Çanakkale Haber

15 MART 2017 ʹDÜNYA TÜKETİCİ HAKLARI GÜNÜ

YEREL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 15.03.2017 - 16:02, Güncelleme: 15.03.2017 - 16:02 3440+ kez okundu.
 

15 MART 2017 ʹDÜNYA TÜKETİCİ HAKLARI GÜNÜ

Açıklamada, “Bizler Tüketiciyi Koruma Derneği Yöneticileri, üyeleri ve bizi destekleyen tüketicilerimizle birlikte Dünya Tüketici Hakları Günüʹnü kutlamak ve tüketicilerimizin ne kadar korunduğunu anlamak ve anlatmak taleplerimizi haykırmak için 15 Mart dünya Tüketici Günü ve Haftası alanlardayız. Tüketicilerin korunması amacıyla çıkarılan yasalar, yasanın yürürlüğe girdiği günden bugüne kadar tüketicilerin tam anlamıyla korunmaları söz konusu olmadığı gibi, hak ihlalleri artarak devam etmektedir.  Tükoder olarak elde etmiş olduğumuz hakları korumak yeni ve kalıcı kazanımlar elde etmek için, daha çok birleşmeye, daha çok örgütlenmeye ve daha çok mücadele etmeye kararlıyız” ifadeleri kullanıldı. “DÜNYANIN EN PAHALI AKARYAKITINI KULLANMAYA DEVAM EDİYORUZ”  Devletin tüketicileri koruyucu tedbirler almak orunda olduğunu belirten TÜKODER buna rağmen siyasi iktidarların buna uygun davranmadığına işaret etti. Açıklamada, “Ülkemizde Anayasa değişikliği için referandum yapılacağı bir ortamda, hala Kanun Hükmünde Kararnameler ile ˮYabancılara satılan konutlarda KDV alınmaması” ve “6502 Sayılı Yasanın Ön ödemeli konut satışında sözleşmeden dönme başlıklı 45/1 ve 45/3 maddeleri” vb. Tüketicilerin kazanılmış hakları ellerinden alınmaktadır.  Tüm bu uygulamalar göz önüne alındığında biz tüketiciler hala dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanmaya devam ediyoruz. Elektrikte kayıp kaçak bedelleri ve diğer kesintiler dağıtım bedeli adı altında alınmaya devam ediyor. Yüksek yargı tarafından haksız ve hukuksuz olarak tüketicilerden alınan kayıp kaçak iptalinin hükümet tarafından uygulanması bir yana, hükümet hukuksuz bir şekilde yargı kararını yok saymak üzere kanun çıkarmaktadır. İthal edilen doğalgaz fiyatları ucuzlamasına rağmen tüketicilere yansıtılmıyor. İletişim ücretleri ilave vergiler nedeniyle hala çok yüksek. Haksız ve hukuksuz olarak alınan sabit ücretlerle (telefon, elektrik, su ve doğalgaz) daha pahalı yaşamaya devam ediyoruz. Yüksek yargı kararlarıyla haksız ve hukuksuz olduğu tespit edilen banka dosya masrafları ve kredi kartları aidatları kesintilerinin devam etmesi için yasalar çıkartılıyor. Tüketici derneklerinin üretim ilişkilerinde rolü arttırılmalı, yetki ve sorumluluk sınırları genişletilmeli teşvik edilmelidir. Bu bağlamda ekonomik demokrasinin sağlanması için başta; BBDK, EPDK, UKOME, Rekabet Kurulu, RÜTÜK, başta olmak üzere toplumun genelini ilgilendiren tüm sosyal ve ekonomik kurul ve kuruluşlarda tüketicilerin etkin temsili sağlanmalıdır. Her gün artarak çığ gibi büyüyen tüketici sorunlarının önüne geçmek için tüketici sorunlarına anında müdahale edebilecek, bu konudaki düzenlemeleri ve planlamaları yapabilecek tam yetkili bir Tüketici Üst Kurulu kurulmalı ve bu oluşumda tüketici örgütlerinin etkin temsili sağlanmalıdır. Aldatıcı, yanıltıcı ve istismar edici reklam, ilan ve tanıtımları engelleyecek önlemler alınmalıdır. Tüketicilerin kullandıkları ürünlere ilişkin tam ve eksiksiz bilgilenme