Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

YENİ BİR SORUŞTURMA DAHA

Alanya’dan gazeteci dostum Akdağ, Alanya Cumhuriyet Savcılığının “Şaka Gibi Bademler” adlı yazım için soruşturma başlattığını haber verdi. Suçlama; Cumhurbaşkanına hakaret! Kanun karşısında boynumuz kıldan incedir. Evrak elimize ulaşsın, savunmamızı yaparız! Türk Yargısı bizi haksız bulursa ya parasını öderiz ya da bu yaşta girer yatarız, sıkıntı yok! Sıkıntı nerde var biliyor musunuz? Esas sıkıntı benim Cumhuriyet Savcılarımıza bakışımda galiba! Hukukçu değilim ama tam 41 senedir T.C Devletinin içindeyim. Belediye Başkanlığı-İl Başkanlığı- Milletvekilliği-Genel Başkan Yardımcılıkları- Bakanlıklar yaptım, devleti ve işleyişini iyi bilirim. Bir Cumhuriyet Savcısı istediği gibi hareket edebilir mi? Bir suç işleniyorsa “Yahu bunun arkası kuvvetli, ona dokunmayayım ama Serdaroğlu’na dava açayım” diye keyfine göre hareket edebilir mi? Elbette ki etmez, edemez! Savcıyı bağlayan Anayasa-Yasalar-Mesleki Kanunlar- İçtihatlar- AHİM kararları ve Hukuk Ahlakıdır… Savcı tüm bunlardan aldığı yetki ve sorumlulukla, kamuyu veya şahısları ilgilendiren bir suç varsa üzerine gider ve soruşturma açar. Savcı şunu yapamaz; Bir kamu görevlisi Anayasayı çiğniyor, yasaları tanımıyor, topluma hergün hakaret ediyor, yolsuzluklara göz yumuyor ve devletin soyulmasına izin veriyorsa, bu kamu görevlisini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi standartlarında eleştiren bir yazar hakkında soruşturma açamaz… -Cumhurbaşkanı “Yürürlükteki Anayasaya” uyuyor mu? HAYIR! -Cumhurbaşkanı “Tarafsızlık” ilkesine uyuyor mu? HAYIR! -Cumhurbaşkanı Devletin Milletin kaynaklarını referandum için kullanmaktan çekiniyor mu? HAYIR! -Cumhurbaşkanı, HAYIR oyu kullanacak herkesi PKK ile eşdeğer tutmaktan utanıyor mu? HAYIR! -Hizbullah “Evet” oyu kullanacağını açıkladı. Ben her evet oyu kullanan Hizbullahçıdır diyebilir miyim? HAYIR! -Cumhurbaşkanı, HAYIR oyu kullanacak olan bana “Gafil” diye hakaret etmekten vaz geçiyor mu? HAYIR! -Cumhurbaşkanı, 11 yıl FETÖ ile kol kola olduğunu inkâr etti mi? HAYIR! -Cumhurbaşkanı, bu terör örgütüne “ne istedilerse verdim” dediğini yalanladı mı? HAYIR! -Cumhurbaşkanı, Diyarbakır Meydanında Barzani ve Şivan Perver’le PKK bayrakları altında, bebek katili Öcalan’ın mektubunu dinleyip alkışladığını ret etti mi? HAYIR! -Cumhurbaşkanının haberi ve onayı olmadan IŞİD militanları otobüslerle Suriye’ye gönderilip, bizim hastanelerimizde bedavadan tedavi edilebilir miydi? HAYIR! -Cumhurbaşkanı, televizyon konuşmasında Valilere “PKK’lılara engel olmayın, görmezden gelin, çözüm sürecine zarar vermeyin” dediğini yalanladı mı? HAYIR! Bir Kamu Görevlisi ayaklı suç makinası haline gelmişse, kimse ona “Dur bakalım, burası hukuk devleti, yasalar seni de bağlar, kendine gel” diyemiyorsa, o Kamu Görevlisini eleştiren, doğru yola davet eden bir yazar hakkında Savcı soruşturma başlatabilir mi? Kendisini T.C Devletinin ve Cumhuriyetin Savcısı olarak gören biri soruşturma başlatmaz! Eğer yazılanlarda “Hakaret” varsa, şikâyete bağlı suç olarak kabul edilir ve o Kamu Görevlisinin şikayetine bırakılır. Ama Savcı, kendisini bir tarikatın, bir cemaatin veya bir siyasi partinin elemanı olarak görüyorsa soruşturma da açar, kişiye geçici olarak zarar da verebilir. Yalnız bunların sonları Zekeriya Öz denen Savcı müsveddesinden daha kötü olur, daha kötü… T.C nin Cumhuriyet Savcılarından bir istirhamım olacak; Referandum sürecinde hukuk dışı, ahlâk dışı, insanlık dışı suçlar işleniyor. Cumhuriyet Savcıları, her nedense görmezden geliyorlar. Lütfen işlenen suçları görün ve zapta geçirin. Dokunulmazlık zırhına saklananların işlediği suçları de fezleke haline getirip Adalet Bakanlığına gönderin. Adil davranın, taraf tutmayın, lütfen. Örnek veriyorum; Erdoğan, devletin imkanlarıyla Türkiye’yi dolaşıyor. Valiler utanmadan yazılı emirle, öğrencileri-memurları-işçileri zorla meydanlara gönderiyorlar. O ildeki tüm İmam Hatip Okul öğrencileri, o ildeki Suriyeli kaçaklar, paraları devlet tarafından karşılanan otobüslerle-kumanyalarla meydanlara yollanıyor. Lütfen bu Valileri takip edin, belgeleri olanları ikaz edin, dinlemeyenleri soruşturmaya dahil edin. Organize suç örgütü gibi davranan, Allahtan korkmayan kuldan utanmayan bu iktidarın sonu geldi! Bu kadar zulme Türk Milleti mutlaka direnecek ve kaderine el koyacaktır… Alanya maceramızı anlatmaya devam edeceğiz… Sağlık ve başarı dileklerimle 21 Şubat 2017 Rifat Serdaroğlu  
Ekleme Tarihi: 21 Şubat 2017 - Salı
Rıfat SERDAROĞLU

