Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

İKİ ATA BİRDEN BİNMEK!

2003 yılında çocukların bindiği “Cihan” adlı uysal bir ata bindirilen Erdoğan, at tarafından sırtından atılmıştı. Neyse ki o feci düşüşten, maddi bir yara almadan kurtulmuştu! Aradan 15 yıl geçti, tek attan düşen Erdoğan, sıkıştığından şimdi iki ata birden aynı zamanda binmeye çalışıyor! Türkler ta Orta Asya’dan bu yana çok iyi at binicileridir. Hatta ecdadın, at üstünde uyuduğu, karnını doyurduğu dahi bilinir! Ama Türk olduklarını kabul etmeyenler iyi binici midirler, işte onu bilemem! Üstelik vahşi atların birinin adı Amerika, diğerinin Rusya… Bu iki atın yetiştiriliş tarzları, huyları, yaradılış kodları birbirinden çok farklıdır! Tek ortak noktaları ikisinin de emperyalist olmalarıdır. İkisi de sevmeyecekleri eşeğin önüne ot atmazlar. Rahmetli İnönü’nün dediği gibi, “Bu iki ata birden binmeye çalışmak, ayı ile yatağa girmek gibidir. Sabahında yaralanan mutlaka siz olursunuz!” AKP 2016 yılına kadar sadece Amerikan atına bindi. Kendisine verdiğimiz nasihatleri duymadı bile! Amerika atının isteğiyle, Eşbaşkanlık kılıcını kuşanan AKP, Irak’ın-Libya’nın-Mısır’ın-Suriye’nin işgalinde Amerika’nın silahşörlüğünü yaptı. 2016 yılı sonunda, kafasını gerçeğe vurduğunda uyandı! Ne görse beğenirsiniz? Türkiye, Amerika ve onun tetikçileri Barzani-PKK-PYD tarafından özellikle “Çözüm Süreci” denen ihanet süreci sayesinde, güneyden kuşatılmış durumda! Sadece bu kadar olsa yine idare ederiz ama Türkiye, 2016’ya kadar ekonomik olarak da işgal edilmiş vaziyette. Durumumuz aynen şöyle, Cargill adlı firmanın sesi, tüm Türk Milletinin sesini bastırır hale gelmişiz… AKP öyle şaşkın durumda ki, hata üstüne hata yapmaya devam ediyor! Esad’a “Kardeş” diyor, Amerika “hop birader ne kardeşi” deyince Esad kardeş “Esed kalleş” oluveriyor. Esad’ın patronu Rusya kızınca, 2,5 Milyar Dolar verip S-400 füzeleri alıyoruz. Amerika, NATO vasıtasıyla sıkıştırınca, şimdi her gün hakaret ettiğimiz Amerika’ya gidip 11 Milyar Dolarlık uçak alıyoruz… Bunalan AKP, emrindeki büyük basın gücünün yalakalığıyla, gerçekleri çarpıtıp çareyi her zamanki gibi iç kamuoyunu etkilemeye oynuyor! İçinde çeşitli terör örgütlerinin elemanları olan ÖSO denen ucubeyle birlikte iki bin yıllık geleneği olan Türk Ordusu, “Terörü bitirmek” amacıyla (!) Suriye’ye sokuldu! Neden Suriye’deyiz? Kimlerle beraberiz? İşgalci olmadığımıza göre, yarın o toprakları kime bırakacağız? Bunları Türk Milletine anlatıp ikna etmeden, evlatlarımızı Suriye’de şehit olmaya gönderdi! Hem de Suriyeli 500 bin genç, vatanları için savaşmadan Türkiye’de keyif yaptığı bir ortamda… Her gün masallar, uydurma hikayeler dinliyoruz; ( 5 kilometre kaldı) (şimdi kapıdan girerken aldım, Mehmet’im sayıyı 3150 yapmış, hay maşallah) (Akşama Afrin’deyiz) (Biz gelmeden kaçıyorlar vs…) Allah rızası için söyleyin, dünya yüzünde böyle konuşan bir tane lider var mı? Niye her gün seyyar satıcı gibi bağırıyoruz? Değerli Okurlar; Babasının lakabı “Kürt Osman” olan bir Dışişleri Bakanı var. Çok ilginç bir kişilik! Bir gün “ABD ile anlaştık tamamdır YPG Afrin’den çekilecek diyor, ertesi gün “ABD sözünü tutmadı, 5000 tır dolusu silahı YPG’ye verdi” diyor! Onun açıklamasının hemen ertesi, ABD “Hayır henüz anlaşmadık” diyor! İyi de bizden yani Türk Milletinden ne istiyorsun be arkadaş? ABD, bizim düşmanımıza silah veriyorsa niçin ilk tır geldiğinde havaya uçurup engellemediniz? İlk tırın gelişini engelleseydiniz, arkası gelir miydi? Sizin silah dolu tırları kabul edebilme sayınız kaç? 5 bin mi, on bin mi, kaç? Yarın bu silahlar Türk Milletinin çocuklarını öldürmeye başladığında, size bunun hesabının sorulmayacağını mı zannediyorsunuz? Yazıyı bağlayalım; Görüldüğü kadarıyla, Münbiç’in doğusu ABD’ye yani YPG’ye bırakılacak! Bu plan baştan beri ABD-İsrail’in kurguladığı “Büyük Kürdistan Devletinin” kurulma planıdır. Yıllardır yazdığımız gibi, bir kısmı “Kürdistan” olarak planlanan “Federe İslam Devletinin” AKP eliyle gerçekleşeceği günlere çok yaklaştık, çok! Yalnız şunu kimse unutmasın; O gün kıyametin kopacağı andır. Vatanı satanlar ile, vatanı böldürmeyiz diyenler karşı karşıya gelecek! El mi yaman, bey mi yaman o zaman beraberce göreceğiz… Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz Hulusi Paşa! İsterseniz, önce Cübbeli’ye, sonra Nuri Hoca’ya, en son olarak da Menzilcilere sorun öyle konuşalım, olur mu? Ha bir de İstiklal Marşımız okunurken, siz bir şey hissediyor musunuz? Yoksa Cumhurbaşkanımızın dediği gibi besteyi değiştirip, Kiboş’a okutsak mı? Sağlık ve başarı dileklerimle 17 Mart 2018 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 16 Mart 2018 - Cuma
Rıfat SERDAROĞLU

