Büyük Türk Milliyetçisi, hiçbir zaman devletin başına gelemeyecek olan Devlet Bey, sözümüz sanadır. Türk Milletini, milliyetçi camiayı, ülkücüleri yıllarca nasıl da aldatmışsın sen? Türk Milleti seni MHP Genel Başkanı, MHP’yi de siyasi parti olarak görmüştü! -Senin henüz kurulmamış ama projesi yıllar önce ABD’de hazırlanmış AKP ile fikri ortaklığın 15 Ağustos 2000’de “Ulus Devletimizi” yıkacak olan “İkiz Yasaları” imzalamakla başladı. -15 Temmuz 2002’de Söğüt Yaylasında aldığın “Erken Seçim” kararı ile perçinlendi. -Kendi partinizi yok sayarak Erdoğan’ı MHP Cumhurbaşkanı Adayı” göstermenizle mühürlendi. Sana “Doktorun ölümcül hastaya” dediği gibi “ne yersen ye” demeyeceğiz. Yaptığın, ihanet derecesindeki hatayı düzeltmen için sana bir şans daha vereceğiz. Vermesine verelim ama önce Türk Milleti, nasıl bir anlaşmaya imza koyduğunu iyice anlamalı! Bahçeli’nin imzaladığı fakat 3 yıl TBMM’den sakladığı 4867-4868 sayılı yasalar, Türk Milletinden intikam alır gibi, HUBER APO tarafından 04-Haziran 2003’te TBMM’de, AKP ve MHP milletvekillerinin oy verip yasalaştırdıkları “İkiz Yasalar” denen ihanet yasalarının ilk 3 maddesi aynen şöyledir; 1)Bütün halklar kendi kaderini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve ekonomik-sosyal- siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler. 2)Bütün halklar doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bu hak sahibi sahip olduğu maddi kaynaklardan hiçbir koşulda yoksun bırakılamaz. 3)Bu sözleşmeye taraf bütün devletler, kendi kaderini tayin hakkının gerçekleşmesi için çaba gösterir ve Birleşmiş Milletler şartının hükümlerine uygun olarak bu hakka saygı gösterir… Sayın Bahçeli; Sizin imzaladığınız, Abdullah Gül ve AKP’nin TBMM’de kabul ettirdiği ihanet kanunları halen yürürlüktedir. Sizin imzaladığınız kanuna göre, ülkemizin bir kısmında kendilerine “Halk” diyen topluluklar kendi kaderlerine el koyarak “Biz Türkiye’den ayrılmak ve Kürt Devleti kurmak istiyoruz, hadi plebisit yapalım” dediğinde, siz ne yapacaksınız? Veya Karadeniz’de bir grup “Biz Rum-Pontus Devleti”, diğeri “Ermenistan Devleti”, bazıları “Trakya Devleti” veya “Ege Bölgesi Devleti” istiyoruz derlerse ne yapacaksınız? Hiç öyle şey olur mu, diyorsunuz! Eğer böyle bir kalkışmaya yol açmayacaksa niçin 4867 ve 4868 sayılı kanunları kabul ettiniz? Büyük Türk Milliyetçisi Devlet Bey; Tarihi sorumluluk sizin omuzlarınızda! 2000 yılında ikiz yasaları beraberce imzaladığınız kişilerden biri öldü (Ecevit) diğeri siyaset dışı kaldı(Yılmaz). Siz ısrarla devam ediyorsunuz. Lütfen yeni önderiniz Erdoğan ile konuşup bir KHK ile bu yasaları yürürlükten kaldırın… Bir de sizi yanlış anlamamamız için konuşmanızda birini suçlayacaksanız ve ertesi gün dönüp te aynı kişi için başka bir şey söylemeyecekseniz, konuşma bitince “Son kararım ve eminim” deyin. İnanın başımız döndü! Aynı adama bir gün hırsız-şerefsiz-namussuz- Kandil uşağı” deyip ertesi gün aynı kişiyi aday olarak gösterir ve göklere çıkartırsanız, bizim devreler yanıyor, kafamız güzelleşiyor yahu! Askeri Okulların kapatılması “ihanettir” demiştiniz. Askeri okullar kapandı, imtihanla öğrenci alınıyor ve serada domates yetiştirilir gibi 1 yılda GDO’lu asker yetiştiriyoruz. Şu işe de bir el atın. Hallederseniz, sözüm olsun size ömrünüz boyunca yiyebileceğiniz “Püskevit” armağan edeceğim. Hadi bi gayret be koca Ülkücü… Sağlık ve başarı dileklerimle 25 Ocak 2018 Rifat Serdaroğlu