Akşener bugün yaptığı uzun bir açıklama ile İYİ Parti Genel Başkanlığına aday olmayacağını nihayet açıkladı Önceki günlerde partisini 27 Nisan’da kongreye götüreceğini açıklayan Akşener, her nedense Genel Başkan aday olmayacağını ancak bugün ilan etti. Akşener, partisi için 27 Nisan’da olağanüstü kongre kararı aldıktan sonra genel başkanlığa aday olmayacağını açıklamak için neden bugüne kadar beklemiş olabilir? Bir yerlerden bir işaret mi bekledi? Tabanın tepkisini mi bekledi? İstemem ama yan cebime koy” mu denmesini bekledi? Soruların cevabını bilemem ama ince bir hesap yaptığı muhakkaktı Partisinden ve parti tabanından beklediği ilgiyi görmediği gibi hatta oldukça şiddetli eleştirilere de maruz kalan Akşener kerhen de olsa Kongrede aday olmayacağını açıklamak zorunda kaldı Kendisinden umudun kesildiğinin en büyük göstergesi aynı zamanda Yeniçağ gazetesi sahibi de olan eski milletvekili Ahmet Çelik’ten gelmişti. Ahmet Çelik şöyle demişti. Genel Başkan Meral Akşener’i rehin alan iradenin, ‘İYİ Parti başında kalması talimatı’ sebebiyle Akşener’in de kurultayda aday olacağı anlaşılmaktadır.” Akşener’den umudunu kesen İYİ Parti’nin akil insanlarında ve ağır toplarından biri olan Mehmet Tolga Akalın, İYİ Parti Genel Başkanlığına adaylığını açıklarken, olasılıkla da parti içerinde bir çok milletvekili ile istişarede bulunmuş olmalıydı. Koray Aydın’ın da desteklediğini tahmin ettiğim Mehmet Tolga Akalın olasılıkla İYİ Parti’nin yeni genel başkanı olacaktır Ne yazık ki Akşener bir veda bildirgesi yayınlarken ifade ettiği bazı şeylerle de iyi bir siyasal lider olmadığının da göstermiştir. Akşener bildirisinin başlangıcında şu cümleleri kurmuştur. 30 yıllık siyasi kariyerim boyunca; ülkemizin geleceğini, milletimizin huzurunu, devletimizin iyiliğini yakından ilgilendiren birçok meselede kararlar almam, tutumlar benimsemem gerekti. Bu kararları alırken, bu tutumları takınırken de; her defasında bireysel çıkarlarımı, kısa vadeli potansiyel kazanımları ve yapılan her türlü 'cazip' teklifi bir kenara bırakıp; sahip olduğum ahlaki değerleri, Cumhuriyetimizin temel İlkelerini ve Türkiye'nin ihtiyaçlarını merkeze aldım. Rabbime şükürler olsun ki, aldığım her kararın, benimsediğim her tutumun ne kadar isabetli olduğu da, her zaman kısa vadede olmasa da, zaman içerisinde mutlaka ispatlandı.” Bildiride milletinin gözüne soka soka dile getirdiği o büyük “cazip” teklif sizce ne olabilir? Bir parti başkanı partisinin seçim sonucunun muhasebesini yaparken kendisine teklif edilen o “cazip” teklifi  gündeme getirmesi bir düşkünlük göstergesi değil midir?

Akşener’i çok derinden etkilediği belli olan o müthiş “cazip” teklifi reddettiğini üstüne bassa basa ifade ederken, üstü kapalı olarak da millete de adeta “siz nankörsünüz” mü demek istiyor? Oysa ki Türk Milleti ve İYİ Parti teşkilatları, Akşener’e kendilerinin ve gelecek nesillerinin kaderini teslim etmişti. Akşener ne yazık ki o “cazip” teklife takılı kalmış olmalı ki pek de sağlıklı olmayan siyasal kararlarla partisini ve partisinin tepe yöneticilerini manipüle ederek Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesine doğrudan destek vermiş ve hatta 31 Mart yerel seçimlerini AKP’ye kazandırmak içinde ustaca elinden geleni arkasına koymamıştı Bugün için Çanakkale’de Burak Kunt seçimi kazanamamışsa bunun baş sorumlusu Akşener’dir. Bu saatten sonra İYİ Parti Genel Başkanlığını bırakan Meral Akşener, olasılıkla siyaseten köşesine çekilmeyecek ve yeni “cazip” teklifleri beklemek için kapısını aralık bırakacaktır. Acar Karaaya