Ben söylemiyorum. Bizzat Recep Tayyip Erdoğan söylüyor.
Türkiye Cumhuriyetinde yoksulluk sınırı 5.331.-TL
Yazı ile 5 BİN 331 TÜRK LİRASI
Devletin Resmi kuruluşu Türkiye İstatistik Kurumu tek tek hesaplamış ve kapı gibi bir belgenin altını da imzalayarak kamuoyuna açıklamış.
Yoksulluk ne demek?
Kişilerin hayatını idame ettirmek için gereken temel ihtiyaçların eksikliği ya da bunları karşılayamama durumu.
Türkiye İstatistik Kurumu yoksulluk sınırını 4 Kişilik bir ailenin eve giren hane geliri üzerinden hesaplıyor.
Özetle 4 kişilik bir ailenin kazancı 5 Bin 331 Liranın altındaysa o aile yoksul sayılıyor.
4 Kişilik bir aile kimlerden oluşur?
Genel olarak Anne, Baba ve Çocuklardan
Net asgari ücret 1.600 Lira
Anne ve Baba iş bulabilecek kadar şanslı ve çalışıyor olsalar dahi haneye giren gelir toplamı 3 BİN 200 Lira
Yoksulluk sınırının çok altında
Açık sınırının ise bir tık üstünde
Bu’ da bir şey mi yani
Yeni işe başlayan Hakim veya Savcı maaşı 4.997 lira
Gözleri bağlı elinde terazi olan kadının şövalyeleri yoksulluk sınırı altında maaş alacaklar ve halka bol bol adalet dağıtacaklar.
Fakir ama gururlu şövalyeler
Beterin de beteri var
Yeni atanmış bir öğretmenin maaşı 2.880 Lira
Öğretmen bu maşı alacak ve fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür savcı ve hakimler yetiştirecekler.
Onların Yetiştirdiği gençler ise geleceğimizin teminatı olacaklar.
Emekliyi anlatmaya ise kelimeler yetmiyor
Garibimin açık ağzındangeniz Kıçından ise Tebriz görünüyor.
İhtiyar delikanlım hayatta kalabilmek için çöplüklerden besleniyor.
En kötü durumda olanlarsa Milletvekillerimiz
Bu Fukaralar sadece 19.000 Lira maaş, yılda 4 kere ikramiye ve maaş tutarlarının çeyreği kadar da görev yolluğu alıyorlar.
Yani aylık ortalama 30.000 Liracık ve sınırsız sağlık ve ulaşım hizmeti..
İnsanın içi kan ağlıyor. Bazen SMS ile yardım mı yapsak acaba diye düşündüğümüz de olmuyor değil yani
Kısaca ortalama ve makul düzeyde olan yoksulluk tutarı 4.000 Lira
Yazı ile 4 BİN LİRA
İyi para
Birçok üniversite mezunu gencin hayallerinden bile daha yüksek bir tutar.
Keşke Memur, emekli, işçi, asgari ücretli bu paraya sahip olabilseydiler.
Hepsinin yüzünde güller açardı.
Herkes böylesi bir yoksulluğa dünden razı ve yaratanına dua ediyor.
SEN BİZİ YOKSUL EYLE ALLAHIM
Bu sırada;
Beş başı mamur Beştepe sarayında ikamet eden hünkârımız ’’Ekonomide büyüdük ve Yedi düveli geride bıraktık’’ diyor.
Müreffeh yaşamak için değil, YOKSUL olabilmek için ALLAHINA dua ve hamd eden halk ise bu latifeye inanıyor ve Devletlûmuzu çılgınca alkışlayarak adeta kendinden geçiyor.
Büyüdü Hünkârım. Büyüdü Devletlûm.
Vallahi, Billahi büyüdü.
Siz Divanı Hümayun da bulunanların nesi büyüdü bilmiyoruz ama bizlerin borçları ve dertleri ziyadesiyle büyümüş durumdadır.
Allah saltanatınıza zeval, dalkavuklarınıza helal vermesin.
Sevgilerimle