Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

YALNIZ DEĞİLSİNİZ!

Osmanlı Devleti, canı sıkıldığı için kendi kendine yıkıldı! Anadolu’yu paramparça eden Sevr Antlaşması, rüyasında Lozan Antlaşmasının fotokopisini görünce kendini yaktı! Kurtuluş Savaşı bir oyundu, kurşun askerlerle sahnelendi. Türk Milletinin 15 yaşından büyük tüm gençleri şehit olmadı, kimse vatan için ölmedi. Zaten Mustafa Kemal Atatürk diye biri hiç yaşamadı, vatanı da kurtarmadı! Yeni moda elbise alır gibi, demokrasiyi belediyenin tanzim satış noktalarından aldık ve giydik, tüm dünya bizi çok sevdiğinden “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” diye tanıyıverdi… Türk Milletinin büyük çoğunluğu, siyasi partileri, anayasal kurumları yıllardır aynen yukarıdaki gibi davrandılar ve hala da davranmaya devam ediyorlar! Gözlerimizin önünde Cumhuriyetimizin değerleri teker-teker koparılıyor, demokratik rejim ortadan kaldırılıyor, beraberce sadece seyrediyoruz… Daha önce yazmıştım. Cumhuriyeti bir tablonun çerçevesi, çerçevenin içindeki resmi ise demokrasi olarak düşünün. Demokrasimizin seviyesi uluslararası standartlara ne kadar yaklaşmışsa, kişi hak ve özgürlükleri, hukuk devleti, lâik ve sosyal devlet ilkesi, katılımcılık ve örgütlü toplum ne kadar gerçekleşmişse, o tablo tam bir sanat harikası olur. Fakat bir şartla; Demokrasi ve nimetleri, haftanın yedi günü yirmi dört saat üzerinde titrenmesi, korunması gereken değerlerdir. Eğer bir kere kaybedersiniz, geri kazanmanız çok zordur, çok! Aynen İran’da, Suriye’de, Irak’ta, Suudi Arabistan’da, Sudan’da olduğu gibi karanlıkta yaşayarak orta çağa sürükleniriz. Cumhuriyeti ve Demokratik rejimi koruma görevi öncelikle siyasi partilerimizindir. İşte Türkiye’nin problemi buradadır. Çünkü tehlike bizzat partilerimizden gelmektedir. Ya bilmemekten ya uyuşukluktan ya da ihanetten. AKP; “İrticai eylemlerin odağı” olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından “Hazine Yardımı kesilmesi” cezası almıştır. AKP, temelli kapatılma cezasından 5’e karşı 6 oyla kurtulmuştur. AKP yolsuzluğa-hırsızlığa-rüşvete bulaşmış şaibeli bir partidir. FETÖ’yu T.C Devletine ve kozmik odaya sokan AKP’dir. Yüksek Yargıyı FETÖ’ye teslim eden de AKP’dir. Hedefi Türkiye’yi “Federe İslam Devletine” dönüştürmektir. MHP; Genel Başkanı ve milletvekilleri, AKP tarafından esir alınmıştır. AKP ve MHP her konuda AYRI düşünür. Fakat MHP, AKP’nin her dediğini yapan partidir. HDP; Türk Milletinden aldığı 6 milyon oyun kıymetini bilememiş, terör örgütü ile arasına mesafe koyamamış, Kürtçü-Bölücü bir partidir. Türk Milletinin partisi olamamış, demokrasiyi korumak için tek adım dahi atmamıştır. İYİ Parti; Şu sözler, Sayın Akşener tarafından İYİ Parti TBMM grubunda söylenmiştir; “Cumhurbaşkanlığı makamında kim oturursa otursun, ona laf söyletmeyiz. Dil uzatanların dilini koparmayı biliriz. Sayın Cumhurbaşkanı tehditlere boyun eğmeyiniz. Siz memleketimize göz dikenlere karşı dik durup ayağa kalkın yeter. Bizi yanınızda bulacaksınız!” Sanki ülkeyi 17 senedir AKP değil de İYİ Parti yönetiyormuş gibi, değil mi? CHP; Burada, bizzat CHP’ye ömrünü vermiş olanların sözlerini yazsam, sizlere ayıp etmiş olurdum. Yüzünüz kızarırdı! Bu partiler mi Türk Devletini, Türk Demokrasisini koruyacak? Kimse hayal görmesin! Bir örnek vereyim; Yunan Başbakanı Ankara’ya geliyor ama Anıt Kabri ziyaret etmiyor. AKP, ona kapalı olan Heybeliada Ruhban Okulunu ziyaret etme izni veriyor. Siyasi Partilerin herhangi birinden bir itiraz duydunuz mu? Sayın Ümit Yalım, tek başına adaya gidip Yunan Başbakanına, Türk Adalarını işgal ettiğini söyleyebiliyor! Kendisini tekrar kutluyorum… Yıllardır yazıyor söylüyorum. Çaresiz ve yalnız değilsiniz. Çare de sizsiniz, çok olan da sizsiniz. Yeter ki isteyin ve bir kez olsun ayağa kalkın. Gerisi çözülecektir. Sizlerin içinden çıkan ve kendileri için hiçbir şey istemeyen Çoban Ateşi Hareketine katılın. Katılın ki, bu hareketi Türk Milletinin siyasi partisi haline dönüştürelim. İlk hareketi, 23 Şubat 2019 Cumartesi günü Fuar-Basmane Girişindeki 1/B Holünde birlikte yapalım mı? Var mısınız? Ne Mutlu Türküm Diyene… Sağlık ve başarı dileklerimle 09 Şubat 2019 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 09 Şubat 2019 - Cumartesi
Rıfat SERDAROĞLU

YALNIZ DEĞİLSİNİZ!

