Çanakkale Haber

Puna GÜLEÇÖZ
Köşe Yazarı
Puna GÜLEÇÖZ
 

2 EKİM 2018 CEMAL KAŞIKÇI OLAYI

Suudi gazeteci, köşe yazarı, yazar ve Al Arab News Channel’ın Genel Yayın Yönetmeni Cemal Ahmet Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de İstanbul’daki Suudi Arabistan konsolosluğuna girdi, bir daha da dışarı çıkmadı. Peki Cemal Ahmet Kaşıkçı Kimdir? Kısaca : Cemal Kaşıkçı 13 Ekim 1958'de Suudi Arabistan'ın Medine kentinde dünyaya geldi. 1985 yılında ABD'deki Indiana State University'den mezun olan Kaşıkçı, sonrasında ülkesine dönerek gazetecilik yapmaya başladı. 1991 - 1999 yılları arasında Al Madina gazetesinin yazı işleri müdürlüğü ve genel yayın yönetmenliği vekilliği yapan Kaşıkçı, bu süreçte Afganistan gibi ülkelerden haberler geçti, 1987-95 yılları arasında eski El Kaide lideri Usame bin Ladin ile Afganistan ve Sudan'da söyleşiler yaptı.Daha sonra İngilizce yayın yapan Arab News'in başında dört yıl çalışan Kaşıkçı, buradan geçtiği Al Watan'ın yazı işleri müdürlüğünde 52 gün görev yapabildi, gazetede ülkedeki dini yapıyı eleştiren yazıların çıkması üzerine görevden alındı. Bunun üzerine ülkeyi terk eden Kaşıkçı, İngiltere ve ABD'de Suudi Arabistan Büyükelçiliği yapan Prens Türki al Faysal'ın danışmanlığına getirildi. 2008 yılında tekrardan Al Watan'ın yazı işleri müdürlüğüne getirildi ve 2010 yılında gazetede yayınlanan eleştirel yazılar nedeniyle bir kere daha görevden alındı. Olayla ilgili kısaca gelişmeler : Hollywood filmlerini aratmayan senaryolar yazıldı. Kaşıkçının cesedinin 15 parçaya bölünüp bavullarla taşınması gerçekten saçma bir senaryoydu. Bu olay her ne kadar diplomatik bir soruna neden olacaksa da,Türkiye içerisinde yaşanmış olması,bu olayla bağlantılı olduğumuz anlamına gelmemekteydi, fakat bu olay üzerinde o kadar çok senaryo vardı ki, algıyı tamamen Türkiye lehine çevirdiler.Özellikle Arabistanlı bazı gazetecilerin Türkiye aleyhine yazdıkları suçlayıcı yazıların Oradan çareyi kaçmakta bulan Kaşıkçının hangi ara kıymetinin arttığı da gerçekten soru işareti olarak kaldı. Tüm bunlar yaşanırken Reuters gazetesinin 2 Türk yetkilinin verdiği bilgiye göre vahşi bir şekilde öldürülen Kaşıkçı hikayesi de ayrı bir dikkat çekmekteydi.- Kim bu 2 Türk yetkili diye düşünmeden edemedim- Son gelişmelerde ise olay normale dönmüş gibi görünüyor. Amerika nihayet bu olayın Türk Arap ilişkilerini değil, Amerika-Arap ilişkilerini etkileyeceğini itiraf etti. Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı, Kaşıkçı’nın konsolosluktan çıktığını gösteren herhangi bir kamera görüntüsü bulunmadığına dikkat çekerek, “Burada değilse bile özel bir arabayla kendi misafirhanelerine götürdüklerini düşünüyoruz ve geri getirip bırakmalarını istiyoruz” diyerek panik havası yaratacak açıklamalardan vazgeçip ılımlı bir düşünceyle hareket ettiğini gösterdi. Kışlakçı, Cemal Kaşıkçı bırakılana kadar konsolosluğun önünde beklemeye devam edeceklerini, bugün Londra’da yarın da dünyanın farklı ülkelerindeki Suudi Arabistan konsolosluklarının önünde de eylemler düzenleneceğini vurguladı. Nobel ödüllü Tevekkül Karman ise Suudi Arabistan’ı “devlet terörü” uygulamakla suçladı. Twitter’da “mujtahidd” adıyla yazan ve Londra’da yaşayan bir Suudi prensin hesabı olduğu iddia edilen paylaşımlarda ise Kaşıkçı’nın çoktan Suudi Arabistan’a götürülmüş olduğu ve Türk yetkililerin de Kaşıkçı’yı geri almaya çalıştığı iddia edildi. -Doğrusu benimde başından beri iddia ettiğim durum budur-. 2 Ekim'de Suudi Arabistan'dan HZ-SK1 ve HZ-SK2 kuyruk tescilli iki uçağın birer saat arayla Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminaline iniş yaptığı ortaya çıktı. İlk uçağın Atatürk Havalimanında bir saat kaldıktan sonra Suudi Arabistan'a havalandığı, ikinci uçağın ise ilk uçağın inişinden bir saat sonra havalimanına indiği belirlendi. HZ- SK2 kuyruk tescilli uçağın da akşam saatlerinde İstanbul'dan ayrıldığı öğrenildi. Kaşıkçı’nın Arap istihbaratı tarafından Suudi Arabistan’a götürülmüş olma ihtimali için oldukça yeterli bir süre değil mi sizce de…!!! Kaşıkçı’nın ölümü henüz kesinleşmeden üzerinde oynanan oyun ve senaryo ortakları (ABD-SUUD-BAE,İSRAİL) ortak yapımı bu filmin konusu başından belirginleşmişti. Eğer Kaşıkçı’nın öldürüldüğü kesinleşirse dahi katilleri de tamamen ortadadır. Bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum. Kaşıkçı’nın oğlu “Babamın nişanlısı olduğu iddia edilen kadını tanımıyoruz,olay kişiseldir,ülkeler arası boyutu yoktur. Babamın tek ailesi biziz ve bu kadın açıklama yapmayı kesmeli” şeklindeki ifadesi de ayrı bir düşündürücü noktadır. Saygılarımla / Puna Güleçöz.
Ekleme Tarihi: 08 Ekim 2018 - Pazartesi
Puna GÜLEÇÖZ

