GERİ DÖNEBİLECEK KADAR ONUR (Hem ATATÜRK Cumhuriyetçisiyim hem de AKP im diyenlere) Birine çok fazla inanmış ve bağlanmış olabilirsin. Çok samimi hislerle saygı ve sevgi duyabilirsin. Kişiliğinden ödün vererek, gururunu onun ayakları altında paspas yapabilirsin. Bir koyun gibi uysal, bir köpek gibi sadık kalabilirsin. Ama bir gün o insanın seni aldattığını fark ettiğinde; Geriye dönebilmek için, karıncanın taşıyabildiği kadar onurunu kendin de sakla. Haramzade diplomasız cahil bu ülkenin kurucusuna ayyaş diyecek.. İğrenç ağızlarından köpüklü salyalar akan yobazlar laik Cumhuriyetin bütün değerlerine saldıracak.. Ulu önderin yasakladığı Tekke ve zaviyelerde çocukların ırzına geçilecek.. Hırsızını, arsızını, yolsuzunu senin adaletin yerine Amerikan adaleti yargılayacak.. Haram sarayın giderlerini karşılamak için Borcunu dedelerinin aç kalarak ödediği kamu iktisadi teşebbüsleri bir bir satılacak.. Gözlerinin içine baka baka Annen, karın ve bacının mahrem yerine küfredenler en ballı ihaleleri alacak; Ve sen.. Utanmadan, arlanmadan, sıkılmadan ortaya çıkarak "Ben Atatürk Cumhuriyetçisiyim" diyeceksin. Sonra da gidip AKP ye oy verecek ve bu ihanet şebekesinin kadrolarında yer alacaksın öyle mi? Bütün ahlaki değerlerini tüketmiş olsan bile, karıncanın taşıyabildiği kadar onurun kalabildiyse hiç değilse ona sahip çık. Bir gün geri dönmek zorunda kalırsan zerre kadar kalmış onurun kabul biletin olsun. *** ATMA DEVLET BAHCELİ DİN KARDEŞİYİZ MHP Lideri Devlet Bahçeli “en az beş bin Ülkücü gönüllü” başta Kerkük olmak üzere, Türkmenlerin yaşadığı Türk kentlerindeki varlık, birlik ve dirlik mücadelesine katılmak üzere hazır beklemektedir” dedi. Atma Devlet Başkan din kardeşiyiz. Sayenizde Milliyetçi Hareket Partisinde hep i topu 5 Bin genç ya kalmış ya kalmamıştır. Atma Recep hikâyesi; Osmanlı Devleti içinde asayişi sağlamak her zaman her yerde pek mümkün olmuyordu. Zaman zaman, ayaklanmalar çıktığı gibi, otoritenin zaaflarından faydalanan eşkıyalar, sık sık dağlara çıkıp kendi halklarını soymanın yollarını arıyorlardı. Arnavut Recep adındaki bir eşkıya başı da, böyle biriydi ve çetesiyle birlikte dağa çıkmıştı. Zıvanadan çıkan Recep ve çetesi için osmanlı devleti bir birlik göndermiş, Recep ile arkadaşları saklandıkları yerde kıstırılmıştı. Yağmur gibi atılan mermilerden sonra Recep, bir kurtuluş, bir hâl çaresi kalmadığını görünce askerlere doğru bağırmaya başlamış -“Etmeyin more, hep din kardeşiyiz. Atmayın, teslim oluyoruz!” Teslim olan Arnavut Recep kadı karşısın da yalvar, yakar, salya sümük pişmanlıklarını dile getirince az bir cezaya mahkûm edilmiş. Sonraları Recep, bu olayı kahve köşelerinde anlatırken; - “More, vallahi gebertecektim zaptiyelari. Çolukumuz çocukumuz var diye ağladılar da acıdım” diye palavra atarmış.   Bir gün Recebin palavralarını dinleyen ve işin aslını bilen biri, “Atma Recep” demiş, “biz de din kardaşıyız.” demiş.