Osmanlı Devleti, canı sıkıldığı için kendi kendine yıkıldı! Anadolu’yu paramparça eden Sevr Antlaşması, rüyasında Lozan Antlaşmasının fotokopisini görünce kendini yaktı! Kurtuluş Savaşı bir oyundu, kurşun askerlerle sahnelendi. Türk Milletinin 15 yaşından büyük tüm gençleri şehit olmadı, kimse vatan için ölmedi. Zaten Mustafa Kemal Atatürk diye biri hiç yaşamadı, vatanı da kurtarmadı! Yeni moda elbise alır gibi, demokrasiyi belediyenin tanzim satış noktalarından aldık ve giydik, tüm dünya bizi çok sevdiğinden “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” diye tanıyıverdi…

Türk Milletinin büyük çoğunluğu, siyasi partileri, anayasal kurumları yıllardır aynen yukarıdaki gibi davrandılar ve hala da davranmaya devam ediyorlar! Gözlerimizin önünde Cumhuriyetimizin değerleri teker-teker koparılıyor, demokratik rejim ortadan kaldırılıyor, beraberce sadece seyrediyoruz…

Daha önce yazmıştım. Cumhuriyeti bir tablonun çerçevesi, çerçevenin içindeki resmi ise demokrasi olarak düşünün. Demokrasimizin seviyesi uluslararası standartlara ne kadar yaklaşmışsa, kişi hak ve özgürlükleri, hukuk devleti, lâik ve sosyal devlet ilkesi, katılımcılık ve örgütlü toplum ne kadar gerçekleşmişse, o tablo tam bir sanat harikası olur.

Fakat bir şartla; Demokrasi ve nimetleri, haftanın yedi günü yirmi dört saat üzerinde titrenmesi, korunması gereken değerlerdir. Eğer bir kere kaybedersiniz, geri kazanmanız çok zordur, çok! Aynen İran’da, Suriye’de, Irak’ta, Suudi Arabistan’da, Sudan’da olduğu gibi karanlıkta yaşayarak orta çağa sürükleniriz.

Cumhuriyeti ve Demokratik rejimi koruma görevi öncelikle siyasi partilerimizindir. İşte Türkiye’nin problemi buradadır. Çünkü tehlike bizzat partilerimizden gelmektedir. Ya bilmemekten ya uyuşukluktan ya da ihanetten. AKP; “İrticai eylemlerin odağı” olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından “Hazine Yardımı kesilmesi” cezası almıştır. AKP, temelli kapatılma cezasından 5’e karşı 6 oyla kurtulmuştur.

AKP yolsuzluğa-hırsızlığa-rüşvete bulaşmış şaibeli bir partidir. FETÖ’yu T.C Devletine ve kozmik odaya sokan AKP’dir. Yüksek Yargıyı FETÖ’ye teslim eden de AKP’dir. Hedefi Türkiye’yi “Federe İslam Devletine” dönüştürmektir.

MHP; Genel Başkanı ve milletvekilleri, AKP tarafından esir alınmıştır. AKP ve MHP her konuda AYRI düşünür. Fakat MHP, AKP’nin her dediğini yapan partidir.

HDP; Türk Milletinden aldığı 6 milyon oyun kıymetini bilememiş, terör örgütü ile arasına mesafe koyamamış, Kürtçü-Bölücü bir partidir. Türk Milletinin partisi olamamış, demokrasiyi korumak için tek adım dahi atmamıştır.

İYİ Parti; Şu sözler, Sayın Akşener tarafından İYİ Parti TBMM grubunda söylenmiştir; “Cumhurbaşkanlığı makamında kim oturursa otursun, ona laf söyletmeyiz. Dil uzatanların dilini koparmayı biliriz. Sayın Cumhurbaşkanı tehditlere boyun eğmeyiniz. Siz memleketimize göz dikenlere karşı dik durup ayağa kalkın yeter. Bizi yanınızda bulacaksınız!” Sanki ülkeyi 17 senedir AKP değil de İYİ Parti yönetiyormuş gibi, değil mi?

CHP; Burada, bizzat CHP’ye ömrünü vermiş olanların sözlerini yazsam, sizlere ayıp etmiş olurdum. Yüzünüz kızarırdı!

Bu partiler mi Türk Devletini, Türk Demokrasisini koruyacak? Kimse hayal görmesin! Bir örnek vereyim; Yunan Başbakanı Ankara’ya geliyor ama Anıt Kabri ziyaret etmiyor. AKP, ona kapalı olan Heybeliada Ruhban Okulunu ziyaret etme izni veriyor. Siyasi Partilerin herhangi birinden bir itiraz duydunuz mu? Sayın Ümit Yalım, tek başına adaya gidip Yunan Başbakanına, Türk Adalarını işgal ettiğini söyleyebiliyor! Kendisini tekrar kutluyorum…

Yıllardır yazıyor söylüyorum. Çaresiz ve yalnız değilsiniz. Çare de sizsiniz, çok olan da sizsiniz. Yeter ki isteyin ve bir kez olsun ayağa kalkın. Gerisi çözülecektir. Sizlerin içinden çıkan ve kendileri için hiçbir şey istemeyen Çoban Ateşi Hareketine katılın. Katılın ki, bu hareketi Türk Milletinin siyasi partisi haline dönüştürelim.

İlk hareketi, 23 Şubat 2019 Cumartesi günü Fuar-Basmane Girişindeki 1/B Holünde birlikte yapalım mı? Var mısınız? Ne Mutlu Türküm Diyene…

Sağlık ve başarı dileklerimle 09 Şubat 2019 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.