2020 yılının Haziran ayında, dünyanın etkin devletlerinin bölgemiz hakkındaki politikaları ile ilgili üç günlük kısa bir tarih turu yaptık. Günlük yazı formatında, okuyucularımızı bıktırmadan düşüncelerimizi aktarmaya gayret ettik. Umarım yararlı olmuştur. Çoban Ateşi Hareketi partileşince, illerde ve ilçelerimizde parti yetkililerimizin ve uzmanlarımızın katkılarıyla, her konuda bilgilendirme, bilgi alma çalışmalarımız aralıksız devam edecektir.
Bugün, Türkiye üzerine görüşlerimizi paylaşalım ve çözüm önerimizi aktaralım! -Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen ucube sistem çökmüştür. -T.C Devleti bir aile tarafından yönetilen, bir çadır devleti haline getirilmiştir. -Türkiye’de Anayasa teminatı kalmamıştır. Yargı bağımsız, basın özgür değildir. -Türk Devletinin kurucu değerleri olan ve Türk Milleti tarafından kabul edilen Anayasamızın “değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” maddeleri olan “Toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik-laik-sosyal bir hukuk devletidir” emri, AKP iktidarı tarafından büyük ölçüde tahrip edilmiştir.
-Ekonomi, Erdoğan Ailesi tarafından duvara toslatılmıştır. -Merkez Bankası rezervleri tüketilmiş, istihdam yaratacak yatırımlar durmuş, ülke tarımı bitirilmiş, gerçek enflasyon ve gerçek işsizlik oranları dar gelirli milyonlarca insanımızı canından bezdirir hale getirmiştir. -Türkiye, borçlarını döndürebilmek için tekrardan tefeci faizi ile borçlanır olmuş, Cumhuriyetin tüm eserleri peşkeş çekilmiştir.
-Türk Ordusunun geleneksel yapısı, Necdet Özel-Hulusi Akar gibi kişilerin yönetiminde ve planlamasında parçalanmıştır. Ordumuz El-Nusra tipi kafa kesici teröristlerle birlikte hareket eder hale getirilmiştir. -Türk Milleti olarak bugün; Sayıları 7 Milyonu bulan Suriyelileri neden beslediğimizi bilmiyoruz! Bu insanlara neden ve nasıl 50 Milyar Dolar paramız harcandı, bilmiyoruz! Hazine garantisi verilerek ve Türk Milleti 25-30 yıl borçlandırılarak yapılan gereksiz ve dünya fiyatlarının 5-10 misli tutarındaki yatırımların, gerçek maliyetlerini ve gizli ortaklıklarını bilmiyoruz! Çünkü şeffaf olmayan-hesap vermeyen- yolsuzluklara boğulmuş- aklını ve siyasi ahlakını kaybetmiş bir tek adam yönetiminin idaresi altındayız. Ülkede nefes almak bile zor hale gelmiştir.
AKP Genel Başkanı, yurtdışındaki şaibeli malvarlığı nedeniyle, ABD tarafından rehin alınmış durumdadır. Anayasa Mahkemesi tarafından sabıkalı ilan edilen AKP, artık Türkiye’yi yönetemez durumdadır. Türkiye, süratle İran tipi bir Din Devletine doğru götürülmektedir. Cumhurbaşkanı kadrosundaki Başdanışmanlar, Diyanet İşleri Başkanı ve sözcüleri açıkça ve yüksek sesle “İslam Anayasası” çağrısı yapmaktadır…
Değerli Okurlar; Bu yazılanlar, siyasi propaganda aracı olarak yazılmadı. Bunlar aklı başında olan ve ülkesini seven her insanımızın kabul edeceği gerçeklerdir.
Türkiye’nin bu açmazdan, bütünlüğünü koruyarak çıkabilmesi için siyasal aklın, siyasal vicdanın, siyasal ahlakın harekete geçirilmesi şarttır. Türk Milletinin büyük çoğunluğunun kabul edeceği Anayasamızın ilk altı maddesi etrafında birleşerek, (Kurtuluş Savaşımızda dedelerimizin yaptığı gibi) her türlü siyasi hesabı bir kenara bırakarak, silahsız-şiddetsiz-demokratik direniş yoluyla AKP’yi derhal seçime zorlayıp, sandığa kilitlemeliyiz.
Çoban Ateşi Hareketi, bugünler için kuruldu. Siyasi beklentimizin olmadığı, tek amacımızın Türk Devletinin, Atatürk Cumhuriyeti değerleri üstünde yine ve yeniden beraberce kurulmasıdır.
Bu konuda tüm muhalefet Partileri, tüm STK’lar ile görüşmeye Temmuz ayı itibariyle başlayacağız. Tabii ki, mecliste muhalefet partisi kalırsa! Teker-teker milletvekilliklerini düşürüyorlar! Tüm muhalefet, uysal koyun gibi! Her şey Türk Milletinin gözü önünde olacak. Başaracağız…
Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyene…
Sağlık ve başarı dileklerimle 05 Haziran 2020 Rifat Serdaroğlu