“Düzen” yeni mi değil mi henüz bilinmiyor ama biz 16 yıldır bu düzeni hazırlayanı çok iyi biliyoruz. Şimdiye kadar onlarca ekonomik paket açıldı, her paket bir öncekini iptal etti. Bakanlıklar defalarca kapandı sonradan açıldı! Sonuç; Felaket! Türk Devletinin kıblesini değiştirecek büyük hatalar, yanlışlar, ihanetler yaşandı. FETÖ denen şeytan önce baş tacı yapıldı, devletin kozmik odasına sokuldu! Soygunlar ortaya çıkınca hain ilan edildi! Yüz binlerce insan tutuklandı, aç kaldı! Çözüm Süreci denen bir ihanet sürecini beraberce yaşadık! Bizzat AKP tarafından Öcalan denen bebek katili T.C Devletine MUHATAP yapıldı. Valilere ve Komutanlara “PKK’lılara dokunmayın” diye talimat verildi. Binlerce vatan evladı bu politik tutarsızlık yüzünden şehit oldu, gazi oldu!
Tüm bunların tamamı AKP önderliği tarafından yapıldı yapılmasına ama nedense bir tane bile “Siyasi Sorumlu” yargılanmadı! Şimdi aynı kafa Türk Milletine diyor ki “Bundan sonra sistem değişti. Artık yetkilerimiz tamam. Her şey güzel olacak, inanın bana!”
Yangından mal kaçırır gibi Kararname ile Bakanlıklar kapatılıyor, birleştiriliyor! Buralarda çalışanlarla ilgili düzenleme var mı? Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Güvenlik Kurulu kaldırılıyor, yerine ne getirilecek, kimse bilmiyor! Tam bir kargaşa, tam bir kaos! Soru şu; Sayın Düzenci, şimdiye kadar 40 defa iş yapayım dedin hepsini yüzüne gözüne bulaştırdın. Diyorsun ki 41’ncide tutturacağım, doğrusunu yapacağım. Sana inanmak istiyorum ama maziye bakınca içimi bir korku kaplıyor! Neden acaba?
Biz, “Yeni Düzen” adı verilen bu dönemde elbette ki, Cumhurbaşkanı yemininde yer alan; (HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ, DEMOKRASİ, ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARI, LÂİK CUMHURİYET İLKELERİNİN) savunucusu olmaya devam edeceğiz.
Kim kendini hangi yetkilerle donatırsa donatsın, kim geçim-makam uğruna boyun eğip görevini inkâr edip yalakalık yaparsa yapsın, Cumhurbaşkanlığı yemininde yazan ortak değerlerimize saldıran olursa, iki elimiz yakasında olacaktır.
Herkes şunu net bir şekilde kafasına sokmalıdır. İster FETÖ’cu ister PKK’lı ister IŞİD’lı ister Kürtçü Bölücü ister Barzani’ci ister
Hizbullahçı ister Amerikancı ister İsrailci ister Rusçu olsun isterse bunların köpekliğini yapsın, tüm bunların ihanetlerini Türk Milleti ile paylaşacağız.
Neyine güveniyorsun Serdaroğlu, diye düşünebilirsiniz! Ben, Anayasal haklarımı ve sorumluluklarımı iyi bilen “sorumlu bir bireyim!” Ben, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusunun 81 milyonda 1 hissesine sahip biriyim. Ben, tarihimi biliyorum ve kendimi bu ülke için can veren şehitlerimize borçlu sayıyorum. Ben, hiçbir makamda gözü olmayan bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşıyım. En büyük gücüm budur! Hiçbir Savcı-Yargıç-Polis beni bu görevimden alıkoyamaz. Her hal ve şartta, bu nefes bu tende durduğu ana kadar bu görev sürecektir. Sonrasında kaldığımız yerden evlatlarımız nasılsa devam edeceklerdir….
Değerli Okurlar; Sözüm ona düzen yeni ya! Eh biz de kendimizi yeni düzene uyarlayalım dedik. Bundan böyle haftada sadece Pazartesi ve Cuma günleri yazacağız. Diğer günler, yıllardır hazırlıklarını yaptığımız, özellikle gençlerimize borcumuz olan “Cumhuriyetin El Kitabı” olacak değerde bir kitabı bitirmekle geçireceğiz. Kasım 2018’e kadar bu kitabı tamamlamak amacındayız.
Bildiğiniz gibi sadece eşim ve ben beraber çalışıp, yazıları sizlere ulaştırmaya çalışıyoruz. Beraberce aldığımız karar gereği, açılmış bulunan mahkemelerden ve günlük dertlerden kalan zamanımızın tamamını bu kitap için değerlendireceğiz.
Bizi anlayışla karşılayacağınızı umuyor, bu talebimizin kabul edileceğine inanıyoruz. Pazartesi ve Cumaları görüşmek üzere…
Sağlık ve başarı dileklerimle 10 Temmuz 208 Rifat Serdaroğlu