Her milletin kendi hedefleri doğrultusunda hazırladığı bir milli siyaseti vardır. Hedefler; milletin yapısına ve kültürüne göre çeşitlilik gösterebilir ve atılan adımlar toplumu bahtiyar etmek içindir. Bir ülke, hangi şartlar içerisinde bulunursa bulunsun geleceğini düşünmek zorundadır. Söz konusu milletin geleceği ise, hedefler dikkatli şekilde seçilmeli, yararlı olacak bir plan yapılmalıdır.
Milli kalkınma planları, sadece maddi gelişim amacına yönelik olursa sonuçlar beklenenden her zaman düşük olacaktır. Sadece maddi gelişim amacına yönelik siyaset, insanları para hırsına sürükler, insanlar arasında birliktelik zamanla yok olur. Milli hedeflerin yerini kişisel hedefler alır ve bu beladan öteye gidemez, milli kültür gün geçtikçe daha da değişir, geriler. Bunun için maddi hedeflerin yanı sıra manevi değerlerin, ülkülerin olması gerekmektedir. Milli ülküler bir milletin ilerlemesinde hayati önem taşıyan değerlerdir. Millet, milli ülküsüne ulaşmak için her türlü zorluğa karşı ayakta durmak için savaşır, kendisini geriletecek her türlü belayı yok eder. Milli ülküler toplumun birlik olup hareket etmesi için de önemli bir değerdir. Tek yürek olabilmiş milletler her zaman en sağlıklı hareket eden milletlerdir. Kimsenin kimseyi umursamadığı, hiçbir büyük ülküsü olmayan milletler ise zamanla kültürlerini kaybeder, manevi değerlerini kaybeder. Bu kaybedilen değerlerin sonu asla gelmez, gün gelir kültürünü kaybeden bu milletler başka devletlere boyun eğerler.
Türk hiçbir zaman milli ülküsünü unutmamıştır. Aynı şekilde içeride ve dışarıda bulunan düşmanlarımız da milli hedeflerimizi unutturmak için çalışmaktan hiçbir zaman vazgeçmemiştir. Yönetim, milli şuuru ayakta tutmalıdır. Milli ülkülerin gerçekleşebilmesi için milli şuurun ayakta tutulması gerekir. Milli siyaset, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığında olursa ve daima maddi hedefler koyarak ilerlerse halkının değerlerini, kültürünü kaybetmesinden sorumlu olur! Kültürünü kaybeden milletler başka milletlere boyun eğer. Milli ülkülerin peşinde koşulan vatanda, hiçbir yabancı devletin düdüğü ötmez. İşin bu noktasında Türkçülük haricinde her görüşün bu memlekete tehlike olduğu anlaşılmaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatından sonra milli siyasetimiz değişmiş, maddi hedefler doğrultusunda ilerleyen, başka kültürlerden etkilenerek hareket eden bir siyasete dönüşmüştür. Her zaman dediğimiz gibi; içeride ve dışarıda çok düşmanın var Türkoğlu! Milli ülkümüzü değiştirerek içerisine dini değerler katan, farklı düşünceler ekleyen insanlar var yurdumuzda. Milli ülküler, siyasete oyun olamayacak değerlerdir. Milli ülküler, uğruna kan akıtılacak, kahramanca çarpışılacak, her türlü fedakârlığın yapılması gereken değerlerdir!
Milli şuuru her zaman ayakta tutacak bir hükümet gereklidir. Milli ülküsünü savunacak, asla taviz vermeyecek bir hükümet sadece Türkçüler tarafından kurulacaktır. Mevcut partilerin hiçbiri bu özellikleri taşıyamayan, maddi çıkar peşinde koşan ve çoğu taviz veren oluşumlardır. Taviz vermek; bırakın particiliği, Türklüğe ters düşen bir durumdur. Milli kültürü, milli ülküyü yok etmeye çalışan hiçbir siyasi oluşuma destek verilmemesi gerekir. Türkçülük bir ülküdür, siyaset ise içerisinde her türlü olayın görülebileceği bir oyundur. Bunun için her zaman bizlerin dikkatli olması gerekiyor.
Milli ülküsüz bir milli siyaset olamaz. Millet olarak aldığımız kararların artık hayati bir önem taşıdığının farkına varılması gerek. İşin bu noktasında en büyük görev yine Türkçülere düşmektedir. Bizlerin tek yürek olması, birlikte hareket etmesi gerekiyor. Milli şuurun ayakta tutulması için, milli ülkülerin gerçekleşmesi için her türlü fedakârlığı ve en büyük hizmeti Türkçüler verecektir. Bunun için asla durmamalı, her türlü zorlukla savaşmalı ve en önemlisi; hiçbir karşılık beklememeliyiz.
Anasayfa
Yazarlar
Murat CEVAHİR
Yazı Detayı
Bu yazı 1069+ kez okundu.
