Gel konuşalım, Dertleşelim. Birbirimizi anlamaya çalışalım. Sen anlatırsan ben seve seve dinlerim. Lütfen sende beni dinle, olur mu? Önümüze bir referandum süreci koydular. Seni ve beni hakem olarak tayin ettiler. Bu yüzden tarafsız ve adil olmalıyız. İyice düşünerek vicdanımızla karar vermeliyiz. Görülmesi gereken bu dava çok ama çok ağır. Çocuklarımızın ve onların doğmuş yada henüz doğmamış çocuklarının geleceğidir. Kararımız ne olursa olsun birbirimize saygı duyalım.  Ben kararımı "EVET" oyu isteyenlerin bugüne kadar yaptıkları icraatlarına bakarak vereceğim. Sende bunun tam aksini yapabilirsin.  2001 tarihinde “AK Parti’ye İslamcı parti yakıştırması hem İslam'a saygısızlıktır hem de partimize saygısızlıktır” diye açıklama yapan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan şimdi yetkilerini artırmak istiyor.  15 yıldır tek başına iktidarda olan bu partinin son iki yıldır ısrarla Başkanlık istemesi ve aşağıda yazacağım malum kesiminde bu isteği şiddetle desteklemesi beni çok rahatsız ediyor.  √ 4 milyon işsizin evine ekmek götüremediği bir ülkede 700 Bin liralık saat takan Sayın Zafer Çağlayan "EVET" dememizi istiyor. √ Emeklinin 350 TL promosyon almak için  bir bankaya 3 yıl mecbur kılındığı ülkede, 500 Bin TL tutarında hediye saat kabul eden Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal "EVET" dememizi istiyor. √ Doğduğu günü bayram ilan ederek, kurbanlar kestiğimiz gözümüzün ışığı, dizimizin takati yavrularımıza, "Askerin görevi ölmek, bunun için maaş alıyorlar." diyen AKP milletvekili Muhsin Kızılkaya "EVET" dememizi istiyor. √ Senin ve benim kınalı kuzum Güneydoğu ve Suriye’de şehit olurken Biricik ve çok değerli oğlu yurt dışında kumar oynayan Sayın Muammer Güler "EVET" dememizi istiyor. √ Seni ve beni ancak seçimden seçime "zoraki" dinleme lütfu gösterip hiçbir derdimize deva olmadan ayda 25 Bin TL maaş alan Milletvekilleri de "EVET" dememizi istiyor. √ Bu topraklar için canını veren, kanını akıtan dedelerimiz ve ninelerimize borçlu olduğumuz TC vatandaşlık hakkını, Suriyelilere sadece ve sadece kahrolası ’’1 OY’’ karşılığında satan politikacılarımızda "EVET" dememizi istiyor.  √ "Ben zenginim. Ortanca karım ile şehitlerimize Karanfil yerine gül getirdim" diyen ve bizlerle alay eden Ali Ağaoğlu "EVET" dememizi istiyor. √  Türk Milli Ahlakını yerle bir ederek "Annem, Babam, Eşim, Çocuklarım Erdoğan'a Feda Olsun" olsun diye ucu açık ve sınırsız anlamlar içeren bir ifadede bulunan Ethem Sancak "EVET" dememizi istiyor. √ Cumhurbaşkanına eş olmak istediğini belirterek sahabelerin de eşlerini peygambere "ikram ettiğini" iddia eden ve kocasından icazet isteyen Meryem Gündoğmuş "EVET" dememizi istiyor. √ Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan için "Allah’ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider" ifadesinde bulunarak sadece İslamiyet’e değil tüm dinlere isyan eden AKP Milletvekili Fevai Arslan "EVET" dememizi istiyor.  √ Çözüm süreci denilerek PKK nın yapılanmasına ve şehirlere inmesine izin, Valilere müdahale etmeyin diye emir verenler, yüzlerce yavrumuzu evlerine bayrağa sarılı tabutlarla gönderenler "EVET" dememizi istiyor. √ Eskiden MHP li olup, daha sonra çek senet mafyasını kuran, binlerce masumun Ahını, canını, malını alan Sedat Peker "EVET" dememizi istiyor. √ Beni sana, Senide bana düşman göstererek " İç savaşa hazırlanın" diyen AK Parti Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem "EVET" dememizi istiyor. √ ’’Bu Milletin Mahrem Yerine Koyacağız.’’ diyen ve 25 Aralıkta gözaltına alınan Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz "EVET" dememizi istiyor. √ Sadece yapacağın tercihten ötürü sana ‘’’Terörist, Hain, Darbeci, PKK’’ gibi çirkin ithamlarda bulunan Cumhurun Yani hepimizin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı "EVET" dememizi istiyor. Her ne kadar sizleri PKK ’’Hayır’’ oyu verecek diye yalan söyleyerek aldatıyor olsalar da, Kandilin militanlarını gizliden gizliye şehirlere sokarak ’’ EVET’’ oyu kullanılmasını istedikleri ayan beyan ortadadır. Bugüne kadar yapılan anketlerde Güneydoğudaki EVET tercihinin önde gözükmesinin nedeni budur. Çünkü eli kanlı örgütün gerçek lideri Abdullah Öcalan böyle olsun istemektedir. Çünkü Kandil bu yüzden açık ve net bir biçimde tarafını belli etmemiş, resmi bir bildiri yayınlamamıştır. Çünkü bu yüzden HDP sessiz kalmayı tercih etmiştir. Bu vatan bizim kardeşim. Sana yüreğimi koyduğum elimi uzatıyorum. Lütfen hırsına yenik düşme. Unutma biz bu vatanın evlatlarıyız. Asla ve asla düşman olmayacağız. Bu topraklarda barış, sevgi ve kardeşlik içinde yaşayan; Dili, Dini, Kökeni, rengi her ne olursa olsun herkese sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.