Biz sorduk Sayın Akşener ve ekonomiden sorumlu başdanışmanı Yılmaz cevapladı...(ÖZEL RÖPORTAJ)
RÖPORTAJ
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
11.05.2018 - 18:50, Güncelleme:
11.05.2018 - 18:50 9353+ kez okundu.
Biz sorduk Sayın Akşener ve ekonomiden sorumlu başdanışmanı Yılmaz cevapladı...(ÖZEL RÖPORTAJ)
Göreve geldiğimiz de ilk 100 gün içerisinde 5 milyon vatandaşımızın tüketici kredisi, kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarından doğan borçlarını satın alacağızˮ dediniz. Biraz açıklarmısınız?
Bireysel kredi ve kredi kartı borcundan dolayı 2018 yılının ilk dört ayında 300 bin kişi yasal takibe alındı” Bu rakamların altında milyonlarca aileyi sarsan trajediler yatmaktadır. 2017 yılında 32 milyon kredi kartı borçlusu vardı. Türkiye Bankalar Birliği raporuna göre ise 4 milyon 700 kişi kredi kartı ve bireysel kredi alacakları yüzünden “yasal takibe düşmüş durumda. Evine ekmek, çocuğuna süt bile götürmekte zorlanan işsizlerimizi, borç krizi içinde debelenen emeklilerimizi, açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilen asgari ücretlimizi, üniversite diploması verilip iş verilmeyen ve hayatlarının baharında borç bataklığına itilen gençlerimizi bu yükten kurtarmak bizim boynumuzun borcudur. Göreve geldiğimizde ilk 100 gün içerisinde, hiç vakit kaybetmeden Türkiye Dayanışma Fonuʹnu kuracağız. 30 Nisan 2018 itibariyle borçları yasal takibe ya da yakın takibe alınmış olan ve de borçları tahsilat şirketlerine satılmış olan 5 milyon vatandaşımızın tüketici kredisi, kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarından doğan borçlarını satın alacağız. Asgari ücretle çalışanların, Emeklilerimizin, işsizlerin ve gazi ile şehit yakınlarının takip ve icrada ki borçlarının tamamını, düşük gelirle çalışan vatandaşlarımızın ve öğrencilerimizin borçlarının en az yüzde 80’ini sileceğiz. Kalan borçlarını ise faizsiz 10 yıla kadar taksitle ödeme imkânı vereceğiz.
Bu proje birçok insan tarafından heyecan ve sevinçle karşılansa da bazı kesimler tarafından da tepkiyle karşılandı. Her şeye rağmen kredi ve kredi kartı borcumu ödedim benim için ne yapılacak diyenler ve bu projenin kaynağını soranlar var. Bu konuda bilgi verir misiniz?
Sağlıklı ve iyi toplumların en önemli özelliği bu toplumun fertlerinin mutlu, huzurlu ve refah içerisinde yaşamalarına bağlıdır. Refahın temel koşulu ise insanların ekonomik anlamda iyi bir gelir düzeyinde olmalarıdır. Toplumda gelir düzeyi arttıkça insanlar ekonomik anlamda rahat nefes alırlar. Borçlu insan mutsuz insandır. Borçlu insan huzursuz insandır. Borçlu insan mahcup insandır. Borçlu insan bunalımlı insandır. Bizler bir parça ekmeğini sorgusuz sualsiz bölüşmüş bir milletiz. Bizler merhametin tanımını yapmış ve bu sözcüğe mana katmış bir milletiz. Borcunu ödeyen vatandaşlarımıza bir daha hiç borç almaya ihtiyaç duymayacakları bir ekonomi vadediyoruz. Başları sıkıştığında onların da yanında olacağımızın garantisini veriyoruz. 2015 yılında Chp’nin vaat ettiği ʹher bayram birer ikramiyeʹ kampanyası için de kaynak nerede diyen AKP hükümeti çok manidar bir şekilde emekliye her bayram biner lira ikramiye vereceğini açıkladı. Demek ki istenirse kaynak bulunabiliyormuş. Kaldı ki bunun için 8 milyar liralık bir kaynak yeterli olmaktadır. Bu rakam bütçenin %1 dahi değildir. Silinen Vergi borçlarının faizlerinden daha düşüktür. Maliye Bakanı tarafından Fındık fıstık parası denilerek makam araçlarına ödenen tutardan, en üstekinden en alttakine kadar Devleti yönetenlerin şaşalı ve gösterişli yaşamları için harcanan paralardan daha azdır. Bir Dayanışma fonu kurulacak ve bu proje bu fon üzerinden yürütülecektir.
