Çanakkale Haber

SEN MANŞET AT; FETÖ'cüler Darbe Yapıyor.

SİYASET 16.07.2024 - 01:07, Güncelleme: 16.07.2024 - 05:02 124921+ kez okundu.
 

SEN MANŞET AT; FETÖ'cüler Darbe Yapıyor.

Milletin önünde hiç bir güç duramaz. Ömer Halisdemir'ler bitmez.

15 TEMMUZ 2016 O yıl Doğu ve Batı Karadeniz turundaydım. Oldukça uyumlu ve neşeli bir gurupla indir valiz bindir valiz konseptli yorucu turla geçen on günün ardından tarih 15 Temmuz 2016’yı gösteriyordu. Tur otobüsündeki yolcular yol üzerindeki şehirlerde birer ikişer inerek gezisini tamamlıyordu.   Tur boyunca ne Türkiye gündemini, ne de dünya gündemini takip etmemiştim. Ama ardı arkası kesilmeyen Ergenekon, Balyoz, Kumpas davalarında TSK’nın halini de merak ediyordum. TSK mensupları ardı ardına tutuklanıp hapislerde süründürülürken hapishaneler artık  hırsız uğursuz adi suçlulardan çok şerefli Türk askerleriyle dolup taşmaya başlamıştı. Aklı başında birçok insan bu tutuklamaların Atatürkçü subayları tasfiye etmek olduğu söylese de kimi genel kurmay başkanları suya sabuna dokunmaktan çekiniyor “kasaptaki et soğan doğramam”, “varda diyemem yok da diyemem” bile diyebiliyordu. Hatta bir meclis başkanına suikast yapılacağı düzmecesiyle devletin en mahrem yerlerine FETÖ’cü savcılar üç koldan saldırıyor, en mahrem bilgiler ne idüğü belirsizlere sözüm ona adalet sağlamak üzere  teslim ediliyordu. İşte o günlerin kaotik ortamında herkes iyice sinmiş, iyice korkaklaşmış kimi anlı şanlı yetkililer yetkilerini kullanarak devleti koruyup kollamak yerine devleti adeta FETÖ’ye elleriyle teslim etmişlerdi. 15 Temmuz 2016 günü Bolu’ya yaklaşırken telefonum çaldı. Sanırım akşam üzeri 16-17 00 civarındaydı. Arayan bir gazeteci arkadaşımdı. Bana İstanbul’da boğaz köprülerinin girişlerinin tanlarla askeri araçlarla askerlerle kapatıldığını ne düşündüğümü sordu. Bir anda hayat tecrübem gözümün önünden geçti. Yapılan bizim bildiğimiz türden askeri darbe olamazdı. Günlerden cumaydı ve saat tam da iş dağılım saatiydi. Bu saate hiçbir aklı başında asker bırakın darbe yapmayı bir aracını bile köprüden karşıya geçirmezdi. İş dağılım saatinde İstanbul trafiğinden bunalan halk darbe falan dinlemez yollarını kesen darbecilerde olsa köprüden aşağı atardı. Tereddütsüzce düşüncemi aktardım. “Sen manşetini patlat FETÖ’cüler darbe yapıyor” dedim. Arkadaşım şaşırmıştı. Abi emin misin? Dedi. “Evet eminim” dedim ve konuşmamız bitti. Otobüsümüz Tuzla köprüsüne yanaşmıştı ve polis yolu kapamıştı. 15’i 16 Temmuz’a bağlayan geceyi, yani FETÖ’cü ayaklanmanın yaşandığı günü otobüsün içinde geçirdik. Bütün trafik kitlenmiş. İnsanlar zaruri ihtiyaçlarını bile gideremeyecek kadar sefillikler yaşamıştı. Ertesi gün saat 13 00 da ancak eve varabildik. Silahlı ayaklanmayı yapan, şanlı TBMM’ni bombalayan, halkımıza ölüm kusan, polis merkezlerimizi bombalayanlar ABD’nin köpeği FETÖ’nün kurşun askerleriydi. O günden bu güne çok zaman geçti. FETÖ’nün bütün foyası ortaya döküldü. Hainler sürüsü devletin kılcal damarlarına kadar sızmış, devletin ordunu polisini, yargısını çoktan ele geçirmişte devletin haberi bile olmamıştı. FETÖ ayaklanmasını yine kahraman halkımız, asker ve polislerimiz ile siyasilerimizin ve elbette ki Erdoğan’ın kararlı duruşu sayesinde bertaraf edilmiştir. Ancak bugün için benim hala aklımı kurcalayan hususlar olsa da zamanla elbette ki onlarda bir bir açığa çıkacak, karanlık noktalar aydınlanacaktı. Mesela bu karanlık noktaların başında FETÖ kumpaslarının siyasal ayağının yeterince aydınlatılmamışlığıydı. FETÖ’nün sadece siyasi ayağı değil daha birçok alandaki muğlaklık zaman içinde mutlaka açığa çıkacaktır diye düşünüyor ve umuyorum. 15 Temmuz günü şehit edilen, vatan uğüruna ölümü göze alan tTüm karamanlara selam ve saygılarımı sunuyorum. Tüm şehitlerimize rahmet diliyorum.  
Milletin önünde hiç bir güç duramaz. Ömer Halisdemir'ler bitmez.

