandırmadınız mı? Bulandırdınız, bulandırdınız!
11 sene boyunca FETÖ ile birlikte kucak kucağa Cumhuriyetin değerlerine saldıran ve demokrasinin yanından bile geçmeyen adamları şimdi “Demokrasi Kahramanı” ilan ettiniz. Etmediniz mi? Ettiniz, ettiniz!
Böylesine büyük hukuksuzluklara ortak olduktan sonra, “Badem Satırından” kurtulacağınızı mı zannediyorsunuz?
Kendi atadığı ve yıllarca görevde tuttuğu Valilerini, Rektörlerini, Siyaset Arkadaşlarını zindana attırmaktan çekinmeyen, tek derdi kendini kurtarmak olan adam size acımaz. Acır mı? Acımaz, acımaz!
Son Kanun Hükmünde Kararname ile Cumhuriyet Savcılarına, olağanüstü yetkiler verildi.
Artık Türkiye’de ne can güvenliği, ne mal güvenliği garantide! Adam, birine selam verdi diye malına mülküne el konuluyor. Ya adam suçsuz çıkarsa diye düşünen var mı? Yok!
Niçin yok?
Çünkü Bademler artık geri dönülmez noktayı geçtiler. Onlar kendi devletlerini kurma telaşındalar.
Önlerine çıkacak engelleri teker-teker temizlediklerini sanıyorlar!
Türk Milletinin hakkını kim koruyacak? Kılıçdaroğlu ile Bahçeli mi? Basın veya Mahkemeler mi?
Eski Savcı Zekeriya Öz’e zırhlı araba, para ve güç veren kimdi? Erdoğan değil mi?
Türk Ordusunun komuta kademesini FETÖ emriyle darmadağın eden Zekeriya Öz, o zaman Erdoğan’ın kıymetlisi değil miydi?
Zekeriya Öz denen pislik, vatanını terk etti kaçtı. Peki, ona emir verenler hesap verdiler mi?
Şimdi böylesine olağanüstü yetkilerle donatılan Savcılardan biri veya bir kaçı, yoldan sapıp suçsuz insanları hapse attırıp, mallarının üzerine çökerse, kim buna engel olacak?
Kimi kime şikâyet edecek bu insanlar? Bekir Bozdağ’a mı, yoksa İçişleri Bakanına mı? Efkan Ala’nın, hırsızlığı yakalayan Polis Müdürüne “Sakın Savcıyı dinleme, soruşturmayı durdur” diye bağıran sesi hala kulaklarımızda değil mi?
Değerli Okurlar;
Türk Milleti, öyle veya böyle meydanlara çıkmayı bir defa becerdi ya, bundan sonrası kolay. FETÖ den kurtulduğumuz gibi en yakın zamanda Badem Diktasından da kurtulacağız.
Meydanlar yine “Ne Mutlu Türküm Diyene” diye inleyecek…
Not: Yazılarım yüzünden çok sayıda dostumum benim için endişelendiğini gelen mesajlardan ve telefonlardan öğreniyorum. Telaşa hiç gerek yok. Aşağıdaki linkte dededen bu güne yaşanan hayatın kısa bir özeti var. Merak eden okur. Bademlerin bize yapabileceklerinin misliyle fazlasını biz geçmişte yaşadık zaten. Vız gelir, tırıs gider…
https://rifatserdaroglu.com/hakkinda/serdaroglu/
Sağlık ve başarı dileklerimle 29 Temmuz 2016
Rifat Serdaroğlu
Anasayfa
Yazarlar
Rıfat SERDAROĞLU
Yazı Detayı
Bu yazı 646+ kez okundu.
SIRA SİZE DE GELECEK!
14 yıl boyunca gerçekleri, Türk Milletinden sakladınız.
“Aman Cemaat aleyhine yazmayın, gazete-dergilerinin dağıtım işini biz yapıyoruz, biz zarar etmeyelim onlar da üzerimize sıçramasınlar, ülke ne olursa olsun” dediniz. Demediniz mi? dediniz, dediniz!
“Ben yoksulluktan okula altı delik ayakkabıyla gittim” diye defalarca konuşan Erdoğan için, Belediye Başkanlığından sonra, “Erdoğan’ın 1,5 Milyar Dolar nakit parası var” diye manşet attınız. Atmadınız mı? Attınız, attınız!
