AK-KÜRDİSTANA DOĞRU
Yazıya başlamadan evvel 26 Haziran tarihli “Olması Gereken” başlıklı yazımı okumanızı rica ederim. Yazıya buradan ulaşabilirsiniz:
http://rifatserdaroglu.com/2015/06/26/olmasi-gereken/
İçteki Gerçekler;
-AKP Erdoğan’ın, HDP ise Öcalan’ın partisidir, hem de şartsız şurtsuz, tapusuyla ve tüm kurullarıyla!
-AKP’nin önümüzdeki günlerde ne yapacağını merak edenler, Erdoğan’ın hedefinin ne olduğunu iyi anlamak zorundadırlar. Erdoğan’ın öncelikli hedefi “Başkanlık Sistemine” geçmektir.
O’na bu yolu sadece Öcalan’ın Partisi HDP açabilir.
-Öcalan’ın ilk hedefi kendini kurtarmak, önce “Özerk Kürdistan’ı” sonra da “Bağımsız Kürt Devletini” kurmaktır.
O’na bu yolu sadece Erdoğan’ın AKP’si açabilir.
Dıştaki Gerçekler;
-Amerika’nın “Bağımsız Kürdistan’ın” kurulması konusundaki politikası nettir. ABD, tercihini Kürtçülerden yana koyduğunu, üst kademe yetkililerinin ağzından defalarca açıklamıştır. ABD’nin bu bölgedeki has adamları PKK’lılardır!
Yani Marksist-Leninist bir örgüt, emperyalist bir devletle koyun koyunadır!
-İsrail, etrafı Müslüman Devletlerle çevrilmiş bir coğrafyada yaşamanın zorluğunu taa 1187 yılı Temmuz ayındaki Hıttin Savaşından beri unutmamıştır. İsrail derin devletinde ve İsrail’in devlet güdümlü kuruluşlarının yöneticilerinde, hafızalarından hiç atamadıkları bir “Hıttin Korkusu” mevcuttur. İsrail bölgedeki varlığının devamını, Amerikanın ezici askeri gücünün desteğine ve bölgeyi sürekli savaş halinde tutmakta bulmuştur. Bu yüzden İsrail, Kürdistan Devletinin kurulmasını yıllardan beri, gerek lojistik, gerek politik olarak desteklemektedir. İsrail Subaylarının, PKK militanlarına savaş eğitimi verdikleri resimleri ve isimleriyle Türk Devletinde mevcuttur. İsrail yöneticileri, Barzani ile kız alıp vererek yakınlaşmakta ve ülkesinde yaşayan, sayıları 150-200 bin arasında olan ve Mizrahi denen Kürt Yahudilerini de kullanmaktadır.
Bölgede, Amerika ve İsrail’in denetiminde kurulması planlanan ve 2. İsrail olarak kullanılacak Kürdistan Devletinin başkenti olarak düşünülen Erbil’de, en büyük savaş uçaklarının rahatlıkla inip-kalkabileceği, dünyanın dördüncü en uzun ve en sağlam zeminli havalimanı bu sebepten kurulmuştur.
-Rusya’nın, hala PKK’ya kol kanat gerdiği, desteklediği Türk Devletinin bilgisi dâhilindedir…
Bu iç ve dış gerçekler, siz isteseniz de istemeseniz de vardır ve Türkiye seyretmeye devam ettikçe gelişmeye devam edecektir.
Devlet olmanın, Devlet Adamı olmanın gereği, bu hesapları bilmek ve tedbirini alabilmektir.
Türkiye’nin ihtiyacı; Devlet Adamı vasıflarına sahip, Türk İnsanını ve Türk Tarihini bilen siyasetçilerdir. Ülkesini bölecek projeye gönüllü Eşbaşkanlık yapan sığ bilgili, hırsı aklının üzerinde olan ve siyaseti zenginleşme aracı olarak görenlere Türkiye’nin ihtiyacı yoktur, olmamalıdır…
Şimdi ne olacak;
Çok yakın bir zamanda, AKP’nin iç ve dış danışmanları muazzam bir algı operasyonu ile Türk Milletine “Yeni Anayasa” sakızını çiğneteceklerdir.
Geçim sıkıntısından ekonomik reformlara, terörden sağlığa ve eğitime kadar her derdimizin çözümünü bu yeni anayasaya bağlayacaklardır.
İnsanlara; “Yeni anayasaya oy verin, tüm dertleriniz çözülecek” denilecektir.
Kamuoyu yalan yanlış bilgi ile şaşkına çevrilecek ve sözüm ona Türkiye’yi demokrat-insan haklarına-hukuk devletine saygılı bir anayasaya kavuşturmak istediklerini söyleyeceklerdir.
TBMM’de AKP (317) ve HDP (59) bir araya gelecekler ve her zamanki gibi MHP’nin de yan desteğiyle, halkoyuna gitmeden mecliste bu anayasayı kabul edip, yürürlüğe sokacaklardır. Hedeflenen budur.
En önemli kanıt ise Yalçın Akdoğan’ın “Öcalan’ı diri-diri gömdüler” diye HDP’ye kızıp, Öcalan’ı sahiplenmesidir…
AKP’ye 1 Kasım seçimlerinde her şeye rağmen oy verenler, bu duruma ne diyecekler, onlar da Türkiye’nin bölünmesi mi istiyorlar, inanın çok merak ediyorum…
Biz gücümüz yettiğince, Türk Milletini bilgilendirme ve uyarma görevimizi yapmaya devam edeceğiz.
Sağlık ve başarı dileklerimle 05 Kasım 2015
Rifat Serdaroğlu