YAVUZ HIRSIZ! “Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır” diye bir sözümüz vardır. Edepsiz-arsız-ahlâksız-şarlatan öyle kimseler vardır ki, bunlar hem suç işlerler, hem işledikleri suçu inkâr ederler, hem de işledikleri suçu zarar verdikleri kimselere yüklemeye çalışırlar. Bir örnek verelim; Kadın alışverişten evine dönünce, yatak odasından bir ses duyar. Kapıyı araladığında odasında hırsızı görür ve kapıyı kilitleyip hemen polisi arar. Polis gelip kapıyı açtığında hırsızı, kadının yatağında soyunmuş halde görür! Kadın “İşte hırsız bu” diye gösterince hırsız; “Ne hırsızı be, ben bu kadının dostuyum der!” Yukarıdaki söz bu gibiler için söylenmiştir… Konumuz ile hiç alakası olmayan bu bilgilendirmeyi yaptıktan sonra, esas söyleyeceğimize gelelim. Hiçbir demokratik rejimde gösteri ve protesto toplantıları iktidar tarafından yapılmaz. Bu işler muhalefetin veya doğrudan halkın işidir. Fakat dikta yönetimlerinde bu gösteriler, bizzat dikta yöneticileri tarafından toplumu yönlendirmek için yapılır. Örneğin Esad senede en az iki kez böyle mitingler yapar. Kaddafi, Saddam da zaman zaman böyle toplantılar yaparlardı. Bu toplantılar o an için faydalı olabilir ama dikta heveslilerinin sonunun gelmesini geciktiremez. Hatırlarsanız, PKK’nın sivil örgütlenmede, bölgedeki tüm Sivil Toplum Kuruluşlarını “Eğitim” için kullandığını defalarca söylemiştim. Çevre ile ilgili bir STK’dan, Baro yönetimlerine kadar hepsi bu amaçla kullanılır. Buralarda pişenler, Belediye Başkanlıklarına ve Milletvekilliklerine aday yapılırlar. Siyasal İslamcılar da aynı örgütlenme modelini kullanırlar. Kaynağı belli olmayan paralarla beslenen STK’ları kullanırlar. Buralarda çalışıp, göz dolduranlar “Boynukalın” gibi milletvekili yapılırlar. Kendini açık edenler, çizgiyi aşanlar anında kenara çekilirler. İstanbul’da yapılan ve Erdoğan-TBMM Başkanı ve Davutoğlu’nun katıldığı “Teröre Lanet, Kardeşliğe Evet” mitingini düzenleyen STK “Sivil Dayanışma Platformu” adını taşır. AKP’nin yan kuruluşlarından biridir. Başında Ayhan Ogan isimli biri vardır. AKP ne zaman sıkışsa bu tip fedailerini kullanır. Erdoğan’ın bugün itiraf ettiği ve ihanet olarak belirlediği “Çözüm Süreci” denen zehirli lokmayı Türk Milletine yutturmak için kullandığı sözüm ona Akil İnsanlar Heyetinin, Doğu Anadolu Bölgesi Genel Sekreterinin adıdır Ayhan Ogan! O gün Çözüm Sürecini Türk Milletine yutturma görevi verilen Ayhan Ogan, şimdi eski görevini ihanetle suçlayan Erdoğan’a mitingler düzenliyor. Hem de Sivil Dayanışma adına! Vay, vay, vay… Değerli Okurlar; Böyle bir mitingin düzenlenmesi, on binlerce insanın o meydana getirilmesi, herkesin eline bayrak verilmesi, tekrar götürülmelerinin milyonlarca lira maliyeti vardır! Bu paralar nereden geliyor? Ayhan Ogan, bu işler için kimlerden destek görüyor? Bunların hepsi açıklanması gereken sorular. Şimdi Türk Milletinin gözünün içine bakarak oynanan AKP ikiyüzlülüğüne bakar mısınız? PKK ile Oslo’da anlaşma yapan AKP Hükümetleri ve Bürokratları! Habur rezaletini Türk Milletine yaşatan AKP Hükümetleri! İmralı’daki Öcalan’ı, Türk Devletinin muhatabı yapan AKP Hükümetleri! PKK’yı tekrardan diriltip, kanını bitlendiren AKP Hükümetleri ve kadroları! Doğu ve Güneydoğu’da askeri kışlasına, polisi karakola tıkan AKP Hükümetleri! Bölgeyi tamamen PKK hâkimiyetine bırakan AKP Hükümetleri! PKK’ya karşı operasyon yapma izni vermeyenler, AKP Valileri! Yaşanan tüm ölümlerin sorumlusu AKP Hükümetleri! Bozulan kardeşliğimizin sorumlusu AKP Hükümetleri! Milliyetçiliği ayaklar altına aldık, diyenler AKP Hükümetleri! Barzani-Şivan Perver ile birlikte Öcalan’ın nutkunu dinleyen AKP Başbakanı! Bunlar “Terörist” diyen de aynı kişi! İktidar hırsı ve yargılanma korkusu insanı ne hale getiriyor! Türk Milleti bu aldatmacaya 1 Kasım’da gereken yanıtı mutlaka vermelidir…   Sağlık ve başarı dileklerimle 22 Eylül 2015 Rifat Serdaroğlu