Hırsız olmakla suçladığınız adamın önünde ceketinizi ilikleyip, tombalak paşa gibi ters L pozisyonunda eğildiniz. Eğilmediniz mi? Eğildiniz, eğildiniz!
Tüm televizyon kanallarınıza ve gazetelerinize, Kürtçü Bölücü-Cemaat ve Tarikat tetikçilerini çıkartıp, bu gariban milletin kafasını bulandırdınız.
Bulandırmadınız mı? Bulandırdınız, bulandırdınız!
11 sene boyunca FETÖ ile birlikte kucak kucağa Cumhuriyetin değerlerine saldıran ve demokrasinin yanından bile geçmeyen adamları şimdi “Demokrasi Kahramanı” ilan ettiniz. Etmediniz mi? Ettiniz, ettiniz!
Böylesine büyük hukuksuzluklara ortak olduktan sonra, “Badem Satırından” kurtulacağınızı mı zannediyorsunuz?
Kendi atadığı ve yıllarca görevde tuttuğu Valilerini, Rektörlerini, Siyaset Arkadaşlarını zindana attırmaktan çekinmeyen, tek derdi kendini kurtarmak olan adam size acımaz. Acır mı? Acımaz, acımaz!
Son Kanun Hükmünde Kararname ile Cumhuriyet Savcılarına, olağanüstü yetkiler verildi.
Artık Türkiye’de ne can güvenliği, ne mal güvenliği garantide! Adam, birine selam verdi diye malına mülküne el konuluyor. Ya adam suçsuz çıkarsa diye düşünen var mı? Yok!
Niçin yok?
Çünkü Bademler artık geri dönülmez noktayı geçtiler. Onlar kendi devletlerini kurma telaşındalar.
Önlerine çıkacak engelleri teker-teker temizlediklerini sanıyorlar!
Türk Milletinin hakkını kim koruyacak? Kılıçdaroğlu ile Bahçeli mi? Basın veya Mahkemeler mi?
Eski Savcı Zekeriya Öz’e zırhlı araba, para ve güç veren kimdi? Erdoğan değil mi?
Türk Ordusunun komuta kademesini FETÖ emriyle darmadağın eden Zekeriya Öz, o zaman Erdoğan’ın kıymetlisi değil miydi?
Zekeriya Öz denen pislik, vatanını terk etti kaçtı. Peki, ona emir verenler hesap verdiler mi?
Şimdi böylesine olağanüstü yetkilerle donatılan Savcılardan biri veya bir kaçı, yoldan sapıp suçsuz insanları hapse attırıp, mallarının üzerine çökerse, kim buna engel olacak?
Kimi kime şikâyet edecek bu insanlar? Bekir Bozdağ’a mı, yoksa İçişleri Bakanına mı? Efkan Ala’nın, hırsızlığı yakalayan Polis Müdürüne “Sakın Savcıyı dinleme, soruşturmayı durdur” diye bağıran sesi hala kulaklarımızda değil mi?
Değerli Okurlar;
Türk Milleti, öyle veya böyle meydanlara çıkmayı bir defa becerdi ya, bundan sonrası kolay. FETÖ den kurtulduğumuz gibi en yakın zamanda Badem Diktasından da kurtulacağız.
Meydanlar yine “Ne Mutlu Türküm Diyene” diye inleyecek…
Not: Yazılarım yüzünden çok sayıda dostumum benim için endişelendiğini gelen mesajlardan ve telefonlardan öğreniyorum. Telaşa hiç gerek yok. Aşağıdaki linkte dededen bu güne yaşanan hayatın kısa bir özeti var. Merak eden okur. Bademlerin bize yapabileceklerinin misliyle fazlasını biz geçmişte yaşadık zaten. Vız gelir, tırıs gider…
https://rifatserdaroglu.com/hakkinda/serdaroglu/
Sağlık ve başarı dileklerimle 29 Temmuz 2016
Rifat Serdaroğlu
Ekleme
Tarihi: 29 Temmuz 2016 - Cuma
SIRA SİZE DE GELECEK!
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.