insanlık var olduğunda başlamış...İlk Habil ile Kabil, kalbe ekilen hırs ,kıskançlık , ego ...ve ilk insan öldürülür. Ölen çalışkan, dürüst ve iyi ,aslında öldürende..Aynı tohumdan yaratılmış ama kalbe hırs, ego gibi hastalık da aşılanmış. Hiç iyileşmeyen bir hastalık yine insan bu hastalığı üreterek devam etmiş, cehalet tohumları ile.... --Amaçlara ve ilkelere inanan insanlar emek vermiş, el ile, akıl bilgi ile ...Savrulan onlar, kazanan emeği inancı, amaçları kullananlar olmuş. Erk olma;, grup, ülke, millet , kişi arasında sürüp gitmiş. Temiz Toplum, Temiz Siyaset, Doğru Eğitim, İnsani barınma, sağlıklı gıda, doğru hizmet anlayışı diye tartışılıp salonlarda konferanslar, söyleşiler yapılmış, kitaplar yazılmış,raporlar hazırlanmış, Gazeteler de yazılmış, TV lerde programlar yapılmış..Adaletli olmak,Vicdan, Hak, Kanunlar, Eşitlik,Demokrasi, Özgürlük, Barış sözlerini ellerimiz acıtıncaya kadar alkışlamışız. Sonra; Siyaset laf ustalığı, işine geleni bilmek, duymak, kendini ve yakınını kayırmak, taraf olmak, erk olmak, Ülkeyi kendisinin sanmak, Milletin Efendisi olmak ve siyasete girenin hep kazanç elde ettiği yer olmuş.. Sivil Örgütler; Erk'in yandaşı, sesi, amaçlara inananların, emek sömürücüsü olmuş.Baş olarak yaratılan kahramanlar ortaya çıkarılmış, verilen ,sıfatlarla sosyal  rant  ekonomik ranta dönüştürülmüş. Bu yüzdendir , bir avuç İnsanın emekle, gönülden inanarak hak savunması, İnsan- Doğa, Hayvan-Ülke-Millet- özgürlükler-Barış-Adalet-Paylaşma -Eşitlik adına mücadelesi..Zor omuştur.İlmek ilmek dokumuş el ele gönül gönüle direnmekten vazgeçmemiştir. Erk tarafından, zulm görmüştür, ezilmiş kovulmuştur... okullar kindar ve öfkeli gençler yetiştirmek için hazırlanmş, dünyaya kapısını kapatmıştır. Devlet Erk'in kontrolündedir. Zaman ''Doğru söyleyeni dokuz köyden kovdukları için Erk tarafından ''Devletin kestiği parmak acımaz'' diyerek çok can yakmıştır.Zulmu hak , kendini haklı görmüştür. Ayrıcalığı, Devletin tüm imkanlarını kullanmayı ve istediğini yapabilme hakkı vardır..Sözünün üstüne söz söylemek kimin haddinedir ki... Bilim Yoktur.Nitelikli, iyi, çalışkan, dürüst, ilkeli insanlar vardır da yoktur. Onlar yerine biat eden,Sorgulamayan, alkışlayıp el pençe durup gözünün içine bakanlar vardır. Ve zaman Ülkemde... Kadınların çok rahat öldürüldüğü, şiddete uğradığı zaman. Zaman ,beşikteki çouklarımıza bile teçavüz edildiği, oniki yaşında çocukların gelin , oğlan çocuklarına bikereden birşey olmaz denildiği zaman Hayvanların yakıldığı, tecavüz edildiği, yok sayıldığı zaman. Zaman ,Toprağımızın, suyumuzun satıldığı, dağlarımızın delik deşik edildiği zaman... Bir adımlık toprak altına gireceğimizi unutup her yere ruhsuz binaların yapıldığı zaman... Zaman, Kiminin kırık dökük naylon kaplı pencereli evinde bir tas çorbası olduğuna şükretmesinin öğretildiği, kiminin altın musluklar, altın varaklı yemek takımları ile küçücük kız bebeğine bile pırlantalar takıldığı zaman. Zaman, kiminin adını bile söyleyemediğimiz meyveleri yerken kiminin çöpten ekmek toplayıp karnını doyurduğu ve  ''pazara akşam üzeri çıkın'' denildiği zaman. Zaman ,''neden yalan söylüyorsunuz kurban bayramında evinize et giriyordur '' denildiği zaman. Zaman, düşüncesini söyleyenin gün ışığı görmediği ve 3000 binden fazla çocuğun anneleriyle dört duvar arasında tutulduğu zaman. Zaman, Yıkık dökük okulların, ve harap olsun diye öylece terkedilip bırakılan hastahanelerin, bilim eğitim ve sanat evlerinin sakıncalı görüldüğü zaman... Zaman ,o eskiden huzur ve insana sakinlik dinginlik veren yerine, büyük ve gösterişli,abartılı  ibadethanelerin  ve gösterişin itibar sayıldığı zaman. Zaman, gizli odalarda birkaç kişiyle yapılan anlaşmaların, ve birilerinin kazandığı, birilerinin tüketildiği yok sayıldığı zaman... Ve zaman hırsızlıkların, yolsuzlukların ödüllendirildiği zaman...