haklarını sonuna kadar gözetilmelidir. Genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin (GDO) ithalatı, üretimi ve tüketiminde mevzuatı AB standartları ile uyumlu hale getirilmelidir. Çevre ve insan sağlığını tehdit eden, Baz istasyonları son Danıştay kararı doğrultusunda yaşam alanlarının dışına çıkarılmalıdır. Sanal ortamda her geçen gün büyüyen bir pazar haline gelen uzaktan satışların kayıt içine kontrollü ve denetimli bir biçimde alınması sağlanmalıdır. Bütçe açıklarını kapatmanın tek yolunun vergi salmak olduğu düşüncesinde olan siyasi iktidarlar, halkımızı ve tüketicilerimizi Dünya’nın en yüksek vergisini ödeyen vergi mükellefleri haline getirmiştir. Çalışanlar ve emeklilere yapılan ücret artışında oldukça cimri davranan hükümetler başta akaryakıt olmak üzere her türlü mal ve hizmetlere yapılan zamları otomatiğe bağlayarak hayatı çekilmez hale getirmişlerdir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da tüketicilerin sahip olduğu yeni hakların, tüketiciler tarafından bilinmemesi, tüketicilerin bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi konusunda yapılan çalışmaların yetersiz olması, Tüketici dernekleri gönüllülük esasına göre çalışmaktadır, kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenmediği için güçsüz bırakılmaktadır. Tüm bu olumsuz tabloya rağmen, bizler tüketiciler olarak, tüketici örgütleri olarak; Tükoder olarak elde etmiş olduğumuz hakları korumak; yeni ve kalıcı kazanımlar elde etmek için, daha çok birleşmeye, daha çok örgütlenmeye ve daha çok mücadele etmeye kararlıyız. Tüketicilerimize kutlu olsun. Çocuklarımızın geleceği için, insanca yaşamak için sesimizi çıkaralım, mücadele edelim, örgütlenelim” denildi.
Açıklamada, “Bizler Tüketiciyi Koruma Derneği Yöneticileri, üyeleri ve bizi destekleyen tüketicilerimizle birlikte Dünya Tüketici Hakları Günüʹnü kutlamak ve tüketicilerimizin ne kadar korunduğunu anlamak ve anlatmak taleplerimizi haykırmak için 15 Mart dünya Tüketici Günü ve Haftası alanlardayız. Tüketicilerin korunması amacıyla çıkarılan yasalar, yasanın yürürlüğe girdiği günden bugüne kadar tüketicilerin tam anlamıyla korunmaları söz konusu olmadığı gibi, hak ihlalleri artarak devam etmektedir.  Tükoder olarak elde etmiş olduğumuz hakları korumak yeni ve kalıcı kazanımlar elde etmek için, daha çok birleşmeye, daha çok örgütlenmeye ve daha çok mücadele etmeye kararlıyız” ifadeleri kullanıldı. “DÜNYANIN EN PAHALI AKARYAKITINI KULLANMAYA DEVAM EDİYORUZ”  Devletin tüketicileri koruyucu tedbirler almak orunda olduğunu belirten TÜKODER buna rağmen siyasi iktidarların buna uygun davranmadığına işaret etti. Açıklamada, “Ülkemizde Anayasa değişikliği için referandum yapılacağı bir ortamda, hala Kanun Hükmünde Kararnameler ile ˮYabancılara satılan konutlarda KDV alınmaması” ve “6502 Sayılı Yasanın Ön ödemeli konut satışında sözleşmeden dönme başlıklı 45/1 ve 45/3 maddeleri” vb. Tüketicilerin kazanılmış hakları ellerinden alınmaktadır.  