Türkiye her zaman bölücü faaliyetlerin merkezinde oldu.1970'li yıllarda Komünistler,bugün ise aynı Komünist metodlarla faaliyet gösteren PKK bunun en açık ve kanlı örnekleridir. DÜNYANIN HER YERİNDE HİÇ BİR ZAMAN DEĞİŞMEYEN GERÇEK: ''TERÖRİST İLE MÜZAKERE DEĞİL MÜCADELE EDİLİR'' Ülke yöneticileri PKK'yı Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi olarak kabul etmiştir.İmralı adasındaki kanlı örgütün başını muhatap kabul etmiştir.''Çözüm Süreci''adı altında ihanet sürecinin gelişmesine neden olmuştur.Teröristin elini kolunu sallaya sallaya gezmesine göz yumulmuştur.Bunca silah ve cephanenin ülkeye girişi engellenemiştir.Dolmabahçe de terör uzantıları ile anlaşmalar yapılmış,aile fotoğrafları çekilmiştir. (Sıtkı ŞEREMETLİ) PKK her ne kadar kendisini bir ''Kürt''örgütü gibi ifade etse de temelinde Komünist bir yapılanma vardır.Bu tür Marksist-Komünist örgütler dünyanın dört bir yanında ''Taşeron''örgütler olarak kullanılır.Öte yandan  BÖLÜCÜ STRATEJİ PKK,Türkiye'nin ilk bölücü örgütü değildir.1980 öncesi dönemde tüm Sol-Komünist örgütler bölücülüğü savunmuştur.Ayrıca 1980 öncesi(PKK'dan önce)Türkiye'de (Rızgari,Ala Rızgari,Texoşin,Roje Velad,Türkiye Kürdistanı Sosyalist Partisi,Kava,Kürt Ulusal Kurtuluşu)isimleri ile faaliyet gösteren onlarca bölücü-Komünist örgüt vardı. Bugün özgürlük kahramanı gibi yeni nesle takdim edilmeye çalışılan Deniz Gezmiş ve THKO(Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu)'nun Türkiye'den ayrılmış bir 'Kürt Devleti hayali hep vardı.'' Mahir Çayan,Münir.R.Aktolga,Yusuf Küpeli Ertuğrul Kürkçü dörtlüsü tarfından kurulan THKP-C(Türkiye Halk Kurtuluş Cephesi de aynı bölücü strateji içinde oldular. LENİN'İN BÖLME TAKTİĞİ Ve Türkiye'de-dünyada tüm sol örgütler bu faaliyetlerinin temelini Lenin'in ''Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı''tezine dayandırırlar.1960-70'Lİ yıllarda açıkça gördük.Ülkeler Komünistler tarafından bu yolla parçalanıp yok edildiler.Ama asla özgür falan olmadılar.Hepsi esir birer Demirperde ülkesi oldular. TAŞERON ÖRGÜTLER Yine tarih göstermiştir ki;bu tür Sol-Sosyalist-Komünist silahlı örgütler,her ne kadar ideolojik mücadele veriyor gibi görünseler de,özlerinde ''Taşeron''örgütlerdir.Bu örgütleri zaman zaman Batı-ABD,düşman ülkeler ve hatta Mafya çeteleri dahi kendi çıkarları doğrusunda rahatlıkla kullanmışlardır.(Bugün de durum böyledir) GERİLLA METODU Komünist örgütler ''Gerilla!''metodunu kullanırlar.Azınlık silahlı guruplarla eylem yapar ve önce devleti zayıflatma,sonra ise yıkma amacını hedeflerler.Derler ki;''Halk korkaktır.Güçlünün yanında olur.Gerilla öncü güç olarak başarılı olursa halk koyun gibi onun arkasında gelir. Ve bilinen 2 gerilla savaş modeli vardır:1-Kır Gerillası 2-Şehir gerillasi.Başlıklarından da anlaşılacağı gibi bir gurup mücadelenin kırsal kesimden,diğer gurup ise şehirden başlaması gerektiğini savunur. PKK da bu anlamda aynı yolu izlemektedir.Söz de kırsal da başlayan ayaklanma,bugün şehirlere de yayılarak devam etmektedir. KURTARILMIŞ BÖLGELER Silahlı Komünist isyan eylemlerinin bir diğer stratejisi,''Kurtarılmış bölgeler''yaratmaktır.Yani baskı ve silahlı tehdit ile küçük bölgeleri ele geçirmek,buralarda halkı sindirmek,devletin gücünü ortadan kaldırmak;daha sonra ise bu ''Kurtarılmış Bölge''sayısını arttırarak ülkeyi tamamen ele geçirmek.