2 EKİM 2018 CEMAL KAŞIKÇI OLAYI

Suudi gazeteci, köşe yazarı, yazar ve Al Arab News Channel’ın Genel Yayın Yönetmeni Cemal Ahmet Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de İstanbul’daki Suudi Arabistan konsolosluğuna girdi, bir daha da dışarı çıkmadı. Peki Cemal Ahmet Kaşıkçı Kimdir?

Kısaca :

Cemal Kaşıkçı 13 Ekim 1958'de Suudi Arabistan'ın Medine kentinde dünyaya geldi. 1985 yılında ABD'deki Indiana State University'den mezun olan Kaşıkçı, sonrasında ülkesine dönerek gazetecilik yapmaya başladı. 1991 - 1999 yılları arasında Al Madina gazetesinin yazı işleri müdürlüğü ve genel yayın yönetmenliği vekilliği yapan Kaşıkçı, bu süreçte Afganistan gibi ülkelerden haberler geçti, 1987-95 yılları arasında eski El Kaide lideri Usame bin Ladin ile Afganistan ve Sudan'da söyleşiler yaptı.Daha sonra İngilizce yayın yapan Arab News'in başında dört yıl çalışan Kaşıkçı, buradan geçtiği Al Watan'ın yazı işleri müdürlüğünde 52 gün görev yapabildi, gazetede ülkedeki dini yapıyı eleştiren yazıların çıkması üzerine görevden alındı. Bunun üzerine ülkeyi terk eden Kaşıkçı, İngiltere ve ABD'de Suudi Arabistan Büyükelçiliği yapan Prens Türki al Faysal'ın danışmanlığına getirildi. 2008 yılında tekrardan Al Watan'ın yazı işleri müdürlüğüne getirildi ve 2010 yılında gazetede yayınlanan eleştirel yazılar nedeniyle bir kere daha görevden alındı.

