TERÖR/BUMERANG Emperyalist Devletlerin gözü hiç doymaz. Kendi zenginlikleri uğruna, ülkelerin yeraltı-yerüstü kaynaklarını sömürmek için her türlü herzeyi yerler! Hükümetler mi yıkılacak yıkarlar, darbe mi yapılacak yaparlar, terör mü azdırılacak azdırırlar. Bu arada yüzbinlerce insan ölmüş, milyonlarca insan evinden yurdundan olmuş, umurlarında bile olmaz. Sanayi devriminden sonra sömürgeci ülkelerin ağızlarından kan damlayarak yaptıklarının daha korkuncunu bu çağda emperyalist devletler yapıyor. Bir örnek vermek gerekirse; Amerikalı Dış Politika uzmanlarının kitaplarında yazdıklarına göre geçmiş Amerika Yönetimleri; -Demokratik yolla başa gelen 50’den fazla hükümeti devirmeye çalıştılar! -En az 30 ülkede demokratik seçimlere büyük çapta müdahale ettiler! -50’den fazla yabancı lideri öldürtmeye çalıştılar! -30’dan fazla ülke halkının üstüne bomba yağdırdılar! -20 ülkede halkçı ya da ulusalcı hareketleri bastırmaya çalıştılar. Bugün dünyanın her ülkesini vuran, suçsuz insanları öldüren, sapık katillerden oluşan ve adına “İslami Terör” dedikleri terör hareketini başlatan da yine emperyalist devletlerdir. Amerika, 1988 yılında El-Kaide Terör örgütünü, SSCB ile savaşsınlar diye kurdurdu. El Kaide daha sonra döndü ve yaratıcısı Amerika’yı 11 Eylül’de vurdu… Devlet görevi için gittiğim her ülkede, resmi görüşmelerin dışındaki konuşmalarda muhataplarıma şu gerçeği anlatmaya çalıştım; -“Sizler, zaman zaman siyasi olaylara yön vermek için kilise ile işbirliği yaptınız. Özellikle Güney Amerika’daki darbe girişimlerinde kilisenin insanlar üzerindeki gücünü kullandınız. Durdurmak gerektiğinde de ruhban sınıfından yararlanıp, olayları durdurdunuz. Aynı işi İslami terör örgütleri kurarak yapmak istiyorsunuz. Yanılıyorsunuz! İslam’da ruhban sınıfı yoktur. İslam dinine göre Hz. Peygamber’e dahi, Allah tarafından sadece “Tebliğ” görevi verilmiştir. Allah ile kul arasına kimse giremez. Çoğu cahil olan bu insanları silahlandırır, öldürmek için eğitirseniz ilerde kimse bunları durduramaz. Sizler bile! Terör Bumerang gibidir, sonunda döner sizi de vurur.” Anlamak istemediler… Sonunda El-Kaideyi yarattılar! Bugün Suriye’de-Irak’ta-Türkiye’de-Fransa’da-Afrika’da yani dünyanın her yerinde katliam yapan dinci terör örgütlerinin tamamına yakını El-Kaide’nin içinden çıkmıştır. Terör örgütlerin katliamlarından şikâyet edenlerin, öncelikle kendi politikalarını gözden geçirmelerinde çok yarar vardır… Şimdi bir an için beraberce düşünelim; -Dünyada ilk Kürdoloji Enstitüsü niçin Fransa’da kuruldu? -PKK Narko-Terör örgütü militanlarını “Özgürlük Savaşçısı” diye bağrına basan Avrupa’daki ilk ülke neden Fransa’dır? -Fransa ne hakla, Türk Askerini-Polisini-sivil insanları katleden PKK Narko-Terör örgütüne maddi ve mühimmat desteği vermektedir? -Fransa eski Cumhurbaşkanı Mitterrand’ın eşi Danielle Mitterrand niçin her zaman PKK’ nın koruyucusu olmuştur? -Fransa, PKK-PYD yöneticilerini yerel kıyafetleriyle Elysee Sarayında, Devlet Başkanlarına uyguladığı protokol ile niçin karşılar ve ağırlar? -Amerika-İngiltere-Fransa-Almanya-Rusya gibi ülkelerin binlerce kilometre uzaktaki Irak’ta-Suriye’de ne işleri vardır? -Emperyalist ülkelere, petrol zengini Ortadoğu ülkelerine sözüm ona “Demokrasi Getirme” görevi kim tarafından verilmiştir? -Amerika-Rusya ve diğerleri ne hakla ve hangi yetkiyle bölgedeki terör örgütlerine silah ve para yardımında bulunmaktadırlar? - Hangi düşünce- ideal ve insan haklarına göre, bir varil petrol milyonlarca insan hayatından daha değerlidir? Değerli Okurlar; İnsanlar arasında, ırklarına-inanışlarına-renklerine-kültürlerine göre ayrım yapmak ve bu ayrımcılığı körüklemek, Türkiye’de terör 102 insanımızı öldürdüğünde sesiz kalmak, Akdeniz’de Avrupa’nın gözü önünde 700 den fazla mültecinin boğulmasını görmezden gelip Fransa’daki terör olayı için tepki göstermek, insanların bir kısmını yok farz edip onları sömürmek, çok eskilerde kalması gereken bir düşünce tarzı olmalıdır. Sonucunda hepimiz, yerküre denen bu gezegende birlikte yaşıyoruz. Zaten çevre kirliliği, sanayi atıkları-aşırı nüfus artışı ile dünyamızı kirletiyoruz. Hiç olmazsa dünyamızı, çok mukaddes olan insan kanı ile sulamayalım. Çok mu zor! Gelelim Bizimkine; IŞİD Ankara’da 102 vatandaşımızı katlettiği zaman, Delikanlı 5 gün sonra konuşmuştu! Fransa’daki acı olayda, aynı gün konuştu ve terör konusunda ders vermeye kalktı! O konuşurken, Silvan’da-Cizre’de-Şırnak’ta-Yüksekova’da resmen savaş vardı. Çözüm süreci diyerek kendisine dayatılan BOP projesi sebebiyle, her gün şehitler vermeye devam ediyoruz. G-20 toplantısında biri kürsüye çıkıp şunu sorsa ne cevap verilecek? -IŞİD Terör örgütüne ve türevlerine kim ve niçin yüzlerce TIR silah gönderdi ve bu silahlar nerede kullanıldı? Yazıyı bağlayalım; Hangi devlet veya hangi devlet yöneticisi terör kanalıyla bir çıkar elde etmeye kalkarsa, terörün akıttığı kanda boğulmaya mahkûmdur… Fransa’daki vahşi katliamda hayatlarını kaybedenlere rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum… Sağlık ve başarı dileklerimle 16 Kasım 2015 Rifat Serdaroğlu