Kişinin vereceği hüküm, bilgisi ve gözleyebildiği alan ile sınırlıdır. Bunun dışındaki bilgiler ve dünya o kişi için “Yok” demektir, çünkü bilmez! Hele bu kişi çok az kitap okuduysa ve yalan yanlış bilgi kırıntılarını sapık kafalardan almışsa, bir de dar görüşlü ise, o ağzını her açtığında çevresine zarar verir.
AKP Genel Başkanı, Türk Milletinin sinirlerini hoplatıp sokağa dökmek için elinden ne geliyorsa yapmaktan çekinmiyor. Has adamı Diyanet İşleri Başkanı da geri durmuyor. Son incisi (!) “Okuyan gençlerimizin %25’inin İmam Hatip’te okumasını istiyoruz, idi!
İnsanlarımızın ağzından alev çıkıyor. Nüfusumuzun %60’ı yoksulluk sınırının altında, %20’si açlık sınırının altında yaşama tutunmaya çalışıyor. Pandemi, Türk Turizmini bitirme noktasına getirmiş. İhracat durmuş, yeni istihdam alanları açılmıyor, esnaf kan ağlıyor, tarım bitmiş!
Böyle hassas dönemlerde ülkeyi yönetenlerin ayrılıkları körükleyici değil, birleştirici barışçı bir dil kullanmaları aklın gereğidir. Bizde ise tam tersi yapılır! Benzini AKP döker, kibriti Ali Erbaş çakar…
AKP Genel Başkanının şu sözleri, sizce bir ayrıştırma söylemi değil mi? “Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum. Her kim ki zaferleriyle ve yenilgileriyle son 200 hatta son 600 yılımızı soyutlayıp, eski Türk Tarihinden Cumhuriyete atlıyorsa, biliniz ki o kişi milletimizin de, devletimizin de hasmıdır.
Kimsenin Türk Tarihini inkâr etmek veya bölmek gibi bir niyeti yok. Tabii ki AKP’den başka! Cumhuriyet Dönemi için “ZULÜM DÖNEMİ” diyenler, “REKLAM ARASI VERDİK” diyenler, TC Devletinin kurucuları için “İKİ AYYAŞ” diyenler, “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” ilkesinden nefret edenler, okullarımızdan MİLLİ ANDIMIZI Danıştay kararına rağmen okutmayanlar AKP’liler değil mi? Osmanlı İmparatorluğundan önceki binlerce yıllık Türk Tarihini yok sayanlar tarikat-cemaat artıkları ve Arap sevicileri değil mi?
Türk Tarihi ezelden başlar, inşallah edebe kadar gidecektir. Bugünkü gibi ARAP hayranları ne yaparlarsa yapsınlar, tarihimizi bölemeyecekler ve bizi köklerimizden koparamayacaklar.
Değerli Okurlar; Bizim tarihimiz maalesef özgürlükler tarihi değil, sadece adalet arayışlarının tarihidir. Esasında sadece bizim değil, tüm Doğu medeniyetinin ana kavram arayışı zaten budur, yani adalettir. -Bakın Ezop ve La Fontaine’nin bile ilham aldığı “Kelile ve Dimne”ye! Sultanlardan korkusu yüzünden hayvanlar âlemi üzerinden mesaj verir. Eser, masal dünyasından yöneticilere adil olun çağrısı yapar.
Türk Dünyasına bakarsak; -Kutadgu Bilig’in yönetenlerden istediği tek şey, adaletli olmalarıdır! -Nizamülmülk’ün devlet yönetimine hediye ettiği Siyasetname adlı kitabının konusu da Sultanın adaletli olması ve adaletle yönetmesidir! Özgürlük mü? O ne ki? Sultan ve din devletinde özgürlük ha!
Osmanlı’da da durum aynıdır. -Defterdar Sarı Mehmet Paşa’nın yazdığı “Devlet Adamına Öğütler” kitabının özünü adalet oluşturur. -Şeyler, dervişler, ulema dahi adalet ister. Özgürlük isteyen kesinlikle yoktur. Batı tarihi ise özgürlükler tarihidir. Bu sebeple liberalizm Batının eseridir. Bu sebeple demokrasi batıda doğup, gelişmiştir.
Bazı dinci yazarlar lâikliği, zorbalık ve darbeler üzerinden anlatmaya çalışırlar. Darbe dönemleri için bu belki söylenebilir. Ancak Lâikliğin karşısına konan “İslam Teokrasisinin” yaptıkları, darbecilerin yaptıkları yanında tek kelime ile caniliktir. Örnek verelim; -Hz. Peygamberin soyunu kurutan, Halife Muaviye’nin iktidarı değil miydi? Dikkatinizi çekerim; Lâik Muaviye değil, Halife Muaviye’nin iktidarı! Bu cinayetlere bir de oğul Halife Yezid’in işlediği cinayetleri ilave ederseniz, facianın boyutunu görebilirsiniz… -Sünni İslam’ın kurucusu İmam Azzam Ebu Hanife’yi hapiste kimler öldürttü! -Osmanlı’nın ilk Padişahı Osman Bey, Amcasını öldürten ilk Padişahtır. 1.Murat, evladını ve kardeşini ilk öldürtendir. Öldürülme ya da boğdurulmayı
yasalaştıran Fatih Sultan Mehmet’tir. İlk Şeyhülislam öldüren Padişah 4.Murat’tır.
Ne diyor Erdoğan? İslam medeniyetine dönmeliymişiz! Aslımız buymuş! Hz. Peygamberin soyunun kurutulmasından başlayıp, iktidar ve güç için İslam’ı kullanıp kesip-doğrayan, halkı soyan siyaset mi sizin nesliniz? Listeyi tam yazmaya kalksak, inanın medeniyetin “M” si kalmaz.
Tutturmuşlar bir İskilipli Atıf, yatıp kalkıp, yalan yanlış anlatıyorlar! Götürün İskilipli gibileri Fatih’in önüne koyun bakalım, kellesi duruyor mu? İngiliz casusu olduğunu söylemeyip, aklı sıra ihaneti meşrulaştırıyor.
Neymiş “Anayasaya, din yazacakmışız” , lâiklik dünyevileşmek imiş, kalkınmamızı engelliyormuş! Amaçları dini araç olarak kullanıp hepimizi köleleştirmek. Bunlara göre özgürlüklerimizi elimizden almanın gerekçesi İslam dinidir!
İslam dinini, bunların kirli ellerinden ve seccade şeytanlarından kurtarıp, mübarek amacına hizmet eden bir yapıya bizler kavuşturacağız. Bunun sigortası da Lâikliktir, hem de özgürlükçü lâikliktir…
Atatürk ve Lâiklik olmasaydı, bırakın saraylarda oturmayı, o sarayın önünden geçemezdiniz. Size Tarihimizi Böldürmeyeceğiz…
Sağlık ve başarı dileklerimle 30 Mayıs 2020 Rifat Serdaroğlu