Görevden alınan FBI Direktörü James Comey, Amerikan Senatosunda verdiği ifadesinde Başkan Trump için “Yalancı” dedi! (Siyasetçiler hiç yalan söyler mi yahu? Bak sen!) Bu ağır hakaretten sonra açıklama yapan Beyaz Saray Basın Sözcüsü Avarel Dalton; “Vallahi, billahi ekmek-İncil çarpsın ki benim başkanım yalancı değildir! Bilakis harbi adamdır. Hatta kendisinin Türkiye’de sağlam adam diye bilinen “Delikanlı” lakabı vardır. Söz verdi mi mutlaka tutar. Belki hemen olmaz, biraz zaman geçer ama eninde sonunda ucundan da olsa tutar” dedi! Basın mensuplarının şaşkın bakışları arasında sözlerine devam eden sözcü; “Sayın Basın Mensupları; Gazetelerde her okuduğunuza inanmayın! Dünyanın en büyük devletinde bile gazeteci milleti haber bulamayınca uydurur! Asparagas haberlerin sonuncusu buna örnektir! Sözüm ona Başkan Trump, Arap ülkelerinden 1,5 Trilyon Dolar avanta istemiş! Bu haber uydurmadır. Avanta diyenin alnını karışlarım! Bu para Araplarla beraber zamanında kurduğumuz El-Kaide denen hergelelerin sonradan zıvanadan çıkıp, ülkemize verdiği zararlar için haraçtır, avanta değildir!” Basın mensuplarına soru almayacağını söyleyen sözcü toplantıyı şu sözlerle tamamladı; “Başkanım yalancı değildir. Müddei, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. İspat etmeyen şerefsizdir!” Gazetecilerin hepsi, donmuş gibi kalakaldılar… BİNALİ OKULDA! Başbakanlığı bittikten sonra işsiz kalan Binali Yıldırım, Ankara’da bir ilkokulu ziyaret edip öğrencilere nasihatlerde bulundu. Bir ara ölçüyü kaçıran eski Başbakan, 1 günlük öğretmenliğinde gürültü yapan bir öğrenciyi havaya kaldırıp yere çarpacağını söyleyecek iken, öğretmenlerin uyarısıyla sustu ve çocuklara çok çalışmalarını, dürüst, iyi insan olmalarını, açgözlü olmamaları gerektiğini söyledi ve çocuklara; “Benim dediklerimden ne anladınız” diye sordu? Çocuklar sırayla konuştular. O sırada en arkadan bir el kalktı ve ben de konuşacağım, dedi! Binali, konuş evladım senin adın ne, diye sordu? Çocuk, benim adım Cinali, dedi! Binali gülmeye başladı, ne güzel ben Binali sen Cinali, anlat bakalım! Cinali; “Ben Gemi Mühendisi olacağım. İstanbul Belediyesinde işe başlayacağım. Siyasete atılacağım ve üç-beş sene içinde onlarca gemi, yüz milyonlarca dolar para ve yurtdışında mal-mülk sahibi olacağım” der demez korumalar Cinali’yi kucakladıkları gibi dışarı çıkardılar! Cinali korumanın omuzundan bağırmaya devam ediyordu; “Çocuklarım kumarhanelerde bol-bol para harcayacaklar, öylesine zengin olacağım…” Binali, okuldan ayrılırken kendi kendine konuşuyordu; “Zamane veletleri n’olacak? Bilgisayarı rahat kullanıyorlar ve her şeyi biliyorlar kardeşim. İnterneti kessek mi acaba?” Hafta sonunuz neşeli geçsin gari… Sağlık ve başarı dileklerimle 10 Haziran 2017 Rifat Serdaroğlu