YENİ BİR SORUŞTURMA DAHA

Alanya’dan gazeteci dostum Akdağ, Alanya Cumhuriyet Savcılığının
“Şaka Gibi Bademler” adlı yazım için soruşturma başlattığını haber verdi. Suçlama; Cumhurbaşkanına hakaret!
Kanun karşısında boynumuz kıldan incedir. Evrak elimize ulaşsın, savunmamızı yaparız! Türk Yargısı bizi haksız bulursa ya parasını öderiz ya da bu yaşta girer yatarız, sıkıntı yok!

Sıkıntı nerde var biliyor musunuz?
Esas sıkıntı benim Cumhuriyet Savcılarımıza bakışımda galiba!
Hukukçu değilim ama tam 41 senedir T.C Devletinin içindeyim. Belediye Başkanlığı-İl Başkanlığı- Milletvekilliği-Genel Başkan Yardımcılıkları- Bakanlıklar yaptım, devleti ve işleyişini iyi bilirim.
Bir Cumhuriyet Savcısı istediği gibi hareket edebilir mi?
Bir suç işleniyorsa “Yahu bunun arkası kuvvetli, ona dokunmayayım ama Serdaroğlu’na dava açayım” diye keyfine göre hareket edebilir mi? Elbette ki etmez, edemez!
Savcıyı bağlayan Anayasa-Yasalar-Mesleki Kanunlar- İçtihatlar- AHİM kararları ve Hukuk Ahlakıdır…

Savcı tüm bunlardan aldığı yetki ve sorumlulukla, kamuyu veya şahısları ilgilendiren bir suç varsa üzerine gider ve soruşturma açar.

