Bu kadar yalana, hırsızlığa, soyguna, hukuksuzluğa, devleti ve cumhuriyeti yıkma çabalarına karşı, hala susuyorsak kimse kabahati başkasında aramasın! Suçlu bizleriz… Demokratik rejimlerde kişi, sınırlarını haklarını sorumluluklarını bilmeli ve bunlara karşı dışardan veya içerden yapılacak saldırılara karşı koymalıdır. Kendi sınırlarını, haklarını, sorumluluklarını bilmeyenler kolaylıkla başkaları tarafından güdülürler. Bizim şimdiki durumumuz “tıpkısının aynısı” deyişinde ifade edildiği gibidir. Mücadele gücünü kaybetmiş adeta beyin felcine tutulmuş bir halde ölümü bekler gibiyiz. Eğer bizler, devlet-cumhuriyet-demokrasi-hukuk düşmanı olan tarikat ve cemaat artıklarına karşı mücadele etmezsek, bunları ülkemizin başından def edecek demokratik bir halk hareketi başlatamazsak, sonumuz Suriye-Irak-Libya gibi olacaktır. “Bir lider çıksın bizi kurtarsın veya birileri bu yükün altına girsin ama bana dokunmasın” anlayışından vazgeçip, beraberce bu halk hareketini desteklemezsek, başarılı olamayız. Önce bizler anayasal haklarımızı bilen, Türkiye’nin sahibi olmanın ve bunu korumanın bilincinde olan sorumlu bireyler olacağız. Sözün özü kendi işimizi kendimiz göreceğiz. Anlaştık mı? Sizlere okuyucularımdan gelen maillerden bazılarını ekler yaparak sunmak isterim; - 20 Ocak 1993 ile 20 Ocak 2017’de Clinton-Bush-Obama Başkanlık yaptılar. Bu sürede 11 İslam Ülkesini işgal ettiler! Toplamda 11 Milyon can katlettiler! (Şimdilik) Yüz binlerce kadına tecavüz edildi! Bu ülkelerin tarihi hazineleri-tohumları-yeraltı yerüstü zenginlikleri çalındı! 10 Milyon insan yerinden yurdundan edildi! Akdeniz, tarihin en büyük “İNSAN MEZARLIĞI” haline getirildi! El-Kaide ve diğer terör örgütlerini hep ABD yarattı! Kimse, ABD’ye İŞGALCİ-HIRİSTİYANCI TERÖR- FAŞİST DİKTATÖRLER diyemedi! Biz ne yaptık? ABD’nin tüm bu katliamlara neden olan BOP Projesine EŞBAŞKAN olduk! ABD’nin Başkanlarını TBMM’de konuşturduk! Şu an dahi PKK-PYD’ye binlerce tır dolusu silah veren bu devlete söz söyleyemiyoruz! -ORTADOĞU’da neden devamlı savaş var? Çünkü Demokrasi yok! Yasa hak-hukuk yok! Adalet yok! Eşitlik yok! Özgürlük hiç yok! ŞERiAT var! MEZHEPÇİLİK var! İSRAİL var! Haliyle sürekli olarak SAVAŞ VAR! Biz ne yaptık? Ülkemizin yönünü Araplara çevirmeye kararlı bir partiye teslim olduk! Gece 22.00 den sonra alkol satışının yasak olduğu ama Devlet Bankasını soymanın serbest olduğu ve hesap sorulamayan bir ülke olduk! Halka şarbonlu et, Saray’da ise Somonlu Suşi yiyen bir partiye razı olduk! KATAR’da 5.000 (Beş bin) vatan evladını kimi, kimin parasını korumak için tutulduğunu soramayan bir millet olduk! 2013 Nisan ayında Kırgızistan’da FETÖ Okullarını kendi açan, 2018 Eylül ayında “Biz FETÖ’nun ne mal olduklarını 2010 yılında anlamıştık. Kapatın bunları” diyen bir anlayışı devletin tepesine getirdik. Kaynağı haram olan Havuz Medyasının gazetelerini hala satın alan acayip bir millet haline geldik! Sonunda Cumhuriyetin tüm değerlerine savaş açmış, ülkenin tüm stratejik kuruluşlarını peşkeş çekmiş, ekonomisini batırmış, ülkeyi saman ithal eder duruma getirmiş bir parti ile baş başa kaldık! Susmaya devam edeceksek, bizim başlatmayı düşündüğümüz “Demokratik Halk Hareketine” seyirci kalacaksak herkes sonucuna razı olacaktır. Bizler, kaç kişi olursak olalım bu harekete destek olmaya devam edeceğiz. Demokratik Halk Hareketi başarıya ulaşınca, şimdiden bilinsin ki, milleti soyanlardan nasıl hesap sorulacaksa, bugün susan kölelik düzenine razı olanlardan da bu iktidara destek olan devlet bürokratlarından da mutlaka hesap sorulacaktır… Takdir Yüce Türk Milletinindir… Sağlık ve başarı dileklerimle 06 Eylül 2018 Rifat Serdaroğlu