AKP’nin getirdiği “Tek Adam Düzeni” sayesinde yasama görevi yapması gereken TBMM, işlevini tamamen kaybetti. Saray’daki, seçilmemiş cahil bir “Başdanışman” bile hiç çekinmeden TBMM iradesini hiçe sayabiliyor!
Halbuki gerçek demokrasilerde Yasama Erk’i, en güçlü olması gereken Erk’tir. O ülkelerde bir kanun yürürlüğe sokulmadan önce, yoğun araştırmalara konu edilir. Uygulanabilirliği, adil olup olmadığı, daha önceki yasalarla çakışıp çakışmadığı belirlenir. Yürürlüğe bu şekilde girecek bir yasa o ülkede hukuka güveni sağlamlaştırır.
Adil ve istikrarlı bir hukuk düzeni, bir ülke için şart mıdır? İnsanlar çoğunlukla bencildir. Her zaman maddi ve manevi çıkarlarını, toplumun çıkarlarına tercih eder. Manav malını en yüksek fiyatla ve firesiz satmak ister, müşteri ise en iyi malı ucuza almak ister. Politikacı iktidar olabilmenin, halk ise politikacıya iş yaptırmanın gayreti içindedir. İşçi patronun gözüne girip pozisyonunu ve maaşını arttırmak, patron da işçiden en fazla verimi almak ister. İşte bu çatışmaları önleyecek olan, adil ve istikrarlı hukuk düzenidir.
Ayrıca demokratik düzenlerde devlet, kimsenin malı değildir. Devlet makamlarını belli süreler için işgal eden siyasetçilerin tamamının adalete aynı gözle bakmalarını istemek de maalesef olası değildir. Bunları da hukuk karşısında hizaya sokacak, kötü yola sapmalarına engel olacak olan “Adil ve İstikrarlı bir Hukuk Düzenidir!”
Fakat, cahil ve art niyetli siyasetçiler için en rahatsız edici yöntem “Adil ve İstikrarlı” hukuk düzeninde yaşamaktır. Örneğin TBMM, ihalelerin düzgün yapılması için “Kamu İhale Kurumu” ve yasası oluşturulur. Siyasetçi bu yasaya uygun ihaleler yapsa hem haksızlık olmaz hem devlet kazanır. Ama bu durum kötü niyetli siyasetçiyi rahatsız eder, çünkü avanta dağıtamaz, kendi adamına torpil yapamaz. Çare nedir? O yasayı değiştirmek! İşte AKP, Kamu İhale Yasasını bu sebepten tam 78 defa değiştirdi…
TBMM de yapılacak komisyon ve genel kurul çalışmaları, kötü niyetli ve cingöz siyasetçiler tarafından hiç istenmez. Çünkü buralarda her önerge her madde
iyice incelenir hataya, kayırmaya, kumpasa izin verilmez. Bu yüzden bazıları bu yoldan çıkmak için uygun ortamlar yaratmaya çalışırlar!
Örneğin ülkeyi Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetmeyi çok severler! AKP önderliği de 25 Ağustos 2016 da 3 için uygulamaya koyduğu Olağanüstü Hal uygulamasını 16 aydan beri sürdürüyor! Etmesine ediyor ama Türk Devletine, Türk Milletine verdiği zararların farkında bile değil! Bir kişi bir KHK yayınlıyor ve binlerce insanı işinden aşından, yerinden yurdundan ediyor! Ertesi ay, aynı kişi bir KHK daha yayınlıyor ve işten attıklarının bir kısmını tekrar işe alıyor!
Adil ve sürdürülebilir bir hukuk sisteminden saparsanız gideceğiniz yer karanlık dikta yönetimi ve demokrasi mezarlığı olacaktır.
Şimdiye kadar, demokrasi dışı yönetimlerin kimsenin hayrına olmadığı görülmüştür. Öyle olsa bir tane diktatör yatağında ölürdü…
Sağlık ve başarı dileklerimle 15 Aralık 2017 Rifat Serdaroğlu