Çanakkale Haber

Taner ARÇUKOĞLU
Köşe Yazarı
Taner ARÇUKOĞLU
 

**Taraf Olmak: Doğrudan Halkın ve İyinin Yanında**

Günümüz toplumlarında taraf olma kavramı, ne yazık ki, çoğunlukla kör bir bağlılık ve dogmatik bir savunuculuk haline gelmiş durumda. Doğruyu görmek, gerçeği kabul etmek ve bunu yüksek sesle dile getirmek yerine, sıkça karşılaştığımız bir alışkanlık; bildiğimizi yok saymak, susturmak, itibarsızlaştırmak ve öfkeyle karşılık vermek. Peki, bu tutum bize ne kazandırıyor? Kişisel hırs ve egonun ötesinde halka, yani bize ne faydası var? Üniversite hastanelerinin kanser hastalarına umut olacak, bekleme sürelerini en aza indirecek ve Çanakkale'nin sağlık turizmine önemli katkılar sağlayacak bir emar cihazı almayı hedefleyen bir bağış kampanyası başlattığını düşünelim. Bu kampanya, herkesin katkıda bulunması için bir çağrı yapıyor. Kanserli hastalara umut olacak bir proje, halka hizmettir ve topluma büyük fayda sağlar. Ancak, bu girişim neden eleştiriliyor? “Devlet alsın” deniliyor. Peki, devlet almıyor ya da alamıyor, karşılamıyor. Biz millet olarak birçok kampanya yaptık ve halkımıza kazandırdık. Bu projeyi neden yapmayalım? Alınacak cihaz bir umut kaynağıysa, neden katkıda bulunmayalım? Devleti eleştirebiliriz, iktidarın politikasını eleştirebiliriz, ilgili kurumu eleştirebiliriz. Ama önce şunu sorgulamalıyız: Gerçekten halka hizmet edecek mi, faydası olacak mı? Eğer olacaksa destekleyelim, yoksa hep birlikte eleştirelim. Bu körü körüne taraf olma saplantısından kurtulmalıyız. Ey halkım, ey siyasiler, ey basın... Araştıralım, sorgulayalım, doğrudan hizmetten yana olalım. Halkın cebinden çıkan üç kuruşun nereye gittiğini bildiğimiz hizmet olarak dönecek her projeye sahip çıkmak, destek olmak her yerde bir gerçektir. Ve bu kampanyalar ne ilktir ne de son olacaktır. Sağlık, eğitim, çevre, sosyal hizmetler gibi konularda yapılan her türlü bağış kampanyası, toplumun genel refahını artıran girişimlerdir. Bu tür kampanyalar, toplumun birlik ve dayanışma ruhunu canlandırır, ortak amaçlar etrafında birleşmeyi sağlar. Unutmayalım ki, toplum olarak birlikte hareket ettiğimizde daha güçlü ve etkili oluruz. Eleştirmekten korkmamalı, fakat eleştirirken yapıcı olmayı da unutmamalıyız. Eleştiri, ancak doğruya ulaşmak için bir araç olmalı, yıkıcı bir silah değil. Halkın ve iyinin yanında olma sorumluluğuyla hareket ettiğimizde, toplumun her kesimine fayda sağlayacak adımlar atabiliriz. Taraf olalım; ama sadece halktan, doğrudan iyiden yana taraf olalım.
Ekleme Tarihi: 07 Temmuz 2024 - Pazar
Taner ARÇUKOĞLU

**Taraf Olmak: Doğrudan Halkın ve İyinin Yanında**

Günümüz toplumlarında taraf olma kavramı, ne yazık ki, çoğunlukla kör bir bağlılık ve dogmatik bir savunuculuk haline gelmiş durumda. Doğruyu görmek, gerçeği kabul etmek ve bunu yüksek sesle dile getirmek yerine, sıkça karşılaştığımız bir alışkanlık; bildiğimizi yok saymak, susturmak, itibarsızlaştırmak ve öfkeyle karşılık vermek. Peki, bu tutum bize ne kazandırıyor? Kişisel hırs ve egonun ötesinde halka, yani bize ne faydası var? Üniversite hastanelerinin kanser hastalarına umut olacak, bekleme sürelerini en aza indirecek ve Çanakkale'nin sağlık turizmine önemli katkılar sağlayacak bir emar cihazı almayı hedefleyen bir bağış kampanyası başlattığını düşünelim. Bu kampanya, herkesin katkıda bulunması için bir çağrı yapıyor. Kanserli hastalara umut olacak bir proje, halka hizmettir ve topluma büyük fayda sağlar. Ancak, bu girişim neden eleştiriliyor? “Devlet alsın” deniliyor. Peki, devlet almıyor ya da alamıyor, karşılamıyor. Biz millet olarak birçok kampanya yaptık ve halkımıza kazandırdık. Bu projeyi neden yapmayalım? Alınacak cihaz bir umut kaynağıysa, neden katkıda bulunmayalım? Devleti eleştirebiliriz, iktidarın politikasını eleştirebiliriz, ilgili kurumu eleştirebiliriz. Ama önce şunu sorgulamalıyız: Gerçekten halka hizmet edecek mi, faydası olacak mı? Eğer olacaksa destekleyelim, yoksa hep birlikte eleştirelim. Bu körü körüne taraf olma saplantısından kurtulmalıyız. Ey halkım, ey siyasiler, ey basın... Araştıralım, sorgulayalım, doğrudan hizmetten yana olalım. Halkın cebinden çıkan üç kuruşun nereye gittiğini bildiğimiz hizmet olarak dönecek her projeye sahip çıkmak, destek olmak her yerde bir gerçektir. Ve bu kampanyalar ne ilktir ne de son olacaktır. Sağlık, eğitim, çevre, sosyal hizmetler gibi konularda yapılan her türlü bağış kampanyası, toplumun genel refahını artıran girişimlerdir. Bu tür kampanyalar, toplumun birlik ve dayanışma ruhunu canlandırır, ortak amaçlar etrafında birleşmeyi sağlar. Unutmayalım ki, toplum olarak birlikte hareket ettiğimizde daha güçlü ve etkili oluruz. Eleştirmekten korkmamalı, fakat eleştirirken yapıcı olmayı da unutmamalıyız. Eleştiri, ancak doğruya ulaşmak için bir araç olmalı, yıkıcı bir silah değil. Halkın ve iyinin yanında olma sorumluluğuyla hareket ettiğimizde, toplumun her kesimine fayda sağlayacak adımlar atabiliriz. Taraf olalım; ama sadece halktan, doğrudan iyiden yana taraf olalım.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.