Az sonra okuyacağınız makalede yaşanan olaylar tamamen gerçektir. Adı geçen kişi ve kurumlar bu olayların tam merkezinde yer almışlardır.
Tarih: Mayıs 2007 Yer: Erzurum/ Pasinler- Korucuk köyü 2007 Temmuz ayında yapılacak genel seçimlerin öncesi 150 hane 650 nüfusu olan bu köy deyim yerindeyse, "ana baba günü." Köy meydanında adım atacak yer dahi yok. Köyün muhtarı en popüler insan. Lüks arabaları ile köye gelen takım elbiseli adamlar köy muhtarını yanlarına alarak birlikte objektiflere gülümsemek için adeta birbirleriyle yarışıyorlar. Köyün tam ortasında bulunan caminin karşısında restore edilmiş bir ev var. Evin önündeki kalabalık dikkat çekiyor. Muhtara ulaşamayanlar bu evin önünde fotoğraf çektirmek için sıraya girmişler. Namaz vakti olmamasına rağmen bazıları Köyün Camisinde de namaza başlamış. Kendilerinin bu şekilde görüntülenmesini istiyorlar. El işaretleri ile caminin isminin de kadraja girmesi için çevresindekilere talimat veriyorlar.
Bu köy neden bu kadar önemli?
"Korucuk" Rabia- Ramiz Gülen çiftinin 11 çocuğundan üçüncüsü olarak 27 Nisan 1941 tarihinde dünyaya gelen Fetullah Gülen'in evinin bulunduğu köyün ismidir. Köy meydanında bulunan cami Fetullah Gülen'in babası Ramiz Efendi'nin adını taşıyan cami, Restore edilen ev ise, Fetullah Gülen'in doğduğu evdir. O günlerde lüks araçlarıyla köye akın akın gelen takım elbiseli adamlar AKP den milletvekili aday adayı olan ve bir çoğu bugün mecliste olan AKP milletvekilleri dir. 15 Temmuz darbe girişimden hemen sonra aynı zübükzadeler ve onların aveneleri bir zamanlar tapındıkları evi yakmaya çalıştılar. Bütün bir köy yanmaktan son anda kurtuldu. Caminin ismi alelacele değiştirildi. Bu köyde ikamet eden masum köylülere vebalı ve vatan haini muamelesi yapıldı.
☆☆
Bayburt bir utancın öyküsü
Tarih Şubat 2011 Yer: Bayburt
Haziran 2011 de yapılacak olan genel seçimlerin öncesi. Şuan Milletvekili olan Doç.Dr Şahap Kavcıoğlu AKP den milletvekili aday adayı. 21 Şubat Bayburt’un düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümünü kutlamak için İstanbul’dan Bayburt’a gelmiş. Ama asıl amaç haziran 2011 tarihinde yapılacak olan genel seçimlerde AKP den milletvekili adayı olabilmek. Bu nedenle Bayburt ve köylerinde ki AKP delegelerini ziyaret etmek. Halk onun adaylığına pek sıcak bakmıyor. Ünlü Mafya babası‘’’Oflu Osman’’ takma isimli Osman Cevahiroğulu’nun öz be öz yeğenleri olan Yazoğlu ailesiyle var olan yakınlığından dolayı kendisine "Mafyanın tetikçisi" yakıştırması yapılıyor. Fetullah Gülen in okullarından biri olan ve bugün itibarıyla Milli Eğitim Bakanlığına devredilmiş olan "Özel Aba Koleji" nin bu tarihlerde inşaatı bitirilmiş durumda. Okula giden dağ yolunun yapımı devam ediyor. 6 araçlık konvoy ile okulun yönetiminden icazet almaya giden Milletvekili ve onun yanında bulunanlar dağ yolunda çamura saplanıyorlar. İmdat çağrısına İl özel idarenin Greyder ve ekibi yetişiyor. Çamura saplanan araçlar çıkartılıyor. Böylece görev tamamlanıyor ve Fetullah Gülen in Bayburt imamından dan icazet alınmış oluyor. Konvoyda başka kimler vardı diye bir soru aklınızdan geçiyorsa cevap vereyim. Hepsi şu an Bayburt da çok önemli makamlarda ve dün "efendi hazretleri" dedikleri kişiye bugün yakası açılmamış küfürler ederek iktidara bağlılıklarını gösteriyorlar. Doç.Dr Şahap Kavcıoğlu'na dün "mafyanın tetikçisi" diyen halk ise şimdi AKP milletvekilinin evliya olabileceği konusunda görüş birliğine varmak üzereler.
☆☆☆
Gemilerde Mescit var
Tacirlerin ulu Tanrısı seçim dönemlerin de, dilinden "Allahı", elinden "Kuranı" düşürmeyince aciz kullarına rehber oldu. Bu yüzden biçare kullar dalkavuklukta sınır tanımıyorlar. Çanakkale boğazın da Kilit bahir ve Eceabat arasında sefer yapan bu feribotlar Gestas firmasına ait ve 150 ile 250 kişi kapasiteli. Çanakkale ile Kilit bahir arasındaki feribot yolculuğu 20 dakika, Eceabat ise 35 dakika sürüyor.
Çanakkale Boğazı’nda iki akıntı vardır. Karadeniz’den gelen, yoğunluğu az olan suyun oluşturduğu üst akıntı ve Akdeniz’den gelen, yoğunluğu fazla olan suyun oluşturduğu alt akıntı. Üst akıntının hızı yaklaşık 5 deniz mili, alt akıntının hızıysa yaklaşık 3 deniz mili kadardır. Üst akıntı Marmara girişinde yaklaşık 20 metrelik bir tabaka halindeyken, Ege çıkışında yaklaşık 10 metrelik bir tabaka halindedir. Kısaca tehlikeli sulardır. Gestaşın feribotlarında bu yolculuk için 4 kişilik bir adet filika olmasına rağmen aynı feribotlarda kadın ve erkeklere, büyükçe kamaralar da ayrı, ayrı tahsis edilmiş 2 adet mescit bulunur. Din ticaretinde ve dalkavuklukta sınır yok. Diyelim ki 20 veya 30 dakika bekleyemediniz. Namaz kılacak, orada bulunanlara ne kadar Müslüman olduğunuzu göstereceksiniz. Mescide girdiniz. Kıbleyi bulup namaza durdunuz. Ama çok ciddi bir
sorun var. Gemiler varacakları yere düz bir rota belirleyerek gitmiyorlar. Kuzey doğu yada kuzey batıdan 50 derecelik yay şeklinde bir açı çizerek ilerliyorlar. Yani namaza Mescidi Harama dönerek başlıyorsunuz. Ama boğazın ortasında, Hindistan in bir "sih" topluluğuna veya Afrika’nın herhangi bir kabilesine doğru secdeye vararak devam ediyorsunuz.
Ama olsun. Zübükzade ve dalkavuk yobazlar için ne fark eder ki?
Kıble dediğiniz namazda durulması gereken yöndür. Diğer bir tanımı ise güneyden esen yel.
Dün Korucuk köyü, Sabah Mescidi Haram, Akşam Beştepe.
Allah Kabul etsin. Sevgilerimle