MİLLİ SİYASET
Her milletin kendi hedefleri doğrultusunda hazırladığı bir milli siyaseti vardır. Hedefler; milletin yapısına ve kültürüne göre çeşitlilik gösterebilir ve atılan adımlar toplumu bahtiyar etmek içindir. Bir ülke, hangi şartlar içerisinde bulunursa bulunsun geleceğini düşünmek zorundadır. Söz konusu milletin geleceği ise, hedefler dikkatli şekilde seçilmeli, yararlı olacak bir plan yapılmalıdır.
Milli kalkınma planları, sadece maddi gelişim amacına yönelik olursa sonuçlar beklenenden her zaman düşük olacaktır. Sadece maddi gelişim amacına yönelik siyaset, insanları para hırsına sürükler, insanlar arasında birliktelik zamanla yok olur. Milli hedeflerin yerini kişisel hedefler alır ve bu beladan öteye gidemez, milli kültür gün geçtikçe daha da değişir, geriler. Bunun için maddi hedeflerin yanı sıra manevi değerlerin, ülkülerin olması gerekmektedir. Milli ülküler bir milletin ilerlemesinde hayati önem taşıyan değerlerdir. Millet, milli ülküsüne ulaşmak için her türlü zorluğa karşı ayakta durmak için savaşır, kendisini geriletecek her türlü belayı yok eder. Milli ülküler toplumun birlik olup hareket etmesi için de önemli bir değerdir. Tek yürek olabilmiş milletler her zaman en sağlıklı hareket eden milletlerdir. Kimsenin kimseyi umursamadığı, hiçbir büyük ülküsü olmayan milletler ise zamanla kültürlerini kaybeder, manevi değerlerini kaybeder. Bu kaybedilen değerlerin sonu asla gelmez, gün gelir kültürünü kaybeden bu milletler başka devletlere boyun eğerler.
Türk hiçbir zaman milli ülküsünü unutmamıştır. Aynı şekilde içeride ve dışarıda bulunan düşmanlarımız da milli hedeflerimizi unutturmak için çalışmaktan hiçbir zaman vazgeçmemiştir. Yönetim, milli şuuru ayakta tutmalıdır. Milli ülkülerin gerçekleşebilmesi için milli şuurun ayakta tutulması gerekir. Milli siyaset, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığında olursa ve daima maddi hedefler koyarak ilerlerse halkının değerlerini, kültürünü kaybetmesinden sorumlu olur! Kültürünü kaybeden milletler başka milletlere boyun eğer. Milli ülkülerin peşinde koşulan vatanda, hiçbir yabancı devletin düdüğü ötmez. İşin bu noktasında Türkçülük haricinde her görüşün bu memlekete tehlike olduğu anlaşılmaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatından sonra milli siyasetimiz değişmiş, maddi hedefler doğrultusunda ilerleyen, başka kültürlerden etkilenerek hareket eden bir siyasete dönüşmüştür. Her zaman dediğimiz gibi; içeride ve dışarıda çok düşmanın var Türkoğlu! Milli ülkümüzü değiştirerek içerisine dini değerler katan, farklı düşünceler ekleyen insanlar var yurdumuzda. Milli ülküler, siyasete oyun olamayacak değerlerdir. Milli ülküler, uğruna kan akıtılacak, kahramanca çarpışılacak, her türlü fedakârlığın yapılması gereken değerlerdir!
Milli şuuru her zaman ayakta tutacak bir hükümet gereklidir. Milli ülküsünü savunacak, asla taviz vermeyecek bir hükümet sadece Türkçüler tarafından kurulacaktır. Mevcut partilerin hiçbiri bu özellikleri taşıyamayan, maddi çıkar peşinde koşan ve çoğu taviz veren oluşumlardır. Taviz vermek; bırakın particiliği, Türklüğe ters düşen bir durumdur. Milli kültürü, milli ülküyü yok etmeye çalışan hiçbir siyasi oluşuma destek verilmemesi gerekir. Türkçülük bir ülküdür, siyaset ise içerisinde her türlü olayın görülebileceği bir oyundur. Bunun için her zaman bizlerin dikkatli olması gerekiyor.
Milli ülküsüz bir milli siyaset olamaz. Millet olarak aldığımız kararların artık hayati bir önem taşıdığının farkına varılması gerek. İşin bu noktasında en büyük görev yine Türkçülere düşmektedir. Bizlerin tek yürek olması, birlikte hareket etmesi gerekiyor. Milli şuurun ayakta tutulması için, milli ülkülerin gerçekleşmesi için her türlü fedakârlığı ve en büyük hizmeti Türkçüler verecektir. Bunun için asla durmamalı, her türlü zorlukla savaşmalı ve en önemlisi; hiçbir karşılık beklememeliyiz.
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN
Ekleme
Tarihi: 13 Temmuz 2017 - Perşembe
MİLLİ SİYASET
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.