BİR EMEK VE DAYANIŞMA RÜYASI / 2...ŞÜKRAN ERKAN
Umut eden, emek veren biz, dostlarımızla kaldığımız yerden devam edelim. Üreten kadını her alanda görmekten rahatsız olan ve herzaman kadın emeğini varlığını çok kolay yok sayabilecek, elinden kolaylıkla kazancını emeğini alabilen zihniyetler sayesinde O rüya nasıl son buldu, ben o rüyadan nasıl uyanıp gerçeklerle yüz yüze geldim...
Eşim muhtar , ben ise dernek kurmaya çalışan sıradan bir insan. Dernekciliğin d' sini bilmeyen ben, derneği kurarken , internetten araştırıyor, soru soruyor,anlamadıklarımızı bilenlerden öğrenmeye çalışarak, altı ay içinde ön hazırlıklarımızı tamamlayarak 29 ekim 2009 tarihinde ilk genel kurul toplantımızı yapıyoruz. Genel kurul ardından herkes zeytin toplamak için dağılıyor.Bir ay sonra tekrar toplanıp çalışmalara başlıyoruz. .İlk toplantımızı yaptığımız ve çalışmalara başladığımız ilk günün gecesi yani 2 aralık 2009 tarihinde yönetim odamızın kapısı kırılıp 3 adet defter, 2 adet gelir tahsilat makbuzu koçanları çalınıyor. Burada amaç faaliyetlerimizi durdurmaya çalışmaktır., çünkü masanın üzerine bıraktığımız paraya dokunulmamaktadır. Durum jandarmaya bildirilerek gelen Jandarma tutanak tutuyor. Olay yeri incelemeye bilgi veriliyor ve gelen ekip, dernekdeki kişiler dışında 2 yabancı kişinin parmak izlerini bulunuyor. Fakat failler bulunamıyor.Bizden şüpheli olduğunu düşündüğümüz kişi isimleri isteniliyor ama veremiyoruz zira kimseyi zan altında bırakmak istemiyoruz. Aklımızda birkaç isim yokmu var elbet ama bir kuruma zarar vermenin cezası büyük , köy küçük , ailelerin günahı yok.Hergün birbirimizi göreceğiz yüz yüze bakacağız gibi gerçeklerle isim veremiyoruz...Bu olay burada kalacak sanıyoruz ama yanılıyoruz....
Daha sonraki sürec de çalınan defter ve makbuzlar için, zayi belgesi alınması gerektiğinden dava açılıyor ve süre uzuyor. Nerede ise biz suçlu çıkacağız.Gerekçeli karar bize gelesiye kadar aradan bir yıl geçiyor..Bir yıl sonra faalietlerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.Dernek lokali binası olarak kullanacağımız binayı düzenleme, içinin araç gereçlerle donatılması , masa sandelye gibi gereçler gerekli ve bizim maalesef paramız yok.Bizim bu sıkıntımızı gören köyde yazlık evleri olan dostlar yardım ellerini uzatmaya karar veriyorlar.Kimisi masa sandalye alırken, kimisi mutfak gereçlerimizi alıyor. Daha birçok konuda yardımcı oldukları için kendilerine minnettarız.Bizlere herzaman destek oldular., herzaman yanımızda ve arkamızda durdular..Kadınlarımız durmadan çalışıyor evden ikramlıklar yemekler yapılıyor, derneğe sahip çıkılıyor,her gün bir kadın nöbetçi oluyor, tabi tek başına yeterli olmadığı için yakınlarıda yardım ediyor, bir taraftan da isteğe göre mantı, gözleme yapıliyor.Kadınlarımız sıra ile destek olyor .zamanla dernekte işler ,faliyetler yerine oturuyor, emek birliktelik ,üretmenin ve paylaşarak kazanmanın güzelliğini yaşiyoruz.El işleri,reçel, turşu, tarhana gibi evlerde üretilen ürünlerin satıldığı ilk önce bir masa iken daha sonra birden fazla sayıda standlarımızla hizmetlerimizi sürdürdük.Bu standlarda çalışan kadınlar gün geçtikçe kazançlarını artırdı..İşte bugün o rüya ile başlanan düzen devam etmektedir.
Henüz bitmedi , rüyamızı size yazarak aktaracağım..Bizi okumaya devam ediniz ki neden rahatsız olunmuş anlayabilesiniz....
ŞÜKRAN ERKAN