TARİH TURU (3)
18 yıllık AKP İktidarının, siyasetin üzerindeki “Askeri Vesayet” in kaldırılması olarak tanıttığı politikası, siyaset üzerindeki vesayetin kaldırılması boyutundan çoktan çıktı. Türk Devletini-Türk Cumhuriyetini yıkma noktasına geldi!
Türk Ordusunun Komuta Heyeti çökertildi, Akdeniz’in en güçlü donanmasının komuta heyeti yok edildi, Cumhuriyet değerleri ve hukuk devleti ilkesi teker-teker ortadan kaldırıldı. Geldiğimiz durumda, her anlamda tek adama biat eden ucube bir hükümet modelimiz oldu.
Bizler içimizde mücadele ederken dünyada faklı gelişmeler oldu. Rusya, tekrar güç kazanmaya başladı. Çin’in gücü, tüm ekonomik engellemelere karşın gelişmeye devam ediyor. Sınır güvenliğinden yola çıkan, daha sonra ekonomiyi de gündemine alan, şimdilerde siyasal işbirliğini hedefleyen ŞİO (Şangay İşbirliği Örgütü) önemini arttırıyor. ŞİO, Avrasya bütünlüğü içinde 30 milyon kilometrekare yüzölçümü (yaklaşık 40 Türkiye), 2 milyarı aşan nüfusu ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde iki ülkenin (Rusya-Çin) başı çektiği çok önemli bir oluşumdur. ABD’nin Ortadoğu enerji kaynakları üzerinde artan egemenliğine karşı, Hazar Havzası ve Orta Asya’daki enerji kaynaklarını kontrol edebilen ŞİO, sistem içinde etkinliğini giderek arttıracak gibi görünüyor!
2011 “Arap Baharı” veya BOP, ABD’nin hem bölge zenginliklerine el koyması hem de “ABD açısından işlevini yitirmiş rejimlere son verilmesi” politikasının ilk adımıydı. Fakat toplumsal mühendislik, özellikle İslam coğrafyasında her zaman planlandığı gibi gitmez. Mısır-Tunus ve Libya’da “Ilımlı İslam ve laik iktidarlar amaçlanırken, radikal İslam’ı savunan iktidarlar işbaşına geldi. Özellikle Libya’da hala kan gövdeyi götürüyor.
ABD’nin Suriye’yi işgal ile başlattığı olaylar Rusya- İran ve Çin’in müdahalesiyle sonuçsuz kaldı. Stratejik düşünceden ve ülke sevdasından yoksun AKP Hükümeti burada da hata yaptı ve tek başına kaldı!
Avrupa Birliği ise çatırdamaya başladı. AB Yöneticileri, Hıristiyan dünyasının şımarık çocuğu Yunanistan’ın kaprislerine boyun eğdiler ve Türkiye’yi sürekli iteleyerek, AB’nin gelişmesini engelledi. İngiltere’nin, AB’den ayrılması ve ekonomik sıkıntılar AB’yi sarstı.
Birliğin geleceği, AB’nin en güçlü devleti Almanya’nın sabrı ve birliğin yükünü nereye kadar taşıyacağı kararına göre şekillenecek!
Önümüzdeki dönem Afrika kıtasının, dünya gündeminde daha fazla konuşulacağı yıllar olacaktır. Ekilebilecek bakir arazilerin bolluğu ve yılın çoğunluğunda aldığı güneşin, enerjiye dönüştürülüp Avrupa’da kullanılması hesapları özellikle Almanya tarafından yapılmaktadır. Çin, planlamasına uygun olarak zengin su kaynaklarına sahip Afrika ülkelerine özellikle baraj yapımında ucuz kredi vermektedir. Çin devleti bu güne kadar BİR milyon yetişmiş insanını çeşitli Afrika ülkesi vatandaşı olmaya zorladı ve onları bulundukları yörelerde söz sahibi olmaları için desteklemeye devam ediyor.
Kimin patron olduğu zamana ve duruma göre değişen İsrail-ABD ilişkileri artarak sürüyor. İsrail, çevresindeki İslam Ülkelerini, ABD desteğiyle teker-teker zayıf düşürmeye ve tehdit kapasitelerini indirmeye devam ediyor. Bölgede “İkinci İsrail” olarak görev yapacak “Büyük Kürdistan Devleti’nin” iki parçasını kurdurdu bile! T.C Devletinin geleceğini çok yakından ilgilendiren bu konuda AKP Hükümetlerinin tamamının çok ağır ihmalleri ve ihanetleri (maalesef başka kelime kullanamıyorum) vardır.
Kürt Devletinin birinci parçası, Erdoğan Ailesi-Barzani Ailesi arasındaki münasebet sayesinde şekillendi, bağımsızlık ilanına kadar dayandı. İkinci parça ise Suriye’nin doğusunda, Trump-Erdoğan işbirliği ile kuruldu. AKP’liler bu gerçeğe itiraz edeceklerdir. O zaman şu soruya yanıt vermek zorundalar. Dünyanın gözü önünde, PKK Narko-Terör örgütünün türevlerine binlerce ağır silah-mühimmat gönderen, terör örgütü militanlarını eğiten bir ülkenin Başkanı ile AKP Genel Başkanı nasıl ve hangi vicdanla dost (!) olabiliyor?
Sadece bu olay dahi, AKP ve Genelkurmay yetkililerinin Yüce Divanda yargılanma sebebidir. (Yarın, TARİH TURU 4’te, T.C Devletinin getirildiği nokta ve ne yapmamız gerektiğini anlatacağım. Umarım anlarız, uyanırız ve herkes üzerine düşeni derhal yapar…)
Sağlık ve başarı dileklerimle 04 Haziran 2020 Rifat Serdaroğlu