Merak edilen bir konu daha var. Henüz kanuni takibe düşmemiş ama kredi borçlarından dolayı ciddi bir şekilde ödeme sıkıntısı yaşayan vatandaşlarımız var. Onlardan biri ile bizzat ben görüştüm. Kendisi Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekli ve konut kredisi alarak ev sahibi olmuş üst rütbeli bir subayımız. Kendisi kredi taksitlerini ödemekte sıkıntısı yaşıyor. Bu durumda olanlar için bir planınız var mı?
Öncelikle vatanımız, canımız, malımız, ırzımız ve namusumuzun müdafaası gibi mukaddes bir görevi ifa eden Askerlerimiz, polislerimiz emekli olduğunda dahi bir eve sahip olamıyorlarsa, bunun için kredi kullanmak zorunda kalarak, ödeme sıkıntısı yaşıyorlarsa bizlerin aldığı nefes bile züldür, haramdır. Bu ülke yanlış politikaların sonucunda bu duruma gelmiştir. Bir tarafta zevki sefa içinde yaşayan bir kesim diğer tarafta sadaka ile geçinen, çöplüklerden beslenen, borcunu ödeyemeyen, cinnet geçirerek eşine çocuklarına ve kendisine zarar veren bir kesim vardır. Elbette bu insanlar içinde gereken neyse yapılacaktır. Faizini fonumuzun karşılayacağı taksit erteleme veya bir takvim yılı içinde ödemesiz aylar oluşturma seçenekleri vatandaşımızın tercihine sunulacaktır.
Hangi tarihe kadar olan borçlar satın alınacak.
30 Nisan 2018 itibariyle borçları yasal takibe ya da yakın takibe alınmış olan, ve de borçları tahsilat şirketlerine satılmış olan tüm borçları kapsamaktadır.
Yani 30 Nisan 2018 tarihine kadar olan tüm borçlar öyle mi?
Doğrudur.
Peki bu tarihten sonra kanuni takibe alınan, varlık şirketlerine satılan borçlar ne olacak.
30 Nisan tarihinden sonra 24 Hazirana kadar olan süre 55 gündür. Bu süre içerisinde ödenmeyen krediler Bankalarca idari takibe alınır. Kanuni takibe alınması için yasal süre 90 gündür. Bu yüzden 30 Nisan 2018 tarihinden sonra ödenemeyen krediler için kanuni takip ve icra işlemleri başlatılamaz. Allah’ın izni, aziz milletimizin iradesiyle yönetimi devraldığımız da bu tür sorunlar son bulacaktır.
Bu durum suiistimallere neden olabilir mi? Yani ödeme gücü olanlar da taksitlerini ödememe gibi bir düşünceye kapılabilir mi?
Bu millet böyle bir şeye asla tenezzül etmez. Eğer suiistimal edilecek olunursa bu tarihten önceki ödeme performanslarına bakılarak suiistimaller kolayca ortaya çıkarılır. Ama gerçekten ödeme sıkıntısına düşenler olursa bu projeden onlarda faydalanırlar.
Son olarak bir mesajınız var mı?
Ne zaman bu millette güzel bir şeyler yapılmak istenirse hemen itiraz ediyorlar. Bahane üretiyorlar. Baltalamak istiyorlar. Bu projede bunlardan biridir. Bizi en fazla sinirlendiren şu sözdür. ‘’Parayı nereden bulacaksın’’ Parayı Saray’dan bulacağım. Parayı Mehmet Şimşek’in ve diğerlerinin silinen borçlarından bulacağım. Maliye Bakanının ‘’fındık fıstık parası’’ dediği kiralanan araba paralarından bulacağım. Sen Mehmet Cengiz’e parayı nereden bulduysan oradan bulacağım. Halkımızı hacizcilerin ve tefecilerin elinden kurtaracağız. Ayrıca çiftçi borçları da bu paketin içinde yer alacak.
Teşekkür ediyorum.
****
Ben Meral Akşener ve ekibine güveniyor ve inanıyorum. 32 Yıl bankacılık yapmış biri olarak bu projenin kolaylıkla hayata geçirileceğini biliyorum. Çok büyük bir sosyal sorunumuzdur. Bu sorunun çözülmesi toplumsal huzur ve mutluluk için şart ve elzemdir.