Tüm bu uygulamalar göz önüne alındığında biz tüketiciler hala dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanmaya devam ediyoruz. Elektrikte kayıp kaçak bedelleri ve diğer kesintiler dağıtım bedeli adı altında alınmaya devam ediyor. Yüksek yargı tarafından haksız ve hukuksuz olarak tüketicilerden alınan kayıp kaçak iptalinin hükümet tarafından uygulanması bir yana, hükümet hukuksuz bir şekilde yargı kararını yok saymak üzere kanun çıkarmaktadır. İthal edilen doğalgaz fiyatları ucuzlamasına rağmen tüketicilere yansıtılmıyor. İletişim ücretleri ilave vergiler nedeniyle hala çok yüksek. Haksız ve hukuksuz olarak alınan sabit ücretlerle (telefon, elektrik, su ve doğalgaz) daha pahalı yaşamaya devam ediyoruz. Yüksek yargı kararlarıyla haksız ve hukuksuz olduğu tespit edilen banka dosya masrafları ve kredi kartları aidatları kesintilerinin devam etmesi için yasalar çıkartılıyor. Tüketici derneklerinin üretim ilişkilerinde rolü arttırılmalı, yetki ve sorumluluk sınırları genişletilmeli teşvik edilmelidir. Bu bağlamda ekonomik demokrasinin sağlanması için başta; BBDK, EPDK, UKOME, Rekabet Kurulu, RÜTÜK, başta olmak üzere toplumun genelini ilgilendiren tüm sosyal ve ekonomik kurul ve kuruluşlarda tüketicilerin etkin temsili sağlanmalıdır. Her gün artarak çığ gibi büyüyen tüketici sorunlarının önüne geçmek için tüketici sorunlarına anında müdahale edebilecek, bu konudaki düzenlemeleri ve planlamaları yapabilecek tam yetkili bir Tüketici Üst Kurulu kurulmalı ve bu oluşumda tüketici örgütlerinin etkin temsili sağlanmalıdır. Aldatıcı, yanıltıcı ve istismar edici reklam, ilan ve tanıtımları engelleyecek önlemler alınmalıdır. Tüketicilerin kullandıkları ürünlere ilişkin tam ve eksiksiz bilgilenme haklarını sonuna kadar gözetilmelidir. Genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin (GDO) ithalatı, üretimi ve tüketiminde mevzuatı AB standartları ile uyumlu hale getirilmelidir. Çevre ve insan sağlığını tehdit eden, Baz istasyonları son Danıştay kararı doğrultusunda yaşam alanlarının dışına çıkarılmalıdır. Sanal ortamda her geçen gün büyüyen bir pazar haline gelen uzaktan satışların kayıt içine kontrollü ve denetimli bir biçimde alınması sağlanmalıdır. Bütçe açıklarını kapatmanın tek yolunun vergi salmak olduğu düşüncesinde olan siyasi iktidarlar, halkımızı ve tüketicilerimizi Dünya’nın en yüksek vergisini ödeyen vergi mükellefleri haline getirmiştir. Çalışanlar ve emeklilere yapılan ücret artışında oldukça cimri davranan hükümetler başta akaryakıt olmak üzere her türlü mal ve hizmetlere yapılan zamları otomatiğe bağlayarak hayatı çekilmez hale getirmişlerdir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da tüketicilerin sahip olduğu yeni hakların, tüketiciler tarafından bilinmemesi, tüketicilerin bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi konusunda yapılan çalışmaların yetersiz olması, Tüketici dernekleri gönüllülük esasına göre çalışmaktadır, kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenmediği için güçsüz bırakılmaktadır. Tüm bu olumsuz tabloya rağmen, bizler tüketiciler olarak, tüketici örgütleri olarak; Tükoder olarak elde etmiş olduğumuz hakları korumak; yeni ve kalıcı kazanımlar elde etmek için, daha çok birleşmeye, daha çok örgütlenmeye ve daha çok mücadele etmeye kararlıyız. Tüketicilerimize kutlu olsun. Çocuklarımızın geleceği için, insanca yaşamak için sesimizi çıkaralım, mücadele edelim, örgütlenelim” denildi.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.