Türk futbolu iyice çığırından çıktı. Süper lig zaten tatsız tuzsuz hale getirildi.Ama hiç olmazsai Milli Futbol Takımı'nın canına okumasa. FETÖ’nün Fenerbahçe’ye kumpas kurmasından beridir Türk futbolunun kalitesi yerlerde. Birkaç kulüp başkanı kaliteli futbol için çırpınıyor ama bir yere kadar. Bir de Ali Koç faktörü var. Ali Koç maddi manevi her türlü fedakârlıkta bulunarak Fenerbahçe’yi ve Türk futbolunu bir yerlere getirmeye gayret diyor. Ama Fenerbahçe ve Ali Koç, iyiye dair ne yaparsa yapsın birileri sürekli olarak rahatsız. FETÖ’nün alt edemediği Fenerbahçe’ye karşı birilerinin öfkesi hâlâ var. FETÖ’nün Fenerbahçe’yi şikece gösterme gayretine destek verenlerin bazıları, Fenerbahçe’nin masumiyetin ortaya çıkmasından rahatsız. Ellerine her fırsat geçtiğinde, haklı veya haksız olup olmadığına bakmaksızın Fenerbahçe’ye hücum ediyorlar. Aslında Fenerbahçe Spor Kulübü işin bahanesi. Esas hedef, Atatürkçü duruşundan vazgeçmeyen Fenerbahçe taraftarlarını takımdan soğutmak. Yanış idare edilişi, hakem hataları derken Türkiye’de futbol aşkı tükense de, futbola duyulan ilgi günden güne azalsa da Fenerbahçelilerin ve Beşiktaşlıların duruşunda ve takımlarına olan sevgisinde ve sahip çıkmasında zerre kadar eksilme yok. Eskiden TFF’nin başında çok güçlü güçlü ve dirayetli insanlar bulunurdu. Şimdilerde TFF yönticileri ne yazık ki zayıf bir görüntü veriyor.Türk futbol camiasında yeteri kadar karşılıkları ne yazık ki yok gibi. Ne yapsalar işe yaramıyor. Mesela TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin adı geçince milletin suratı ekşiyi veriyor. Anladığım kadarıyla tüm eleştirilere rağmen  ballı börekli bir makam olan TFF başkanlığını bırakmak istemiyor. Herhalde büyük yerdekiler, bazı büyükler Mehmet Büyükekşi’nin futbolu idare etmesinde memnun olacak ki başta Fenerbahçe olmak üzere birçok kulübün  TFF başkanlığına itiraz edişleri ciddiye alınmıyoor. Sonuç da siyaset futbolun kalbine kadar çöreklenmişe lakin ses çıkaran yok. Sadece Büyükekşi’mi? Birde suratından mutsuzluk akan, beden dili ile insanlar üzerinde negatif duygu ve düşünceler yaratan TFF Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Altıntop vakası var ki dillere destan. Adam açık açık kendini bulunmaz Hint kumaşı ilan etti ve çıktı dedi ki; “Benim Türkiye'ye ihtiyacım yok, Türkiye'nin bana ihtiyacı var.” Yahu sen kim Türk futbolu kim? Türkiye’nin sana neden ihtiyacı olsun? Bunca zaman Türk futboluna ne kattın? Seni oraya kim seçip getirdi? “Benim Türkiye'ye ihtiyacım yok, Türkiye'nin bana ihtiyacı var.” sözlerini nasıl edebilirsin? Bu neyin özgüveni. Bu nasıl bir söz? "Benim Türkiye’ye ihtiyacım yok" ne demek? Dilimin ucuna bir söz geliyor ama neyse. İşin gelmiyorsa bas git efendim. Bugün elimde yetkim olsa çoktan kapının önüne koyardım. Koca Türkiye’yi bu bu şekilde kimse aşağılayamazsın. Seni o makamda zorla tutan mı var? Seni bu yanlış düşünce, değerlendirme ve algılarından kurtulman için acilen iyi bir r psikiyatriste görünmen lazım. Türkiye’ye ve Türk Milletine saygı duyman, saygılı olman gerekir. Herşeye rağmen ama her şeye rağmen bir Türk vatandaşı olarak, devletinden ve ülkesinden gurur duyan biri olarak bu sözünden dolayı rahatsız oldum ve teessüf ederim “Türkiye’nin bana ihtiyacı var” cümlen tam bir abeste iştigal, laubalilikten öte bir lakırdı değil. Bir de dillere destan  milli takım antrenörümüz var. Kim bu adam yahu? Arda Güler gibi hepimizin gururu, dünya markası genç insanımıza yaptığı revamı? Çek formayı elinden al. “Benim Türkiye'ye ihtiyacım yok, Türkiye'nin bana ihtiyacı var” gibi sözler sarf eden Hamid Altıntop gibi bir TFF yönetici olursa, elin adamı Vincenzo Montella da senin milli değerin, çocuklarımızın idolü Arda Güler’e hak etmediği saçma sapan muameleyi yapar. MHK ve Türk futbol hakemlik müessesi zaten başka bir hikâye. Büyükekşi’si Altıntop’u, Vincenzo Montella’sı da dahil cümlesi, olasılıkla bu Avrupa Futbol Şampiyonası sonrasında zaten valizlerini toplayıp çekip gidecektir. Öyle ona buna saat almak, hediye etmek falan bunlar boş işler. Bu saaten sonra Arda’ya yapılan muameleye dönük bin bir çeşit açıklama yapsanız da zerre kadar değeri yok. Arda’nın yerinde olsam bu turnuvayı bırakır giderim. Buyurun futbolu siz oynayın derim.