Beştepe Sarayda tüketilen 1 yıllık badem unu ve organik bal masrafından fazla bir şey değildir.
Yolun açık olsun Sayın Meral Akşener
Temel Sağıroğlu
Göreve geldiğimiz de ilk 100 gün içerisinde 5 milyon vatandaşımızın tüketici kredisi, kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarından doğan borçlarını satın alacağızˮ dediniz. Biraz açıklarmısınız?
Bireysel kredi ve kredi kartı borcundan dolayı 2018 yılının ilk dört ayında 300 bin kişi yasal takibe alındı” Bu rakamların altında milyonlarca aileyi sarsan trajediler yatmaktadır. 2017 yılında 32 milyon kredi kartı borçlusu vardı. Türkiye Bankalar Birliği raporuna göre ise 4 milyon 700 kişi kredi kartı ve bireysel kredi alacakları yüzünden “yasal takibe düşmüş durumda. Evine ekmek, çocuğuna süt bile götürmekte zorlanan işsizlerimizi, borç krizi içinde debelenen emeklilerimizi, açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilen asgari ücretlimizi, üniversite diploması verilip iş verilmeyen ve hayatlarının baharında borç bataklığına itilen gençlerimizi bu yükten kurtarmak bizim boynumuzun borcudur. Göreve geldiğimizde ilk 100 gün içerisinde, hiç vakit kaybetmeden Türkiye Dayanışma Fonuʹnu kuracağız. 30 Nisan 2018 itibariyle borçları yasal takibe ya da yakın takibe alınmış olan ve de borçları tahsilat şirketlerine satılmış olan 5 milyon vatandaşımızın tüketici kredisi, kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarından doğan borçlarını satın alacağız. Asgari ücretle çalışanların, Emeklilerimizin, işsizlerin ve gazi ile şehit yakınlarının takip ve icrada ki borçlarının tamamını, düşük gelirle çalışan vatandaşlarımızın ve öğrencilerimizin borçlarının en az yüzde 80’ini sileceğiz. Kalan borçlarını ise faizsiz 10 yıla kadar taksitle ödeme imkânı vereceğiz.
Bu proje birçok insan tarafından heyecan ve sevinçle karşılansa da bazı kesimler tarafından da tepkiyle karşılandı. Her şeye rağmen kredi ve kredi kartı borcumu ödedim benim için ne yapılacak diyenler ve bu projenin kaynağını soranlar var. Bu konuda bilgi verir misiniz?
Sağlıklı ve iyi toplumların en önemli özelliği bu toplumun fertlerinin mutlu, huzurlu ve refah içerisinde yaşamalarına bağlıdır. Refahın temel koşulu ise insanların ekonomik anlamda iyi bir gelir düzeyinde olmalarıdır. Toplumda gelir düzeyi arttıkça insanlar ekonomik anlamda rahat nefes alırlar. Borçlu insan mutsuz insandır. Borçlu insan huzursuz insandır. Borçlu insan mahcup insandır. Borçlu insan bunalımlı insandır. Bizler bir parça ekmeğini sorgusuz sualsiz bölüşmüş bir milletiz. Bizler merhametin tanımını yapmış ve bu sözcüğe mana katmış bir milletiz. Borcunu ödeyen vatandaşlarımıza bir daha hiç borç almaya ihtiyaç duymayacakları bir ekonomi vadediyoruz. Başları sıkıştığında onların da yanında olacağımızın garantisini veriyoruz. 2015 yılında Chp’nin vaat ettiği ʹher bayram birer ikramiyeʹ kampanyası için de kaynak nerede diyen AKP hükümeti çok manidar bir şekilde emekliye her bayram biner lira ikramiye vereceğini açıkladı. Demek ki istenirse kaynak bulunabiliyormuş. Kaldı ki bunun için 8 milyar liralık bir kaynak yeterli olmaktadır. Bu rakam bütçenin %1 dahi değildir. Silinen Vergi borçlarının faizlerinden daha düşüktür. Maliye Bakanı tarafından Fındık fıstık parası denilerek makam araçlarına ödenen tutardan, en üstekinden en alttakine kadar Devleti yönetenlerin şaşalı ve gösterişli yaşamları için harcanan paralardan daha azdır. Bir Dayanışma fonu kurulacak ve bu proje bu fon üzerinden yürütülecektir.
