En çok onlar acı çektiler.
Neredeyse tamamı bir hastalığın pençesin de ve yaşam savaşı veriyor. İşlerinden atıldılar. Gözaltına alındılar. Delil bulunamayınca serbest bırakıldılar.
Onlara "suçlusunuz" diyemediler. Ama masum olduklarını da söylemediler.
Memuru evlere temizliğe gitti. Doktoru merdiven sildi. Hakimi pazarda satmak için bez bebekler dikti.
-"Suçumuz nedir?" diye sordular. Şüphelisiniz diye cevap verdiler. -"Yuvamızı neden yıktınız?" diye sordular. "Adalete güvenin" dediler.
- "Hangi adalet?" diye sormadılar. Çünkü adalet "Benim babam nerede?" sorusunu soran çocukların masumiyeti karşında ülkeyi terk etmişti.
☆☆ Dünya gezegeni binlerce zorbaya ev sahipliği yaptı. Bu zorbalar mazlumlara Kan kusturdular. Kadınları kocasız, Çocukları öksüz bıraktılar. Kan içmekten zevk aldılar. Zalimlerin Tanrısı oldular. Yetim hakkı yiyerek tıka basa doydular.
Hepsinin bir de lakabı vardı. Birisine Führer dediler. Ötekisine Duche.
Bazıları kendisine baba denilmesini istedi. Kanlı First Lady ler ise olmuştu Anne
Ama biliyor musunuz? Bu zalimlerin çok azına eceli ile ölmek nasip oldu. İğrenç yaşamları Ya bir ilmek ucunda yada kurşunlarla son buldu
☆☆ ■ İtalyan diktatör Benito Mussolini ve metresi Clara Petacci önce İspanya ya oradanda İsviçreye kaçmak için yola çıktılar. "Zavallı bir sarhoş" denilerek battaniyeye sarılı bir halde yakalanan Duche ve metresi 28 Nisan 1945 tarihinde kurşuna dizildi. Cesetleri bir benzin istasyonun da ayaklarından asılarak teşhir edildi.
■ Adolf Hitler son günlerini mussolinin akıbetine uğramaktan korkarak geçirdi. 30 Nisan 1945 günü öğleden sonra önce karısı Eva siyanür içerek intihar etti. Führer emir subayını yanına çağırdı. Ona yalvararak "Cesedimi Ruslara vermeyin" dedikten sonra kafasına dayadığı silahı ateşledi.
■ Muammer Kaddafi Sirte’de halkı tarafından linç edildi. Bir aracın arkasına göbeği açılarak konuldu ve halka teşhir edildi. Kaddafi’nin “Ben sizin babanızım, evlatlarım; beni öldürmeyin, haramdır” sözlerini duyan olmadı.
■ Nikolay Çavuşesku Devrim Meydanı’ndaki konuşması yuhalanınca eşi Elena ile parti binasına sığındılar. Çavuşesku ve eşi Elena helikopterle kaçmaya çalışırlarken yakalandılar. Yargılanarak idama mahkum edildiler. Bir zamanlar halka zulüm yapılırken zevk-i sefa içerisinde yasadıkları sarayın duvarı dibinde 25 Aralık 1989’da kurşuna dizildiler. Elena Çavuşesku’nun son sözleri, “Ben sizin annenizim” oldu. Sadece bir kaçını anlattım. Yüzlerce örnek verebilirim.
Hiç bir zulüm sonsuz değildir. Suçsuz ve haksız yere işinden, eşinden, aşından, huzurundan ve mutluluğundan mahrum bırakılmış kadınlar, anneler, evlatlar unutmayın ki hesap günü çok yakın ve mutlak gelecektir.
Sevgilerimle