Senaryosu ve yönetmenliği kendisine ait olan Sermiyan Midyat’ın “Hükümet Kadın” filminde, kendisine nereye gittiğini soran oğul ile ana (Demet Akbağ) arasında şu konuşma geçer; -Ana nereye gidiyon? -Cuma’ya gidiyom oglum! -Eee sen kadınsın ana, sana ne Cuma’dan? -Size Cuma, bize Perşembe? Kadın-Erkek eşitsizliğini bu kadar güzel anlatan bir ironi duymamıştım. Yazana oynayana sağlık…
Bu ironi benzerlerini günümüzde yaşanan bazı olaylara uygulayalım mı? Dangalağın biri karısına bağırır; -Kadın, madem sokağa çıkıyon başını ört öyle çık! -Adam sen sokağa çıkarken niye başını örtmüyon? -Ben erkeğim, sen ise kadın! - Senin saçın namuslu, benim saçım orospu?
Garibanın birini FETÖ’nün Türkçe Olimpiyatları için 2.000 TL (iki bin) sponsor olduğundan hapse atmışlar. Adamı 17 ay sonra (Adaletimizdeki hıza bakın) Hâkim’in karşısına çıkarmışlar! -Hâkim Bey, ben neden 17 aydır içerdeyim? Perişan oldum. -Onu FETÖ’nün Türkçe Olimpiyatlarına sponsor olurken düşünecektin! -Mahalle Karakolundaki Polis benden iki bin lira istedi, ben de verdim. Bu suç mu? Aynı Olimpiyatlara THY milyonlarca lira verip sponsor olmuş! O niye dışarda? -Eee o devlet kuruluşu! -Devlete serbest, vatandaşa yasak! Adaletinle bin yaşa Hâkim Bey!
Of’lu Hoca vaaz verirmiş; -Yalan söylemeyin, yalan söylemek en büyük günahtır! -Hocam, başımızdakiler günde kırk yalan söylüyor! Hoca, sarığını çıkarıp kafasını kaşırken, ne cevap vereceğini düşünmüş; -Eee evladım, doğru dersin ama onlar devleti yönetiyorlar. Herhalde öyle gerekmiştir!
-Devleti yönetenlere yalan söylemek serbest, bize günah! Hoca sen kitabı bir daha oku!
Bademlerin REKTÖR yaptığı bir sepet aynen şöyle dedi; -Yabancı Kadın eli sıkmak, ateş topu tutmaktan daha büyük azaptır! Rektör efendiye sormuşlar; -Ya Müslüman bir kadın, yabancı eli sıkarsa? Ya Müslüman olmayan bir erkeğin elini sıkarsa? -Onunki katmerli ateş topudur hem onu yakar hem çevresini! -Ama devleti yönetenlerin hanımları, yabancı erkek eli sıkıyor! Öpenler bile var? -Hımm, eeee (şimdi mıçtık) onlar görevli de ondan! -Devlete serbest, bize hem yasak hem ateş!
Değerli Okurlar; Türk Askeri Suriye’de sonu belli olmayan bir macera içine atıldı! PKK terörü, can almaya devam ediyor! Ekonomi bıçak sırtında! İşsizlik her geçen gün artmakta! İtibarımız yerlerde sürünüyor, selam verecek bir ülke kalmadı! İşi gücü bıraktık, tek kişinin kaprislerine Türkiye’yi teslim ettik!
Biz bu yüzkarası duruma karşı yıllardır mücadele edip, uyarı görevimizi yapıyoruz. Görev yapmaya, her türlü tehdide rağmen devam edeceğiz. Türkiye’nin aydınları, bilim insanları, sanayicileri, sendikaları ne zaman konuşmaya başlayacaklar? Susanlar bir gün utanır mı dersiniz?
Sağlık ve başarı dileklerimle 25 Ekim 2017 Rifat Serdaroğlu