ABD; FETÖ eliyle Erdoğan ve iktidarına yönelik yolsuzluk operasyonu fiyaskoyla sonuçlanınca bu sefer de 2015 yılında PKK üzerinde Diyarbakır’da ayrılıkçı Kürtçü PKK’lı  teröristler üzerinde  eylemlerine başvurduysa da bir kere daha başarıya ulaşamamıştır. ABD son çare olarak FETÖ’yü deşifre etme ve harcama pahasına 15 Temmuz 2016 yılında Türkiye’de bir kere daha FEETÖ başkaldırısı başlatmış ve bir kere daha Türkiye topraklarında ABD ve yandaşları, PKK, FETÖ yine mağlup edilmiştir. Düşünceme göre IŞİD ve DEAŞ’a Irak ve Suriye’de katliamlar yaptıran ABD ve ortakları, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de denize bağlantısı olacak bir Kürt devleti kurma sevdasına kapınca bir kere daha güçlü Türkiye’nin cesur askerleriyle yüz yüze gelmiştir. AKP iktidarı, Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin daha en baştan Ortadoğu’daki hayal ve hedeflerini arasında Türkiye’nin parçalanmasının da öngörüldüğünü bilerek Türk Savunma Sanayi yatırımlarına çok ciddi kaynaklar aktararak, Savunma Sanayi alanında Türkiye’yi kendi kendin yeter  hale getirme gayretine girmiştir. Ve bunda da başarılı olmuştur. Ukrayna-Rusya Savaşını BOP dışında düşünmek hata olacaktır. Ermenistan’ı Azerbaycan’a saldırtan irade de BOP dahilindedir. Ermenistan’ın Azerbaycan karşında ağır mağlubiyeti, Türk savunma sanayinin de gücünü ortaya çıkarırken, Ermenistan’a karşı Türkiye-İsrail destekli  Azerbaycan’ın başarısı İsrail Türkiye dayanışmasının da önemini ortaya koymuştur. İran içerindeki 35 milyonun üzerindeki Türk nüfusunun milli şuurla ortak hareket etmesi İran’ın artık parçalanma vaktinin de geldiğini göstergesidir. Unutulmamalıdır ki ABD için İran’da Türkler, Türkiye’de Kürtler kullanılmaya hazır kitlelerdir. Tüm müdahalelerine rağmen Türkiye’yi çökertemeyen ABD ve ortakları, Türkiye ile anlaşmadan BOP projesini geliştiremeyeceğinin farkındadır. Sonuca ulaşmak için soralım. Hamas’ı İsrail’e saldırtan kimdir? Ya da soruyu başka türlü soralım Hamas’ı kim tuzağa düşürmüştür? Arabistan, Mısır veya İran mı? Düşüncem göre İran ve İsrail derin bir göbek bağıyla birbirine bağlı ülkelerdir. ABD hem İsrail’in ve hem de İran’ın hamisidir. İran ve İsrail  Ortadoğu’yu ABD çıkarlarına göre germekte ve sürekli olarak savaş baskısı altında tutmaktadır. Fakat İran için çanlar fena çalmaktadır. ABD için vazgeçilmez hiçbir ülke yoktur. Aşır bencil ve çıkarcı bir kültüre sahip ABD için her devlet gerektiğinde harcanması gereken devletlerdir. Dolaysısı ile artık huzursuz bir Ortadoğu yerine istikrara kavuşmuş bir Ortadoğu, ileri iletişim çağının bir zorunluluğudur. Türkiye ABD istese de istemse de coğrafyasının köşe taşıdır, güçlü devletidir. ABD, Türkiye ile anlaşmak mecburiyetindedir. Olasılıkla ABD, Türkiye’ye BOP projesinde sus payı olarak Misak-ı Milli sınırları dahilinde Irak ve Suriye sınırları içinde kalan  topraklarda Türkiye kontrolünde veya garantörlüğünde ve Türkiye’ye bu bölgede ekonomik, askeri ve siyasi ayrıcalıklar da vererek Türkiye topraklarından asgari 50 km uzaklıkta yeni bir Kürt(Türk) Devleti kurmayı vaad etmiş olabilir. Ama karşılık olarak da Türkiye’nin  kendi Kürt kökenli vatandaşlarını mutlu edecek kimi kültürel hakları vermesini dayatmış da olabilir. Bu plandan haberdar olan Cumhurbaşkanı Erdoğan Bahçeli’ye durumu çıtlatmış olabilir. Bahçeli Cumhurbaşkanı Erdoğan ile anlaşmış şekilde Apo’lu açılım çağrısını yapmış olabilir. Bahçelinin oldukça acemice ve heyecana kapılarak APO açılımına kalkıştığını sanmak her halde en büyük yanılgı olacaktır. Bu işin kotarılmasında AKP, MHP, Dışişleri Bakanı, MİT Başkanı ve belki  de Hulusi Akar ve Yaşar Güler de bulunuyor  olabilir. Bu süreç; ABD’nin BOP projesinin en kritik aşamasıdır. Ama bu süreç, aynı zamanda AKP’nin Büyük Türkiye Projesi (BTP) için de kritik bir süreçtir. Yani yeni anayasa meselesi AKP’nin en önemli Türkiye projesidir. Türkiye’nin Azerbaycan üzerinden İsrail’le münasebetlerin sürdürdüğünü, Türkiye’nin BOP projesi bağlamında üstlendiği görevleri harfiyen yere getirirken ABD’nin Türkiye’ye yönelik her türlü tuzağını ters yüz ettiğini de ileri sürebiliriz. Sonuç olarak; BOP'un tamamlanma süreci,   Kasım 2024'de yapılacak ABD başkanlık seçimleri sonrasında iyice hızlanacaktır. Ancak Donald John Trump yeniden ABD başkanı seçilmesi halinde İsrail-İran gerginliği zirveye ulaşacatır. İran-İsrail geriliminin zirve yapmasıyla birlikte yakın Ortadoğumuzdaİsrail,İran, Irak, Suriye ve Türkiye nin dahil lduğu bölgesel bir savaş çıkabilir. Dışişler Bakanı Hakan Fidan'ın açıklamalarına, MHP lideri Bahçeli'nin Apo çıkışına ve şu ana kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın suskunluğuna bakarak şunu iddia edebilir miyiz? İsrail-İran savaşına dahil olacak Irak, Suriye tdahil edeilecek ve İran , Irak ve Suriye toprakları üzerinde Türkiye garantörlüğünde,Türkiye'nin sınırlarının dışında, ve güney sınırlarının en az 40-50 km uzağında bir Kürt Devleti kurulması sözkonusu olabilecektir. Ama şunu kimse unutmasın; Türk Milletinin en büyük projesi Misak-ı Milli projesidir.  Bu projeye kavuşmadan Türk Milleti hiçbir şeye evet demeyecektir. Herkes bu gerçeği bilsin ve Türk Milletini kandırmaya kalkışmasın. Yoksa sonu hepimiz için çok fena olur.