Olayla ilgili kısaca gelişmeler :

Hollywood filmlerini aratmayan senaryolar yazıldı. Kaşıkçının cesedinin 15 parçaya bölünüp bavullarla taşınması gerçekten saçma bir senaryoydu.

Bu olay her ne kadar diplomatik bir soruna neden olacaksa da,Türkiye içerisinde yaşanmış olması,bu olayla bağlantılı olduğumuz anlamına gelmemekteydi, fakat bu olay üzerinde o kadar çok senaryo vardı ki, algıyı tamamen Türkiye lehine çevirdiler.Özellikle Arabistanlı bazı gazetecilerin Türkiye aleyhine yazdıkları suçlayıcı yazıların Oradan çareyi kaçmakta bulan Kaşıkçının hangi ara kıymetinin arttığı da gerçekten soru işareti olarak kaldı.

Tüm bunlar yaşanırken Reuters gazetesinin 2 Türk yetkilinin verdiği bilgiye göre vahşi bir şekilde öldürülen Kaşıkçı hikayesi de ayrı bir dikkat çekmekteydi.- Kim bu 2 Türk yetkili diye düşünmeden edemedim-

Son gelişmelerde ise olay normale dönmüş gibi görünüyor. Amerika nihayet bu olayın Türk Arap ilişkilerini değil, Amerika-Arap ilişkilerini etkileyeceğini itiraf etti. Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı, Kaşıkçı’nın konsolosluktan çıktığını gösteren herhangi bir kamera görüntüsü bulunmadığına dikkat çekerek, “Burada değilse bile özel bir arabayla kendi misafirhanelerine götürdüklerini düşünüyoruz ve geri getirip bırakmalarını istiyoruz” diyerek panik havası yaratacak açıklamalardan vazgeçip ılımlı bir düşünceyle hareket ettiğini gösterdi. Kışlakçı, Cemal Kaşıkçı bırakılana kadar konsolosluğun önünde beklemeye devam edeceklerini, bugün Londra’da yarın da dünyanın farklı ülkelerindeki Suudi Arabistan konsolosluklarının önünde de eylemler düzenleneceğini vurguladı.

Nobel ödüllü Tevekkül Karman ise Suudi Arabistan’ı “devlet terörü” uygulamakla suçladı.

Twitter’da “mujtahidd” adıyla yazan ve Londra’da yaşayan bir Suudi prensin hesabı olduğu iddia edilen paylaşımlarda ise Kaşıkçı’nın çoktan Suudi Arabistan’a götürülmüş olduğu ve Türk yetkililerin de Kaşıkçı’yı geri almaya çalıştığı iddia edildi. -Doğrusu benimde başından beri iddia ettiğim durum budur-.

2 Ekim'de Suudi Arabistan'dan HZ-SK1 ve HZ-SK2 kuyruk tescilli iki uçağın birer saat arayla Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminaline iniş yaptığı ortaya çıktı. İlk uçağın Atatürk Havalimanında bir saat kaldıktan sonra Suudi Arabistan'a havalandığı, ikinci uçağın ise ilk uçağın inişinden bir saat sonra havalimanına indiği belirlendi. HZ- SK2 kuyruk tescilli uçağın da akşam saatlerinde İstanbul'dan ayrıldığı öğrenildi. Kaşıkçı’nın Arap istihbaratı tarafından Suudi Arabistan’a götürülmüş olma ihtimali için oldukça yeterli bir süre değil mi sizce de…!!!

Kaşıkçı’nın ölümü henüz kesinleşmeden üzerinde oynanan oyun ve senaryo ortakları (ABD-SUUD-BAE,İSRAİL) ortak yapımı bu filmin konusu başından belirginleşmişti. Eğer Kaşıkçı’nın öldürüldüğü kesinleşirse dahi katilleri de tamamen ortadadır. Bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum. Kaşıkçı’nın oğlu “Babamın nişanlısı olduğu iddia edilen kadını tanımıyoruz,olay kişiseldir,ülkeler arası boyutu yoktur. Babamın tek ailesi biziz ve bu kadın açıklama yapmayı kesmeli” şeklindeki ifadesi de ayrı bir düşündürücü noktadır. Saygılarımla / Puna Güleçöz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

07
Eylül
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.