İKİ ATA BİRDEN BİNMEK!

2003 yılında çocukların bindiği “Cihan” adlı uysal bir ata bindirilen Erdoğan, at tarafından sırtından atılmıştı. Neyse ki o feci düşüşten, maddi bir yara almadan kurtulmuştu!

Aradan 15 yıl geçti, tek attan düşen Erdoğan, sıkıştığından şimdi iki ata birden aynı zamanda binmeye çalışıyor! Türkler ta Orta Asya’dan bu yana çok iyi at binicileridir. Hatta ecdadın, at üstünde uyuduğu, karnını doyurduğu dahi bilinir! Ama Türk olduklarını kabul etmeyenler iyi binici midirler, işte onu bilemem! Üstelik vahşi atların birinin adı Amerika, diğerinin Rusya…

Bu iki atın yetiştiriliş tarzları, huyları, yaradılış kodları birbirinden çok farklıdır! Tek ortak noktaları ikisinin de emperyalist olmalarıdır. İkisi de sevmeyecekleri eşeğin önüne ot atmazlar. Rahmetli İnönü’nün dediği gibi, “Bu iki ata birden binmeye çalışmak, ayı ile yatağa girmek gibidir. Sabahında yaralanan mutlaka siz olursunuz!”

AKP 2016 yılına kadar sadece Amerikan atına bindi. Kendisine verdiğimiz nasihatleri duymadı bile! Amerika atının isteğiyle, Eşbaşkanlık kılıcını kuşanan AKP, Irak’ın-Libya’nın-Mısır’ın-Suriye’nin işgalinde Amerika’nın silahşörlüğünü yaptı.

2016 yılı sonunda, kafasını gerçeğe vurduğunda uyandı! Ne görse beğenirsiniz? Türkiye, Amerika ve onun tetikçileri Barzani-PKK-PYD tarafından özellikle “Çözüm Süreci” denen ihanet süreci sayesinde, güneyden kuşatılmış durumda! Sadece bu kadar olsa yine idare ederiz ama Türkiye, 2016’ya kadar ekonomik olarak da işgal edilmiş vaziyette. Durumumuz aynen şöyle, Cargill adlı firmanın sesi, tüm Türk Milletinin sesini bastırır hale gelmişiz…

AKP öyle şaşkın durumda ki, hata üstüne hata yapmaya devam ediyor! Esad’a “Kardeş” diyor, Amerika “hop birader ne kardeşi” deyince Esad kardeş “Esed kalleş” oluveriyor.