(Bu taktik bugün de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde aynen uygulanmaktadır.) BUGÜN DÜNÜN TEKRARINI YAŞIYORUZ Bugün ülkemizde yaşadığımız PKK vahşetinin temel anlayışı budur.Dünden bugüne farklı bir gerçek bulunmamaktadır.1970'li yılların bölücü Sol-Sosyalist-Marksist Leninist örgütlerini eylem ve ideoloji olarak bugün ülkemizde PKK temsil etmektedir.70'li yıllarda Türkiye'de yaşanan kaos ve kavganın ne olduğunu görmek isteyen herkes PKK'yı değerlendirerek bu konuda doğru fikir sahibi olabilir. ÜLKÜCÜLER VE FARKLI BİR SİYASİ ANALİZ Şimdi bugün ile ilgili bir analiz yapmak istiyorum. 1970'li yıllarda Komünist örgütler Türkiye'yi,özellikle üniversitelerden başlayarak ele geçirmişlerdi.Ancak o dönem hedeflenen bugün PKK ihanetinde olduğu gibi bölgesel değildi.Bu komünist faaliyeler Türkiye'nin genelinde uygulanmakta idi.Ülkeyi yönetenler ünlü Marksist taktik ile ''Ülkeyi yönetemez''hale getirilmişlerdi.Koministler polisin,adli makamların,siyasetçilerin arasına sızmışlardı.Aciz ülke yöneticileri yüzünden Türkiye bağımsızlığını yitirme tehlikesi ile karşı karşıyaydı. İşte bu noktada tarihi bir gerçeği vurgulamak istiyorum:''O büyük tehlikeyi Ülkücüler-MHP önlemiştir.Komünistler Ülkücülerin büyük direnişi yüzünden başarılı olamamışlardır. PKK'NIN BU HALE GELMESİNDEN ÜLKEYİ YÖNETENLER SORUMLUDUR Peki bugün PKK nasıl bu hale geldi? Şu bir gerçektir;''Terör ve Terörist zafiyet dönemlerini sever.Boşlukları değerlendirmesini iyi bilir.Taviz, terörist için bir yem gibidir.Ne kadar büyük parça kopartabilirse o kadar iyi beslenir. Ve de öyle olmuştur..Ülke yöneticileri PKK'yı Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi olarak kabul etmiştir.İmralı adasındaki kanlı örgütün başını muhatap kabul etmiştir.''Çözüm Süreci''adı altında ihanet sürecinin gelişmesine neden olmuştur.Teröristin elini kolunu sallaya sallaya gezmesine göz yumulmuştur.Bunca silah ve cephanenin ülkeye girişi engellenemiştir.Dolmabahçe de terör uzantıları ile anlaşmalar yapılmış,aile fotoğrafları çekilmiştir. Bu süreç içinde MHP ve Ülkücüler sürekli uyarıda bulunmuş;''Teröristle müzakere yapılmaz,mücadele yapılır''demiş ama söyledikleri ciddiye alınmamıştır. TERÖRİSTLE MÜZAKERE DEĞİL MÜCADELE YAPILIR Peki şimdi niye teröristle silahlı mücadele yapıyorlar? Çünkü başka bir yolun olmadığını görmek zorunda kaldılar. Ne yazık ki çok şehit kanı aktı ve akıyor. Halbuki onlara ülke ''Sıfır terör ile''teslim edilmişti. Artık şu gerçekler görülsün; Dünden bugüne,Terör ve Teröristin ismi farklı da olsa metodu aynıdır. Devletlerin ve ülke yöneticilerinin terör ve teröristle mücadele ederken zafiyet göstermelerini bu gün ülkemizde olduğu gibi bedelini halk çok acı öder