Ülkücülük sıradan bir siyasi faaliyetin mensubu olmaktan çok öte bir dava anlayışıdır.Ve Merhum Alpaslan Türkeş'in dediği gibi,''Ülkücü Ülkücünün öz kardeşidir.''Geçmişte bunun çok güzel örnekleri vardır.Öyle zaman olmuştur ki ''Ülküdaşım ölmesin onun yerine ben öleyim'' diye kahpe kurşunlara kendisini siper etmiştir Ülkücü.Öyle gün gelmiştir ki Ülküdaşının özgürlüğü için kendi özgürlüğünü feda etmiştir Ülkücü.
Bugün bazı Ülkücü kardeşlerimin kardeşlik hukukuna uymayan söz ve davranışlarına şahit olunca kahroluyorum
Bu yüzden aşagıdaki anımı belki ders olur düşüncesi ile paylaşıyorum.
YAŞANMIŞ BİR ANI
''12 Eylül dönemi..
Hapishanede akşam saatleri idi.Bahçede yanıma geldi.
-Başkanım seninle biraz konuşabilirmiyiz?dedi.
-Konuşalım kardeşim,dedim.
Birlikte içeri girdik.
Ağlamaklı bir sesle konuşmaya başladı:
-Başkanım.sen dahil pek çok Ülkücü ağabeyim hakkında idam cezası isteniyor.Hepimiz iyi biliyoruz ki,bu istekler haksız,yanlış ve adaletsizdir.Ama korkuyorum ki,bu asılsız,iftira ve işkeneceye dayalı iddialar ile seni ve diğer arkadaşlarımızı mahkum ederek idam edebilirler.Fakat benim yaşım küçük.Beni asmazlar!İzin ver mahkemede isnat edilen bütün suçlamaları ''Bunları ben yaptım''diye kabul edip üzerime alayım.
Düşünebiliyormusunuz?
Anlayabiliyormusunuz böyle bir duygu ve düşünceyi?
12 Eylül yargılamaları sonucu bir süre ceza evinde yatacak ,yargılama sonucu yaş küçüklüğünden dolayı(Bu kardeşimiz o zaman 15 yaşında idi)tahliye olacak.Ama buna rağmen bütün iddiaları üstlenip kendisini feda edecek ve arkadaşlarını,ağabeylerini kurtaracak.
Alnından öperek cevap verdim ona.
-Allah razı olsun aslan kardeşim benim..Ama buna gerek yok.Yapmadığmız işler ile ilgili iddialara biz kendimiz cevap veririz.Gerekirse bedel de öderiz.Sen daha çok gençsin.Senin daha yaşayacak nice güzel günlerin olacak.Hem daha mücadele bitmedi ki..Dışarıda da kavgamızı sürdürecek genç kardeşlerimize ihtiyacımız var.Ama yine de böyle düşündüğün için sana teşekkür ediyorum.Hiç merak etme Cenab-ı Allah bizim yardımcımızdır ve ancak Allah'ın dediği olur.
NOT.Bu yiğit kardeşim hala yaşıyor.Alllah ona ailesi ve evlatları ile birikte uzun ömürler versin
(Sıtkı ŞEREMETLİ'nin ''1980 darbesi ve 12 Eylül anıları'' kitabından alınmıştır)
Bugün bazı Ülkücü kardeşlerimin kardeşlik hukukuna uymayan söz ve davranışlarına şahit olunca kahroluyorum
Bu yüzden aşagıdaki anımı belki ders olur düşüncesi ile paylaşıyorum.
YAŞANMIŞ BİR ANI
''12 Eylül dönemi..
Hapishanede akşam saatleri idi.Bahçede yanıma geldi.
-Başkanım seninle biraz konuşabilirmiyiz?dedi.
-Konuşalım kardeşim,dedim.
Birlikte içeri girdik.
Ağlamaklı bir sesle konuşmaya başladı:
-Başkanım.sen dahil pek çok Ülkücü ağabeyim hakkında idam cezası isteniyor.Hepimiz iyi biliyoruz ki,bu istekler haksız,yanlış ve adaletsizdir.Ama korkuyorum ki,bu asılsız,iftira ve işkeneceye dayalı iddialar ile seni ve diğer arkadaşlarımızı mahkum ederek idam edebilirler.Fakat benim yaşım küçük.Beni asmazlar!İzin ver mahkemede isnat edilen bütün suçlamaları ''Bunları ben yaptım''diye kabul edip üzerime alayım.
Düşünebiliyormusunuz?
Anlayabiliyormusunuz böyle bir duygu ve düşünceyi?
12 Eylül yargılamaları sonucu bir süre ceza evinde yatacak ,yargılama sonucu yaş küçüklüğünden dolayı(Bu kardeşimiz o zaman 15 yaşında idi)tahliye olacak.Ama buna rağmen bütün iddiaları üstlenip kendisini feda edecek ve arkadaşlarını,ağabeylerini kurtaracak.
Alnından öperek cevap verdim ona.
-Allah razı olsun aslan kardeşim benim..Ama buna gerek yok.Yapmadığmız işler ile ilgili iddialara biz kendimiz cevap veririz.Gerekirse bedel de öderiz.Sen daha çok gençsin.Senin daha yaşayacak nice güzel günlerin olacak.Hem daha mücadele bitmedi ki..Dışarıda da kavgamızı sürdürecek genç kardeşlerimize ihtiyacımız var.Ama yine de böyle düşündüğün için sana teşekkür ediyorum.Hiç merak etme Cenab-ı Allah bizim yardımcımızdır ve ancak Allah'ın dediği olur.
NOT.Bu yiğit kardeşim hala yaşıyor.Alllah ona ailesi ve evlatları ile birikte uzun ömürler versin
(Sıtkı ŞEREMETLİ'nin ''1980 darbesi ve 12 Eylül anıları'' kitabından alınmıştır)