TEK MADDELİK ANAYASA
“Cümle doğrudur eğer sen doğru isen, doğruluğu hiç bulamazsın sen eğri isen!”
Saray tarafından aynı ortaoyunu yeniden bir daha piyasaya sürüldü.
Türkiye’nin kalkınması, zenginleşmesi, 2023 hedeflerine ulaşması için Başkanlık Sistemine “Yeni Anayasa” ile beraber geçmesi şartmış!
Saray’daki Abi öyle diyor…
Bir bildiği var ki böyle söylüyor! Değil mi?
Belki istediği yasaların çıkması engelleniyor, belki Başbakanla ters düşüyor, belki Bakanlar bazı konularda direniyorlar, belki Yargı kendi başına iş yapıyor! Bilmiyoruz yani, var adamcağızın bir sıkıntısı ki bağırıp duruyor…
“Nerem ağrır, oram bağırır” deyişinde olduğu gibi, abi tutturdu yeni anayasa da, yeni anayasa!
Bakalım mevcut anayasa ile Saray’daki Abi neleri yapamıyor?
Saraydaki Abi;
-Bir yasa tasarısı veya teklifi “geçsin” derse, o yasa Meclisten geçer mi?
*Üüüff, gece yarısı bile olsa jet gibi geçer!
-Bir yasa tasarısı veya teklifi “geçmesin” derse, o yasa gündeme gelir mi?
*O yasa öyle bir kaybolur ki, Meclis Başkanı bile arasa asla bulamaz!
-Başbakan’a, “Şu konuda Bakanlar Kurulu Kararı çıksın” veya “şu kişinin atama kararnamesini gönderin” dese, Başbakan itiraz edebilir mi?
*Abi’den dayak yiyen Bakanlardan sonra, aynı akıbete uğramamak için abinin dediğini derhal yapar!
-Abi, HSYK’ya bir konuda emir verse, “sizin istediğiniz yasaya uygun değildir” diyen olur mu?
*Ayıpsın Abi sen iste, biz yasayı senin emrine uydururuz, demezler mi?
-Şanlı Türk Medyası, abinin yazılmasını istemediği bir yolsuzluğu yazabilir mi?
*Demirören’in ağlaması, Doğan’ın teslim olmasından sonra kimse yazamaz!
-Cumhuriyetin en önemli projesi olan Üniversitelerimizin rektörlerinden birine,
“Rektör efendi, bir hafta sonra hanım üniversiteye gelecek. Küçük parmak kalınlığında sarma nasıl sarılır, öğrencilere anlatacak, hazırlığını yap” dese,
o rektör ne yapar?
*Üniversitemizin büyük bir eksiğini kapattınız. İzniniz olursa hanımefendiye bir doktora, bir de profesörlük vereceğiz. Çok yaşayın, der!
-Tüm ömrü boyunca, Atatürk’e-Cumhuriyet’e-Türk Ordusuna en ağır hakaretleri yapmış Hasan Karakaya için Genelkurmay’a “Genelkurmayım olarak, Yeni Akit Gazetesine başsağlığı dileyin” diye emir verse ne olur?
*Genelkurmay sözcüsü paşa, derhal Yeni Akit’i arar ve ‘hep dik durdunuz, bize de dik duranından lazım’ der!
-Bilal Oğlan, bir İl’in Valisine; “Yarın ben oraya geliyorum. Beni karşılayın ve oradaki bir arsa ve okulu Türgev’e bağışlayın” dese, o vali ne yapar?
*Telefonda bile ayakta konuşur ve kendisine denileni hemen yapar!
Değerli Okurlar;
Sırasıyla Yasama-Yürütme-Yargı-Basın-Üniversite-Genelkurmay-Bürokrasi konularında Saray’daki Abinin her dediğinin “Demokratik Parlamenter” sistemde, anında yapıldığını görüyoruz. Belediyeler ve kupon araziler zaten Abi’nin emrinde!
İyi de, o zaman Abi ne istiyor? Padişah olsa, bu kadar rahat hareket edemezdi yahu…
Saray’daki Abi’nin mevcut sistemde yapamayacağı tek şey İmralı Canisi Öcalan’ı serbest bırakabilmektir.
Bu yüzden Başkanlık sistemini istemektedir. Verilmiş sözler var, taahhütler var, onların tutulması lazım! Yoksa adamı niçin eşbaşkan yapsınlar ki?
Ya bu sözler tutulacak, ya da başta gizli hesaplar olmak üzere, yurt dışındaki yatırımlar-ortaklıklar, Uzakdoğu’daki gayrimenkuller, Barzani ve terör örgütleri ile olan ilişkilerin hepsi ortaya dökülecek…
O zaman, Abi’ye son bir güzellik daha yapalım ve tek maddelik bir anayasa örneği verelim, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli bu öneriyi hemen desteklerler, iyi niyetli yardımsever çocuklar nasılsa…
Anayasa;
“Saray’daki Abi ne isterse, neyi isterse, ne zaman isterse anında yapabilir. Ona kimse karışamaz, kendisinden sonraki Abi’ yi de o seçer, vesselam…”
Sağlık ve başarı dileklerimle 05 Ocak 2016
Rifat Serdaroğlu