Siyasette kaldırım taşı olamayacak insanların baştacı yapılmasının sonucunu da sonrasınıda hep birlikte yaşıyoruz.
Liyakat sahibi ahlaklı ve halkta karşılığı olan insanların siyasetten uzaklaşması, Liyakat ve ahlak yerine popülizm ve kişisel çıkarlara dayalı bir siyaset anlayışının ortaya çıkmasına neden oluyor Popülist siyasetçiler, toplum içinde farklı düşüncelere ve duygulara sahip bireyleri birbirine karşı kışkırtarak kutuplaşmayı da artırıyor.ve bundan besleniyorlar Bu durum, sosyal huzurun bozulmasına ve ülkenin istikrarsızlaşmasına neden oluyor. Siyasetin liyakat ve ahlaktan uzaklaşması, demokrasinin zayıflamasına ve halkın yönetime katılımının azalmasına da neden oluyor.
Siyasette kaldırım taşı olamayacak insanların baştacı yapılmasının önüne geçmek için;
Siyasi partilerin aday seçim süreçlerinde liyakat ve ahlak kriterlerini ön plana çıkararak liyakat sahibi ve toplumda saygınlığı halkta karşılığı olan kişileri aday göstermelidir. Halk, popülist siyasetçilerin vaatlerine karşı dikkatli ve mesafeli olmalıdır.bunun için ;
Sivil toplum kuruluşlarının aktif rol alarak, siyasette liyakat ve ahlakın savunuculuğunu yapmalı ve bu konuda farkındalık yaratmak için çalışmalar yürütmelidir.
Siyaset, bir ülkenin kalkınması ve gelişmesi için hayati öneme sahiptir. Siyasette kaldırım taşı olamayacak insanların baştacı yapılması, ülkenin geleceği için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu tehlikenin önüne geçmek için tüm toplumun el ele vermesi ,örgütlülük kültürü olmayan, ekip çalışmasından uzak, kendi adamı yada grubu ile hareket eden düzenbaz çıkarcı samimiyetsiz siyasetçiler yerine birlikte hareket eden ortak bir akılla karar alan samimi herkese eşit mesafede her düşünceye , fikre ve ekip arkadaşlarına saygılı kibirden uzak burnu bir karış havada olamayan sunacağı projelerde ilk önce halkım diyen adayları önceliklemeliyiz
Sonuç ;
Siyaset, bir ülkenin kalkınması ve gelişmesi için hayati öneme sahiptir. Siyasette kaldırım taşı olamayacak insanların baştacı yapılması, ülkenin geleceği için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu tehlikenin önüne geçmek için tüm toplumun el ele vermesi gerekmektedir