Anasayfa
Yazarlar
Taner ARÇUKOĞLU
Yazı Detayı
Bu yazı 787+ kez okundu.
Masumiyetin Çöpe Atılışı: Vicdanı Kapanmış Şerefsizler..
Toplumlar, bireylerin vicdanları üzerine kurulur. Bu vicdanlar, adaletin, merhametin ve insanlığın en temel taşlarıdır. Ancak ne yazık ki, zaman zaman bu taşlar yerinden oynar ve yerlerine karanlık bir boşluk, duygusuzluk, ve en kötüsü de vicdansızlık gelir. Son dönemde çıkan bir yasa, insanlıktan uzak bazı kişilere, doğrudan bu vicdansızlıklarını sergileme fırsatı vermiş durumda. Bizzat şahit olduğum kanımın donduğu içimi acıtan uyutmayan bir acı ; Yeni doğmuş, gözleri dahi açılmamış iki anne kedinin yavrularının, annelerinden koparılarak bilinmeze bırakılması ,katledilmesi ve o annenin bütün gün ağlayarak dolaşması sadece bir insanlık ayıbı değil; aynı zamanda tüm bir toplumun utanç kaynağıdır.
Bu yasaya dayanarak bu masum canları hayattan koparan, annelerinden ayıran ve onlara sadece bir atık muamelesi yapan insanlar, vicdanlarını kaybetmiş, insani değerlerden yoksun Yaradandan uzaklaşmış şeref yoksunu kişilerdir. Ne yazık ki bu yasanın çıkmasına izin veren, bu duruma kapı aralayan yetkililer de aynı suçun ortağıdır. Bu yavruların her biri kalbi atan birer canlı, birer hayat ve birer umut ışığıdır. Onları yaşama haklarından mahrum bırakmak, hem Yaradana bir ihanet, hem de insanlığın en temel değerlerine yapılmış bir saldırıdır.
Bu şerefsizce eylemlerin sahipleri, belki de kendi hayatları boyunca bu masum canların gözlerinin önünden gitmeyecek olan bir vicdan azabı ile karşı karşıya kalacaklar. Zira, ölümün dahi bir şerefi ve onuru vardır. Ancak bu canilere ölümleri bile kolay gelmemeli; her anlarını, her nefeslerini bu masum canların haykırışları ve sessiz çığlıkları doldurmalıdır.
Vicdanını yitirmiş, merhametini kaybetmiş bir toplumun nereye gideceği belirsizdir. Eğer bugün, bu yasalar ve bu tür uygulamalar karşısında sessiz kalırsak, yarın belki de çok daha büyük insanlık suçları işlenmesine göz yummuş olacağız. Toplum olarak bu duruma karşı çıkmalı, sesimizi yükseltmeli ve bu vicdansızlığı durdurmalıyız. Aksi takdirde, vicdanını kaybetmiş bir toplumun bir parçası olarak bizler de bu utanç verici olayların suç ortağı oluruz.
Ekleme
Tarihi: 21 Ağustos 2024 - Çarşamba
Masumiyetin Çöpe Atılışı: Vicdanı Kapanmış Şerefsizler..
Toplumlar, bireylerin vicdanları üzerine kurulur. Bu vicdanlar, adaletin, merhametin ve insanlığın en temel taşlarıdır. Ancak ne yazık ki, zaman zaman bu taşlar yerinden oynar ve yerlerine karanlık bir boşluk, duygusuzluk, ve en kötüsü de vicdansızlık gelir. Son dönemde çıkan bir yasa, insanlıktan uzak bazı kişilere, doğrudan bu vicdansızlıklarını sergileme fırsatı vermiş durumda. Bizzat şahit olduğum kanımın donduğu içimi acıtan uyutmayan bir acı ; Yeni doğmuş, gözleri dahi açılmamış iki anne kedinin yavrularının, annelerinden koparılarak bilinmeze bırakılması ,katledilmesi ve o annenin bütün gün ağlayarak dolaşması sadece bir insanlık ayıbı değil; aynı zamanda tüm bir toplumun utanç kaynağıdır.
Bu yasaya dayanarak bu masum canları hayattan koparan, annelerinden ayıran ve onlara sadece bir atık muamelesi yapan insanlar, vicdanlarını kaybetmiş, insani değerlerden yoksun Yaradandan uzaklaşmış şeref yoksunu kişilerdir. Ne yazık ki bu yasanın çıkmasına izin veren, bu duruma kapı aralayan yetkililer de aynı suçun ortağıdır. Bu yavruların her biri kalbi atan birer canlı, birer hayat ve birer umut ışığıdır. Onları yaşama haklarından mahrum bırakmak, hem Yaradana bir ihanet, hem de insanlığın en temel değerlerine yapılmış bir saldırıdır.
Bu şerefsizce eylemlerin sahipleri, belki de kendi hayatları boyunca bu masum canların gözlerinin önünden gitmeyecek olan bir vicdan azabı ile karşı karşıya kalacaklar. Zira, ölümün dahi bir şerefi ve onuru vardır. Ancak bu canilere ölümleri bile kolay gelmemeli; her anlarını, her nefeslerini bu masum canların haykırışları ve sessiz çığlıkları doldurmalıdır.
Vicdanını yitirmiş, merhametini kaybetmiş bir toplumun nereye gideceği belirsizdir. Eğer bugün, bu yasalar ve bu tür uygulamalar karşısında sessiz kalırsak, yarın belki de çok daha büyük insanlık suçları işlenmesine göz yummuş olacağız. Toplum olarak bu duruma karşı çıkmalı, sesimizi yükseltmeli ve bu vicdansızlığı durdurmalıyız. Aksi takdirde, vicdanını kaybetmiş bir toplumun bir parçası olarak bizler de bu utanç verici olayların suç ortağı oluruz.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(1)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
Citrus
(22.08.2024 16:52 -
#225)
"Bu yasaya dayanarak...." Hangi yasaya dayanarak. Hiç bir yasa, hiçbir kimseye, kimseyi öldürme hakkı vermiyor! O yasada da öldürülecek demiyor! Kaldı ki öyle bile dese, uzmanın yapması gerekiyor. Diğer insanlar neden bu kadar üstüne alındı ve görev bildi bu durumu acaba?
Ülkemizde idam cezası olsa, herkes birbirini öldürecek o zaman?