Siyasi Partiler üzerine yazdığımız üç günlük yazı, umarım Siyasi partilerin önemi hakkında bir fikir vermiştir. Toplumda genel olarak şu cümle kullanılır; “Siyaset mi? Aman beni bulaştırmayın!” Bulaşmak! Pis, kötü bir şeyden kaçınmak, ilgilenmemek!
O kadar yanlış ki! Çünkü siz siyasetle uğraşmaz, en azından ilgilenmezseniz, siyaset sizinle mutlaka uğraşır. Sizi okulunuzda bulur yetersiz eğitimle, güncel olmayan bursla sizinle uğraşır. İşinizde, işletmenizde, tarlanızda, dükkanınızda, fabrikanızda sizi bulur, adil olmayan vergilerle, içinden çıkılması çok zor olan bürokratik saçmalıklarla sizinle uğraşır!
Önümüzdeki genel seçimde sayıları 7-8 milyon kişi olacak Z Kuşağı gencimiz (20 yaş altı) oy kullanacak! Pırıl pırıl bu gençlerimiz neye göre, hangi değerlendirmelere göre oy kullanacaklar? Türk basınının özgür ve bağımsız olmadığı, yazılı ve görsel basının çoğunluğunun halkımızı doğru bilindirme görevini unuttuğu bu ortamda, gençlerimiz doğru insanı, doğru partiyi nasıl bulup, seçecekler?
Önümüzdeki günlerde, Çoban Ateşi Hareketi olarak gerek sosyal medyada, gerekse çeşitli toplantılarla düşüncelerimiz paylaşacağız.
Bugünden şunları önerebiliriz; Gençler, AKP’nin 18 yılını iyi incelemeli ve değerlendirmelidir. Gerek ekonomik, gerek hukuk ihlalleri, gerek yolsuzluklar, gerek eğitim sistemimiz, gerek hayat pahalılığı ve işsizlik gibi konularda uluslararası kuruluşların raporlarını titizlikle incelemelidir…
Göreceklerdir ki, Türkiye bu 18 yıllık dönemde her alanda geri gitmiştir. Geldiğimiz noktada AKP, Demokratik-Laik-Sosyal Hukuk Devleti ilkelerini yani Cumhuriyet rejimini devirme gayretinde! Gerek PKK ile, gerekse FETÖ gibi terör örgütleriyle AKP işbirliği, artık inkar edilemez hale geldi! AKP’nin bugüne kadar sakladığı PKK ve FETÖ ile gizli-gizli buluşması sonucu, karnı şişmeye başladı, kendi adamları bile bu zehirli ilişkiyi konuşmaya başladı.
Gençlerimizin ve tüm Türk Milletinin bugün için yapmaları gereken görev şudur; Cumhuriyet değerlerine, adalete, özgürlüklerimize, çağdaşlığa, ordumuza sahip çıkmak.
Yıkım ekibi gibi çalışan AKP’yi, yan baskıcısı MHP’yi demokratik yolarla durdurmak ve bu yıkım ekibini iktidardan indirmek…
Sevgili Gençler; Sayın Yusuf Samim Lütfü, yazısında M. Akif’in hiçbir zaman unutmamamız gereken sözlerini yazmış. Yazıyı bu güzel sözlerle tamamlayalım: Hadi, gel yıkalım şu Süleymaniye’yi desen, İki kazma, iki kürek, iki de ırgat gerek! Ancak hadi gel yapalım şunu geri desen, Bir Sinan, bir de Süleyman gerek…
Cumhuriyetimizi bu Badem takımına yıktırmayalım ki, siz gençler yenisini yapmak zorunda kalmayın! Unutmayın, artık bir Atatürk’ümüz yok! Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyene…
Sağlık ve başarı dileklerimle 19 Haziran 2020 Rifat Serdaroğlu