15 TEMMUZ 2016

O yıl Doğu ve Batı Karadeniz turundaydım.

Oldukça uyumlu ve neşeli bir gurupla indir valiz bindir valiz konseptli yorucu turla geçen on günün ardından tarih 15 Temmuz 2016’yı gösteriyordu. Tur otobüsündeki yolcular yol üzerindeki şehirlerde birer ikişer inerek gezisini tamamlıyordu.

 

Tur boyunca ne Türkiye gündemini, ne de dünya gündemini takip etmemiştim. Ama ardı arkası kesilmeyen Ergenekon, Balyoz, Kumpas davalarında TSK’nın halini de merak ediyordum.

TSK mensupları ardı ardına tutuklanıp hapislerde süründürülürken hapishaneler artık  hırsız uğursuz adi suçlulardan çok şerefli Türk askerleriyle dolup taşmaya başlamıştı.

Aklı başında birçok insan bu tutuklamaların Atatürkçü subayları tasfiye etmek olduğu söylese de kimi genel kurmay başkanları suya sabuna dokunmaktan çekiniyor “kasaptaki et soğan doğramam”, “varda diyemem yok da diyemem” bile diyebiliyordu.

Hatta bir meclis başkanına suikast yapılacağı düzmecesiyle devletin en mahrem yerlerine FETÖ’cü savcılar üç koldan saldırıyor, en mahrem bilgiler ne idüğü belirsizlere sözüm ona adalet sağlamak üzere  teslim ediliyordu.

İşte o günlerin kaotik ortamında herkes iyice sinmiş, iyice korkaklaşmış kimi anlı şanlı yetkililer yetkilerini kullanarak devleti koruyup kollamak yerine devleti adeta FETÖ’ye elleriyle teslim etmişlerdi.

15 Temmuz 2016 günü Bolu’ya yaklaşırken telefonum çaldı. Sanırım akşam üzeri 16-17 00 civarındaydı.

Arayan bir gazeteci arkadaşımdı. Bana İstanbul’da boğaz köprülerinin girişlerinin tanlarla askeri araçlarla askerlerle kapatıldığını ne düşündüğümü sordu.

Bir anda hayat tecrübem gözümün önünden geçti. Yapılan bizim bildiğimiz türden askeri darbe olamazdı. Günlerden cumaydı ve saat tam da iş dağılım saatiydi. Bu saate hiçbir aklı başında asker bırakın darbe yapmayı bir aracını bile köprüden karşıya geçirmezdi.

İş dağılım saatinde İstanbul trafiğinden bunalan halk darbe falan dinlemez yollarını kesen darbecilerde olsa köprüden aşağı atardı.

Tereddütsüzce düşüncemi aktardım.

“Sen manşetini patlat FETÖ’cüler darbe yapıyor” dedim.

Arkadaşım şaşırmıştı. Abi emin misin? Dedi.

“Evet eminim” dedim ve konuşmamız bitti.

Otobüsümüz Tuzla köprüsüne yanaşmıştı ve polis yolu kapamıştı. 15’i 16 Temmuz’a bağlayan geceyi, yani FETÖ’cü ayaklanmanın yaşandığı günü otobüsün içinde geçirdik. Bütün trafik kitlenmiş. İnsanlar zaruri ihtiyaçlarını bile gideremeyecek kadar sefillikler yaşamıştı.

Ertesi gün saat 13 00 da ancak eve varabildik.

Silahlı ayaklanmayı yapan, şanlı TBMM’ni bombalayan, halkımıza ölüm kusan, polis merkezlerimizi bombalayanlar ABD’nin köpeği FETÖ’nün kurşun askerleriydi.

O günden bu güne çok zaman geçti.

FETÖ’nün bütün foyası ortaya döküldü. Hainler sürüsü devletin kılcal damarlarına kadar sızmış, devletin ordunu polisini, yargısını çoktan ele geçirmişte devletin haberi bile olmamıştı.

FETÖ ayaklanmasını yine kahraman halkımız, asker ve polislerimiz ile siyasilerimizin ve elbette ki Erdoğan’ın kararlı duruşu sayesinde bertaraf edilmiştir.

Ancak bugün için benim hala aklımı kurcalayan hususlar olsa da zamanla elbette ki onlarda bir bir açığa çıkacak, karanlık noktalar aydınlanacaktı.

Mesela bu karanlık noktaların başında FETÖ kumpaslarının siyasal ayağının yeterince aydınlatılmamışlığıydı.

FETÖ’nün sadece siyasi ayağı değil daha birçok alandaki muğlaklık zaman içinde mutlaka açığa çıkacaktır diye düşünüyor ve umuyorum.

15 Temmuz günü şehit edilen, vatan uğüruna ölümü göze alan tTüm karamanlara selam ve saygılarımı sunuyorum. Tüm şehitlerimize rahmet diliyorum.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.