Hepimiz dünyaya küçük bir bebek olarak gözlerimizi açtık. Ancak nasıl bir dünyaya?Çoğumuz,fiziken güçlü olanın, kendinden daha güçsüz diğer canlılara saldırdığı bir ortamda bulduk kendimizi.
Kendimden örnek verecek olursam, rahmetli annemin ikinci, ben doğmadan altı ay önce vefat eden babamın ilk ve tek çocuğuyum. Daha ilkokula başlamadan abim, sakızını alıp çiğnediğim için,hiç unutmam, iki elimi tek eliyle kavrayıp diğer eliyle beni defalarca tokatlamıştı.Ve ilkokuldayken bir sınıf arkadaşımın evine gittiğimde,onun haylaz abisi tarafından iki saat kadar evden çıkmamız engellendiği için, eve döndüğümde beni merak eden annem, bacaklarıma eskiden sobalarda yakılan odun parçalarıyla vurarak beni terbiye etmeye çalışmıştı. Bu iki örnek, sadece çocukluğumda yaşadıklarım. İlk eşimden gördüğüm fiziksel şiddetin kaynağı benzer şekilde sudan sebepler. İkinci eski eşim ise kıskançlık nedeniyle beni defalarca öldüresiye dövüp bıçaklamaya kalkmıştı.Hepsi geçmişte ve sadece hafızamda kaldı.
Daha dün (04.04.2021)dört çocuğu olan bir annenin öz kızına uyguladığı şiddet ve kadının sevgilisinin suçun içinde olması.
Yani sorun sadece erkeklerin kadınları dövmesi, öldürmesi değil. Sorun gerçekten çok ciddi boyutta.Burada kadına uygulanan şiddet ana konumuz, evet, ancak, o erkeklerin anneleri de birer kadın.
Bir kadın,öz kızına şiddet uyguluyorsa, bir diğer evladı olan oğlu, annesinden gördüklerini, evlendiğinde eşine uygulayacaktır.
Esas mesele, şiddet uygulayan kişinin, şiddet uyguladığı kişiyi sevip sevmemesi değil.Anlık geçirdiği öfke nöbetinin onu rahatlama yöntemi olarak sözlü, fiziksel,vb. şiddete yönlendirmesi.
Sonuç, yıllarca unutulmayan kötü hatıralar, yok olup giden sevgiler,kırılan özgüven...Bunların tamiri çok zor, bazen imkansız.
İşte bunun için, şiddet,uygulanmadan önce önlenebilmeli. Bazen şaka konusu olur,"evleneceklere veya anne baba olacaklara ehliyet şartı getirilsin..."diye. Aslında bunun gibi bir uygulama gerçekten hayata geçirilebilse daha huzurlu bir toplum olma yolunda ilerlenebileceğini düşünüyorum.
İlk bakışta ütopya gibi göründüğünün ve kısa sürede gerçekleşmeyeceğinin farkındayım.Bu konu, ruh sağlığıyla ilgilidir ve bireylerin psikolojisi özel olarak desteklenmelidir.
Anasayfa
Yazarlar
Sizlerden Gelenler
Yazı Detayı
Bu yazı 1668+ kez okundu.
Aydan DOLANBAY - HEPİMİZ BİRER CANLIYIZ, ÖNCELİKLE İNSANIZ
Hepimiz dünyaya küçük bir bebek olarak gözlerimizi açtık. Ancak nasıl bir dünyaya?Çoğumuz,fiziken güçlü olanın, kendinden daha güçsüz diğer canlılara saldırdığı bir ortamda bulduk kendimizi.
Kendimden örnek verecek olursam, rahmetli annemin ikinci, ben doğmadan altı ay önce vefat eden babamın ilk ve tek çocuğuyum. Daha ilkokula başlamadan abim, sakızını alıp çiğnediğim için,hiç unutmam, iki elimi tek eliyle kavrayıp diğer eliyle beni defalarca tokatlamıştı.Ve ilkokuldayken bir sınıf arkadaşımın evine gittiğimde,onun haylaz abisi tarafından iki saat kadar evden çıkmamız engellendiği için, eve döndüğümde beni merak eden annem, bacaklarıma eskiden sobalarda yakılan odun parçalarıyla vurarak beni terbiye etmeye çalışmıştı. Bu iki örnek, sadece çocukluğumda yaşadıklarım. İlk eşimden gördüğüm fiziksel şiddetin kaynağı benzer şekilde sudan sebepler. İkinci eski eşim ise kıskançlık nedeniyle beni defalarca öldüresiye dövüp bıçaklamaya kalkmıştı.Hepsi geçmişte ve sadece hafızamda kaldı.
Daha dün (04.04.2021)dört çocuğu olan bir annenin öz kızına uyguladığı şiddet ve kadının sevgilisinin suçun içinde olması.
Yani sorun sadece erkeklerin kadınları dövmesi, öldürmesi değil. Sorun gerçekten çok ciddi boyutta.Burada kadına uygulanan şiddet ana konumuz, evet, ancak, o erkeklerin anneleri de birer kadın.
Bir kadın,öz kızına şiddet uyguluyorsa, bir diğer evladı olan oğlu, annesinden gördüklerini, evlendiğinde eşine uygulayacaktır.
Esas mesele, şiddet uygulayan kişinin, şiddet uyguladığı kişiyi sevip sevmemesi değil.Anlık geçirdiği öfke nöbetinin onu rahatlama yöntemi olarak sözlü, fiziksel,vb. şiddete yönlendirmesi.
Sonuç, yıllarca unutulmayan kötü hatıralar, yok olup giden sevgiler,kırılan özgüven...Bunların tamiri çok zor, bazen imkansız.
İşte bunun için, şiddet,uygulanmadan önce önlenebilmeli. Bazen şaka konusu olur,"evleneceklere veya anne baba olacaklara ehliyet şartı getirilsin..."diye. Aslında bunun gibi bir uygulama gerçekten hayata geçirilebilse daha huzurlu bir toplum olma yolunda ilerlenebileceğini düşünüyorum.
İlk bakışta ütopya gibi göründüğünün ve kısa sürede gerçekleşmeyeceğinin farkındayım.Bu konu, ruh sağlığıyla ilgilidir ve bireylerin psikolojisi özel olarak desteklenmelidir.
Ekleme
Tarihi: 10 Nisan 2021 - Cumartesi
Aydan DOLANBAY - HEPİMİZ BİRER CANLIYIZ, ÖNCELİKLE İNSANIZ
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.