Yıllar önce bir su kesintisine tepki göstermiş ve şu cümleyi kurmuştum: “ tarih boyunca tüm medeniyetler su kenarında kurulmuştur, milenyum çağında kimsenin bizi medeniyetten mahrum etmeye hakkı olamaz:!” Gerçekten tarih boyunca tüm medeniyetler su kenarlarında kurulmuştur. Su tüm toplumlar için çok ama çok önemlidir. Köyler, şehirler hep su kaynaklarının yakınlarındadır. Su o kadar değerlidir ki; birçok his ve duygularımızı su ile anlatırız. “SU AKAR YOLUNU BULUR!” deriz.. olayları akışına bırakmak için.. Ya da bir bardak suyu getirene söylenecek en güzel söz söylenir.. “SU GİBİ AZİZ OL” Çok akıllı, kurnaz kişiler için kafamızı sağa sola sallar ve şöyle deriz; “SUYA GÖTÜRÜR, SUSUZ GETİRİR!” Su o kadar değerli ki adına türküler bile yazılmış: “SU GELİR GÜLDÜR GÜLDÜR, GEL DE YAR BENİ GÜLDÜR..” gelen su ile toprağın gülmesi gibi, gelen sevgili ile de insanların yüzünün gülmesi eş tutulmuş. Suyun yanına köy, şehir kuran akıllı insanlar elbette suyun karşı yakasını da merak etmiş ve insanlığa bir de köprü denilen o müthiş icadı hediye etmişler. Ardından başlamış insanlar köprü ve suyu birlikte kullanmaya.. hem üstünden geçmişler, hem karşı yakayı ziyaret etme rahatlığını elde etmişler, hem de günlük cümlelerinde köprüyü de kullanmaya başlamışlar. Bir iş bitene kadar herkese, her şeye tahammül etmeye “KÖPRÜYÜ GEÇENE KADAR AYIYA DAYI!!” demiş;   Zaman geçip de koşullar değiştikten sonra da “KÖPRÜNÜN ALTINDAN ÇOOOK SULAR GEÇTİ” diyerek kendisini temize çıkartmışlar.. Haa bir de köprünün başında zaman zaman DELİ DUMRULLAR musallat olmuşlar.. Geçen bir pişman olmuş, geçmeyen bin.. !! Velhasıl, bizim köprü hikayemiz de başlamış oldu böylece.. Sularımız zaten vardı. O güzelim İda Dağına; “BİN PINARLI İDA” diye boşuna söylememişler. Topraktan pırıl pırıl, duru, buz gibi sular fışkırdığı için.. Dünyadaki dört şahane manzaranın birine sahibiz.. Çünkü bizim boğazımız var. Çanakkale Boğazı diğerlerine de benzemez. Daha bakir, daha duru, daha temizdir. Bereketlidir. Balıklar her mevsim ziyaret ederler bu boğazı. Yazdan kışa, kıştan yaza hep balığı vardır bu toprakların. Eee çok şükür köprümüz de oluyor!! Şehitlerin canı pahasına koruduğu bu topraklarda her iki yakayı da birleştirecek olan.  Bakir topraklarımızın üstünde gerdanlık gibi olacağı söylenen.. Veee daha yapılmadan önce ücreti belli olan.. Söylenen rakam; gidiş dönüş şimdiki para ile 150 TL  imiş.. Bu memlekete hizmet edenler SU GİBİ AZİZ olsunlar.  Ama hizmet adı altında birilerinin boğazlarına haram lokmalar girecekse;  SUYU KESİLMİŞ DEĞİRMEN gibi olmalarını da diliyorum. Bence köprünün altından çoook sular akacak, akan sulara da artık kimler bakacak ? Su testisinin su yolunda kırılacağı malum da; unutulmaması gereken bir şey de var.. SU UYUR, DÜŞMAN UYUMAZ… !!