Et pişti mi?
90’lı yılların başları. Malum, moda emekli subay-ast subay çalıştırmak. Tepe yönetim için en önemli sorun kontrol. Çünkü insanlara güvenmiyorlar.
Bizde de bir emekli astsubay var. İdare amiri olarak bana bağlı çalışıyor. En önemli özelliği ise kendini olur olmaz her konuda bilgi vermeye mecbur hissetmesi. Bir gün yanıma gelip yemekte sorun olduğunu, aşçının kendisine bugün yemek geç pişeceği için yemek saatinin yarım saat ötelenmesini istediğini, ancak kendisinin böyle bir şeye asla müsaade edemeyeceğini söylediğini ifade etti.
Merak etmiştim. ‘Neden böyle bir aksama olmuş peki?’ diye sordum. ‘Aldıkları et tazeymiş. Dinlendirilmediği için bir türlü pişmemiş’ diye yanıtladı.
‘Peki ne olacak bu durumda, nasıl çözeceksiniz?’ dediğimde, aldığım yanıt askerceydi: ’Efendim siz hiç merak buyurmayın. Ben aşçıya sıkı sıkı tembihledim. Bu et pişecek dedim. Herkes yemeğini tam zamanında yiyecek …’.
‘Onu anladım da ölmüş hayvan senin emrini nasıl algılayacak da başüstüne çekip hemen pişmeye gayret edecek peki?’ diye sordum bu kez. İdare amiri sendelemişti. Başını kaşıyarak yanıtladı: ‘Orasını düşünemedim efendim’…
Öyle ya. Emir ve talimatlar diriler için.