Savcı şunu yapamaz;
Bir kamu görevlisi Anayasayı çiğniyor, yasaları tanımıyor, topluma hergün hakaret ediyor, yolsuzluklara göz yumuyor ve devletin soyulmasına izin veriyorsa, bu kamu görevlisini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi standartlarında eleştiren bir yazar hakkında soruşturma açamaz…

-Cumhurbaşkanı “Yürürlükteki Anayasaya” uyuyor mu? HAYIR!
-Cumhurbaşkanı “Tarafsızlık” ilkesine uyuyor mu? HAYIR!
-Cumhurbaşkanı Devletin Milletin kaynaklarını referandum için kullanmaktan çekiniyor mu? HAYIR!
-Cumhurbaşkanı, HAYIR oyu kullanacak herkesi PKK ile eşdeğer tutmaktan utanıyor mu? HAYIR!
-Hizbullah “Evet” oyu kullanacağını açıkladı. Ben her evet oyu kullanan Hizbullahçıdır diyebilir miyim? HAYIR!
-Cumhurbaşkanı, HAYIR oyu kullanacak olan bana “Gafil” diye hakaret etmekten vaz geçiyor mu? HAYIR!
-Cumhurbaşkanı, 11 yıl FETÖ ile kol kola olduğunu inkâr etti mi? HAYIR!
-Cumhurbaşkanı, bu terör örgütüne “ne istedilerse verdim” dediğini yalanladı mı? HAYIR!
-Cumhurbaşkanı, Diyarbakır Meydanında Barzani ve Şivan Perver’le PKK bayrakları altında, bebek katili Öcalan’ın mektubunu dinleyip alkışladığını ret etti mi? HAYIR!
-Cumhurbaşkanının haberi ve onayı olmadan IŞİD militanları otobüslerle Suriye’ye gönderilip, bizim hastanelerimizde bedavadan tedavi edilebilir miydi? HAYIR!
-Cumhurbaşkanı, televizyon konuşmasında Valilere “PKK’lılara engel olmayın, görmezden gelin, çözüm sürecine zarar vermeyin” dediğini yalanladı mı? HAYIR!

Bir Kamu Görevlisi ayaklı suç makinası haline gelmişse, kimse ona “Dur bakalım, burası hukuk devleti, yasalar seni de bağlar, kendine gel” diyemiyorsa, o Kamu Görevlisini eleştiren, doğru yola davet eden bir yazar hakkında Savcı soruşturma başlatabilir mi?
Kendisini T.C Devletinin ve Cumhuriyetin Savcısı olarak gören biri soruşturma başlatmaz!
Eğer yazılanlarda “Hakaret” varsa, şikâyete bağlı suç olarak kabul edilir ve o Kamu Görevlisinin şikayetine bırakılır.
Ama Savcı, kendisini bir tarikatın, bir cemaatin veya bir siyasi partinin elemanı olarak görüyorsa soruşturma da açar, kişiye geçici olarak zarar da verebilir.
Yalnız bunların sonları Zekeriya Öz denen Savcı müsveddesinden daha kötü olur, daha kötü…

T.C nin Cumhuriyet Savcılarından bir istirhamım olacak;
Referandum sürecinde hukuk dışı, ahlâk dışı, insanlık dışı suçlar işleniyor. Cumhuriyet Savcıları, her nedense görmezden geliyorlar. Lütfen işlenen suçları görün ve zapta geçirin.
Dokunulmazlık zırhına saklananların işlediği suçları de fezleke haline getirip Adalet Bakanlığına gönderin. Adil davranın, taraf tutmayın, lütfen.
Örnek veriyorum;
Erdoğan, devletin imkanlarıyla Türkiye’yi dolaşıyor.
Valiler utanmadan yazılı emirle, öğrencileri-memurları-işçileri zorla meydanlara gönderiyorlar.
O ildeki tüm İmam Hatip Okul öğrencileri, o ildeki Suriyeli kaçaklar, paraları devlet tarafından karşılanan otobüslerle-kumanyalarla meydanlara yollanıyor.
Lütfen bu Valileri takip edin, belgeleri olanları ikaz edin, dinlemeyenleri soruşturmaya dahil edin.
Organize suç örgütü gibi davranan, Allahtan korkmayan kuldan utanmayan bu iktidarın sonu geldi!
Bu kadar zulme Türk Milleti mutlaka direnecek ve kaderine el koyacaktır…

Alanya maceramızı anlatmaya devam edeceğiz…

Sağlık ve başarı dileklerimle 21 Şubat 2017
Rifat Serdaroğlu

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.