Merak edilen bir konu daha var. Henüz kanuni takibe düşmemiş ama kredi borçlarından dolayı ciddi bir şekilde ödeme sıkıntısı yaşayan vatandaşlarımız var. Onlardan biri ile bizzat ben görüştüm. Kendisi Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekli ve konut kredisi alarak ev sahibi olmuş üst rütbeli bir subayımız. Kendisi kredi taksitlerini ödemekte sıkıntısı yaşıyor. Bu durumda olanlar için bir planınız var mı?
Öncelikle vatanımız, canımız, malımız, ırzımız ve namusumuzun müdafaası gibi mukaddes bir görevi ifa eden Askerlerimiz, polislerimiz emekli olduğunda dahi bir eve sahip olamıyorlarsa, bunun için kredi kullanmak zorunda kalarak, ödeme sıkıntısı yaşıyorlarsa bizlerin aldığı nefes bile züldür, haramdır. Bu ülke yanlış politikaların sonucunda bu duruma gelmiştir. Bir tarafta zevki sefa içinde yaşayan bir kesim diğer tarafta sadaka ile geçinen, çöplüklerden beslenen, borcunu ödeyemeyen, cinnet geçirerek eşine çocuklarına ve kendisine zarar veren bir kesim vardır. Elbette bu insanlar içinde gereken neyse yapılacaktır. Faizini fonumuzun karşılayacağı taksit erteleme veya bir takvim yılı içinde ödemesiz aylar oluşturma seçenekleri vatandaşımızın tercihine sunulacaktır.
Hangi tarihe kadar olan borçlar satın alınacak.
30 Nisan 2018 itibariyle borçları yasal takibe ya da yakın takibe alınmış olan, ve de borçları tahsilat şirketlerine satılmış olan tüm borçları kapsamaktadır.
Yani 30 Nisan 2018 tarihine kadar olan tüm borçlar öyle mi?
Doğrudur.
Peki bu tarihten sonra kanuni takibe alınan, varlık şirketlerine satılan borçlar ne olacak.
30 Nisan tarihinden sonra 24 Hazirana kadar olan süre 55 gündür. Bu süre içerisinde ödenmeyen krediler Bankalarca idari takibe alınır. Kanuni takibe alınması için yasal süre 90 gündür. Bu yüzden 30 Nisan 2018 tarihinden sonra ödenemeyen krediler için kanuni takip ve icra işlemleri başlatılamaz. Allah’ın izni, aziz milletimizin iradesiyle yönetimi devraldığımız da bu tür sorunlar son bulacaktır.
Bu durum suiistimallere neden olabilir mi? Yani ödeme gücü olanlar da taksitlerini ödememe gibi bir düşünceye kapılabilir mi?
Bu millet böyle bir şeye asla tenezzül etmez. Eğer suiistimal edilecek olunursa bu tarihten önceki ödeme performanslarına bakılarak suiistimaller kolayca ortaya çıkarılır. Ama gerçekten ödeme sıkıntısına düşenler olursa bu projeden onlarda faydalanırlar.
Son olarak bir mesajınız var mı?
Ne zaman bu millette güzel bir şeyler yapılmak istenirse hemen itiraz ediyorlar. Bahane üretiyorlar. Baltalamak istiyorlar. Bu projede bunlardan biridir. Bizi en fazla sinirlendiren şu sözdür. ‘’Parayı nereden bulacaksın’’ Parayı Saray’dan bulacağım. Parayı Mehmet Şimşek’in ve diğerlerinin silinen borçlarından bulacağım. Maliye Bakanının ‘’fındık fıstık parası’’ dediği kiralanan araba paralarından bulacağım. Sen Mehmet Cengiz’e parayı nereden bulduysan oradan bulacağım. Halkımızı hacizcilerin ve tefecilerin elinden kurtaracağız. Ayrıca çiftçi borçları da bu paketin içinde yer alacak.
Teşekkür ediyorum.
****
Ben Meral Akşener ve ekibine güveniyor ve inanıyorum. 32 Yıl bankacılık yapmış biri olarak bu projenin kolaylıkla hayata geçirileceğini biliyorum. Çok büyük bir sosyal sorunumuzdur. Bu sorunun çözülmesi toplumsal huzur ve mutluluk için şart ve elzemdir.
Beştepe Sarayda tüketilen 1 yıllık badem unu ve organik bal masrafından fazla bir şey değildir.
Yolun açık olsun Sayın Meral Akşener
Temel Sağıroğlu
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.