Esad’ın patronu Rusya kızınca, 2,5 Milyar Dolar verip S-400 füzeleri alıyoruz. Amerika, NATO vasıtasıyla sıkıştırınca, şimdi her gün hakaret ettiğimiz Amerika’ya gidip 11 Milyar Dolarlık uçak alıyoruz…

Bunalan AKP, emrindeki büyük basın gücünün yalakalığıyla, gerçekleri çarpıtıp çareyi her zamanki gibi iç kamuoyunu etkilemeye oynuyor!

İçinde çeşitli terör örgütlerinin elemanları olan ÖSO denen ucubeyle birlikte iki bin yıllık geleneği olan Türk Ordusu, “Terörü bitirmek” amacıyla (!) Suriye’ye

sokuldu! Neden Suriye’deyiz? Kimlerle beraberiz? İşgalci olmadığımıza göre, yarın o toprakları kime bırakacağız? Bunları Türk Milletine anlatıp ikna etmeden, evlatlarımızı Suriye’de şehit olmaya gönderdi! Hem de Suriyeli 500 bin genç, vatanları için savaşmadan Türkiye’de keyif yaptığı bir ortamda…

Her gün masallar, uydurma hikayeler dinliyoruz; ( 5 kilometre kaldı) (şimdi kapıdan girerken aldım, Mehmet’im sayıyı 3150 yapmış, hay maşallah) (Akşama Afrin’deyiz) (Biz gelmeden kaçıyorlar vs…) Allah rızası için söyleyin, dünya yüzünde böyle konuşan bir tane lider var mı? Niye her gün seyyar satıcı gibi bağırıyoruz?

Değerli Okurlar; Babasının lakabı “Kürt Osman” olan bir Dışişleri Bakanı var. Çok ilginç bir kişilik! Bir gün “ABD ile anlaştık tamamdır YPG Afrin’den çekilecek diyor, ertesi gün “ABD sözünü tutmadı, 5000 tır dolusu silahı YPG’ye verdi” diyor! Onun açıklamasının hemen ertesi, ABD “Hayır henüz anlaşmadık” diyor! İyi de bizden yani Türk Milletinden ne istiyorsun be arkadaş? ABD, bizim düşmanımıza silah veriyorsa niçin ilk tır geldiğinde havaya uçurup engellemediniz? İlk tırın gelişini engelleseydiniz, arkası gelir miydi? Sizin silah dolu tırları kabul edebilme sayınız kaç? 5 bin mi, on bin mi, kaç? Yarın bu silahlar Türk Milletinin çocuklarını öldürmeye başladığında, size bunun hesabının sorulmayacağını mı zannediyorsunuz?

Yazıyı bağlayalım; Görüldüğü kadarıyla, Münbiç’in doğusu ABD’ye yani YPG’ye bırakılacak! Bu plan baştan beri ABD-İsrail’in kurguladığı “Büyük Kürdistan Devletinin” kurulma planıdır. Yıllardır yazdığımız gibi, bir kısmı “Kürdistan” olarak planlanan “Federe İslam Devletinin” AKP eliyle gerçekleşeceği günlere çok yaklaştık, çok! Yalnız şunu kimse unutmasın; O gün kıyametin kopacağı andır. Vatanı satanlar ile, vatanı böldürmeyiz diyenler karşı karşıya gelecek! El mi yaman, bey mi yaman o zaman beraberce göreceğiz…

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz Hulusi Paşa! İsterseniz, önce Cübbeli’ye, sonra Nuri Hoca’ya, en son olarak da Menzilcilere sorun öyle konuşalım, olur mu? Ha bir de İstiklal Marşımız okunurken, siz bir şey hissediyor musunuz? Yoksa Cumhurbaşkanımızın dediği gibi besteyi değiştirip, Kiboş’a okutsak mı?

Sağlık ve başarı dileklerimle 17 Mart 2018 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.