Allah var 17 senede ülkemizin tüm yükünü boşaltıp, bizi tığ teber şah-ı merdan, zil gibi ortada bıraktı, Zerzevatçı ile Püskevitçi! Bayağı hafifledik yani! Neydi o öyle fabrikalar-barajlar-petrokimya tesisleri-şeker fabrikaları-demir çelik tesisleri-rafineriler-ağır sanayi yatırımları yahu! Bunların hepsi sırtımızda yük idi. Zerzevatçı ile yan baskıcısı Püskevitçi üç otuz paraya sattılar kurtulduk, bir oh çekip rahatladık yahu!
Eski Türkiye’den kalan ve sırtımızda yük, ayağımızda bağ olan milli andımızmış, ne mutlu türküm diyene imiş, türk milletiymiş onları da kaldırıp attılar. Olduk İbrahim milleti ve Reyiz ümmeti! Atatürk milliyetçiliğini de salladık bayır aşağı, arap milliyetçiliğinde karar kıldık…
Bazı münafıklar, çekemeyenler, illet ve zillet mensupları “17 senede ne ettiniz, battık açız, aç” diye bağırıp dururlar. Bunlarda utanmanın zerresi kalmamış! Zerzevatçı ile Püskevitçi’nin hedeflerine ulaşması için daha 8 seneye ihtiyaçları var. Millet bunlara 8 sene daha vize verirse, inanın üzerinde hiç yük kalmayacak. Bırakın üzerlerini, ayağında don kalmayacak, don…
Size bir emsal-misal-örnek görseteyim; 1994 yılından beri yani 25 yıldır İstanbul’u kim yönetiyor? Tabii ki asrın lideri zerzevatçı! Eskiden çöp dağlarından geçerken sıçanların saldırısına uğrayan bizler susuzluktan, vebadan, uyuzdan kırılırdık. Zerzevatçıdan önce bizler yaşamıyorduk ki! O bir geldi pir geldi. Herşeyi halletti. Şimdi İstanbul nasıl? Aha bal dök yala…
İstanbul’da her şey kontrol altında. Yasa dışı tek olay yok. Hamdolsun Suriyeliler de gelince, inanlar sokağa çıkmamaya, evlerinde oturmaya ve böylelikle masraf yapmamaya başladılar!
Geçenlerde Gaziosmanpaşa’da 3 katlı bir binanın 4’üncü katında (!) yangın çıktı. Yanan kat kullanılamaz hale geldi. Yanan katta kayıtlı 250 Suriyeli seçmenden maalesef kurtulan olmadı.
Yine Esenler de 5 katlı bir apartmanın üstüne kondurulan kaçak üç kat ağır gelince, sonradan 8 katlı olan koca apartman güüüm diye çöküverdi. Müslümansanız inanın (Müslüman olmayanlar da inanabilir) hepimizin ödü patladı yani. Zerzevatçı o gün üzüntüsünden kimseye fırça atmadı.
Bereket bağımsız yargı imdada yetişti ve yayın yasağı koydu da şimdilik 22 olan ölü sayısına 5 günde ancak ulaşabildik.
Zerzevatçı, ölen vatandaşlarımızı şehit olarak açıkladı. Zaten artık normal mezarlık kalmadı. Herkes ya şehit ya gazi olduğu için her yer şehitlik oldu! Buraları, hem bu dünya için hem de deprem olduğunda ahiret için toplanma yerleri olarak ilan edildi. Artık kimse arkamızdan “ne şehit oldu ne gazi, b.k yoluna gitti niyazi” diyemeyecek. Toptan şehidiz yani! Milletin geri kalan kısmı ya konkordato ’ya, ya da yurtdışına kaçtı.
Trafik sorunu, her hafta mazot ve benzine zam yapılarak tarihin derin derinliklerine (!) gömüldü. İnsanlar arabalarına binemez oldular! Elektrik ve doğal gaz zamları ile de mum yakarak, battaniyelerle evde oturan vatandaşlarımızı tasarrufa alıştıran da Zerzevatçı oldu! Ne adam be!
Nankörlük etmeyin. Bakın zerzevatçı neler dedi; “Geçen defa “Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır” diye kahve dağıttık. Bunlar kırk yıl iktidarda kalmayı planlıyorlar diye oy vermediniz. Bu defa çay dağıtıyoruz. Bu çayları Yargıtay-Danıştay başkanlarıyla topladık. El emeği, home made yani! Yine gidip te o zillet ittifakına oy verirseniz, sidikliğiniz bağlansın, kıçınız kurusun inşallah…”
Not 1; Yazıdan çok sıkıldınız di mi? O zaman 23 Şubat 2019 Cumartesi günü saat 12.30 da Fuar Basmane kapısı girişindeki 1/B holüne gelin, sizi eğlendirelim! Orada belki demokrasi-özgürlükler-hukuk devleti-çağdaşlık-iş- çalışma-yatırım-küresel ısınma- çevre- yapay zeka- yeni teknolojiler-kadın erkek eşitliği hakkında konuşuruz.
Zerzevatçı ve Püskevitçi birden bağırmaya başlarlar; “Yapay zeka mı? Ne ulan o? Bizde zekanın hası var hası! Bizden iyi kağıt sayan, okeyde taş çalan var mı!”
Not 2; Yarın, “Çoban Ateş Hareketinin” temsilcilerinin, sebze-meyve-tanzim satış ile ilgili son derece önemli bir değerlendirmesini yazacağız. Sayın A. Tolga Kornoşor’a teşekkürler…
Sağlık ve başarı dileklerimle 13 Şubat 2019 Rifat Serdaroğlu