15 Temmuz 2002 tarihli “Erken Seçim Kararınızı” kamuoyuna duyuran MHP Basın açıklamasını tekrar okudum. 15 yıl evvel söylediklerinizle, 20 Ekim 2016 tarihinde söyledikleriniz anlam olarak hemen hemen aynı! 15 yıl evvel de sistem tıkandı “Erken Seçim” dediniz, şimdi de aynı şeyleri Başkanlık referandumu için söylüyorsunuz. Sayın Bahçeli size ikimiz arasında geçen, daha önce de yazdığım bir olayı tekrar hatırlatacağım. TBMM 31 Temmuz 2002 de erken seçim kararı almıştı. Siz TBMM’de Bakanlar Kurulu için ayrılan yerde oturuyordunuz. Yanınıza geldim, veda etmek ve helalleşmek istediğimi söyledim. Bana “Hayrola Sayın Serdaroğlu, ne vedası” dediniz. Ben de “Sayın Bahçeli, önümüzdeki dönemde ben TBMM de olmayacağım, ama siz de olmayacaksınız, baraj altında kalacaksınız. Bu yüzden vedaya geldim” dedim. Siz, “Sayın Serdaroğlu, siz tecrübeli bir arkadaşımızsınız ama yanılıyorsunuz, daha bu sabah anket sonuçları geldi, oyum %18 civarında” dediniz. Hayırlısı deyip, vedalaştık. 2002 seçimlerinde baraj altında kaldınız ve ülkenin bu güne gelmesinin temelini siz attınız! O gün feci şekilde yanılmıştınız Sayın Bahçeli! Şimdi de yanılıyorsunuz, fakat bu defa tüm ülkeyi geri dönülmez biçimde yakacaksınız. Erdoğan’a karşı bu sevginiz nereden kaynaklanıyor, sizi o’na yaklaştıran nedir bilemiyorum ama sizin deyişinizle, “Devleti düğümleyen- sistemi bilerek tıkayan- rejimi isteyerek krize götüren” aynı kişiden bu işleri düzeltmesini beklemek gibi bir hareketin altına imza atıp yine Erdoğan’a destek oluyorsunuz! Sayın Bahçeli; 2002 yılından beri Türkiye’yi iktidar olarak Erdoğan, muhalefet liderleri olarak sırasıyla Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu ve siz yönettiniz. Cumhuriyetimizin 93. Yılında, ülkemizin getirildiği noktadan hepiniz teker-teker sorumlusunuz. Ne iktidar ne de muhalefet partileri görevlerinizi gereği gibi yapamadınız. Sizlerin ağlamaya, şikâyet etmeye, batıyoruz demeye zerre kadar hakkınız yoktur. Sizin Salı günleri TBMM kürsüsünden Erdoğan için söylediklerinizi Türk Milleti unutmadı. Erdoğan ve AKP için defalarca vatan hainliği-PKK ile iş birliği- yolsuzluk-hırsızlık-anayasa dışına çıktıkları iddiasında bulundunuz! Şimdi bu sıfatlarla suçladığınız bir kişinin Türk Devletinin başına “BAŞKAN” olarak geçmesi için yol açma gayreti içindesiniz… Sayın Bahçeli; 70 yaşına merdiven dayadınız. Yeni kalp ameliyatı geçirdiniz. Tercihiniz yalnız yaşamaktan yana oldu. Yuva kurup, evlât sahibi olmak istemediniz. Tüm yaşamınız boyunca hiç sevmediniz, hiç sevilmediniz. İki-üç arkadaş bir araya gelip, sonu bir tektekçide ve çorbacıda bitecek ufak bir kaçamak bile yapamadınız. Kahkaha ile gülemediniz, hiç eğlenmediniz. Tüm bunları anladık! Kurumuşsunuz, hayata küsmüşsünüz ama Erdoğan’a, Türk Milletine kötülük yapacak kadar mahkûm olmanızı bir türlü anlayamadık. Doluya koyduk almadı, boşa koyduk dolmadı! Allah aşkına nedir sizdeki bu Erdoğan mecburculuğu? Sayın Bahçeli; Siz ve Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın önünü kesemezsiniz. Tüm yaptığınız iş salıdan salıya danışmanlarınızın yazdıklarını okumak ve kimse kapmasın diye hemen Genel Başkanlık koltuğuna oturmak! porno Sakın Türk Milletine akıl vermeye kalkmayın! Aklınız sizinle kalsın. Yapmanız gerekenleri yapacak ne bilginiz var ne de yüreğiniz. Lütfen çekilin Türk Milletinin önünden, insanların umutlarıyla daha fazla oynamayın. Türk Milletini, Erdoğan ile başbaşa bırakın. Gerisi kendiliğinden hallolur gider. Referandum için, “ne var canım, millet karar versin, millete gidelim” dediniz. Türk Milletinden önce, MHP delegesinin önüne çıkma yürekliliğini bir gösterseniz, fena mı olur? Görelim bakalım, MHP tabanı sizin için ne diyecek? Sağlık ve başarı dileklerimle 22 Ekim 2016 Rifat Serdaroğl