Çanakkale Haber

HARBİYELİ TEĞMENLERİN ASKERİ HABİTUSU VE YENİ ANAYASA - I

GÜNCEL 06.09.2024 - 11:19, Güncelleme: 06.09.2024 - 11:19 52979 kez okundu.
 

HARBİYELİ TEĞMENLERİN ASKERİ HABİTUSU VE YENİ ANAYASA - I

Asker kişilerde askeri zihniyetin ve askeri habitusun doğuşu

Birkaç gündür Kara Harp Okulu 2024 mezunu teğmenlerin resmî törenler sonrası kılıçlarını göğe kaldırıp hep birlikte okudukları “subaylık andı” bir anda ülkenin gündemini meşgul etmeye başladı. Teğmenlerin o tarihten kopup gelen, Mete Han’nın ordularını çağrıştıran kararlı ve gösterişli vatan millet için ant içişlerine karşı gösterilen tepkilerin bazıları mide bulandırırken, bazılarının da açıktan açığa düşmanca saldırılara dönüştüğünü görmek üzücüydü. Sağ duyulu insanlar teğmenlere sahip çıksa da kimi siyasal çıkarcılar teğmenlere saldırmaya devam ettiler. Enteresan olansa  ne akademik dünyadan,  ne de teğmenleri yetiştiren MSÜ Rektörlüğünden teğmenlerin davranışına yönelik bilimsel bir izahın gelmemesiydi. Türk akademik dünyasında “askeri sosyoloji” bağlamında çok az yetişmiş bilim insan vardı. Lakin MSÜ’ de kocaman askeri sosyoloji bölümü eğitimlerine devam ediyordu ve  MSÜ bu konuda hiç topa girmedi. Yetiştirdiği teğmenlerin davranışlarına akademik manada açıklama getiremedi. Çünkü Türkiye’de her şey siyasallaşmıştı. Çünkü MSÜ rektörü siyasal kimlikliydi ve AKP’nin atadığı rektör olma özelliğini nedeniyle MSÜ rektörlüğüne devam ediyordu. Bir tarihçi, subay yetiştire bilir miydi? Subaylık ruhununum, askerlik ruhunun inceliklerini bilerek MSÜ’yü idare edebilir miydi? Oysa ki MSÜ rektörlüğü yapacak kalitede TSK’da görev yapmış emekli olmuş nice prof. ünvanlı emekli subay akademisyenler vardı. Konumuza dönecek olursak; Teğmenlerin davranışlarını bilimsel manada açıklamak ve incelemek varken, her zaman olduğu gibi işi siyasal arenaya taşıyarak genç subayların cezalandırmasını isteyen art niyetli siyasal çıkarcılar derhal sahnede yerlerini alıverdiler. MSÜ bünyesinde çok değerli askeri sosyologların yetiştirildiğini ve görev yaptıklarını yakinen biliyorum. Askeri Sosyoloji Ana Bilim Dalı akademik kadroları TSK komuta heyetine, iktidara ve ortaklarına akademik manada doyurucu bilgiler verebilirdi. Ama yapılmadı. Hemen belirteyim ki ben de bu enstitüden akademik eğitim aldım. Uzman Askeri Sosyolog olmanın verdiği sorumluluk duygusu ile teğmenlerin bu davranışlarına Askeri Sosyoloji bağlamında açıklama getirme ihtiyacı duyuyorum. Yapacağım açıklamalarımın dayanağı askeri sosyoloji alanında okuduğum makaleler, aldığım dersler, yazdığım tez ve makalelerden aldığım bilgiye dayandığı kadar aynı zamanda Kuleli Askeri Lisesi’nde ve Kara Harp Okulu’nda okumuşluğumun, yıllarca süren piyade subaylık hayatımın bölük ve tabur komutanlığı ve karargah subaylığının da verdiği tecrübeye dayandığını daha en başta belirtmek isterim. Kısaca Askeri Sosyoloji; askerlerle ordunun,  ordu ile içinden çıktığı toplum arasındaki ilişkileri  inceleyen bir bilimdir. Yani askerî sosyoloji, silahlı kuvvetlerin iç yönetimini ve yapısını ve diğer devlet ve sivil kurumlarıyla ilişkilerini inceler. Asker-asker, asker-askeri kurum, asker- sivil toplum, askeri kurum- askeri kurum , askeri kurum- devlet bürokrasisi, sivil-asker ilişkilerini araştırır. Kısa askeri sosyoloji bağlamında cevaplanması gereken şey “asker kimdir? Asker nasıl yetişir? Asker de askeri zihniyet nasıl gelişir?” Sorularına cevap vermek zorundayız. Bu konuda sizlere  648648 numaralı “Subayların emeklilik sonrasında sivil hayata uyumu” konulu yüksek lisans tezimi  ve https://dergipark.org.tr/tr/search?q=%C3%B6mer+y%C4%B1ld%C4%B1z&section=articles&scope=journal&aggs%5Bjournal.id%5D%5B0%5D=661 makalemi incelemenizi öneririm. Bu iki akademik çalışmamada özellikle incelediğim iki konu vardı. Askerlik mesleğine ilk adımını atan insanlarda zihniyet değişikliğinin nasıl oluştuğu ve sivil zihniyetten askeri zihniyete nasıl geçtiğiydi. Ama en önemlisi de askerlerde askeri zihniyetin oluşmasına sebep olan askeri habitusların izini sürmekti. 30 Ağustos 2024 yılında mezun olan teğmenlerin askeri habitusal süreçleri yaşamış bir subay olarak ve aynı zamanda subayların bu yaşam döngüsünü uzman askeri sosyolog olarak inceleme yetisine sahibim. Askerlerin sivillere olduğu kadar sivillerin askerlere bakış açılarında da popülist bir bakış açısının olduğunu görenlerdenim.
Asker kişilerde askeri zihniyetin ve askeri habitusun doğuşu

Birkaç gündür Kara Harp Okulu 2024 mezunu teğmenlerin resmî törenler sonrası kılıçlarını göğe kaldırıp hep birlikte okudukları “subaylık andı” bir anda ülkenin gündemini meşgul etmeye başladı.

Teğmenlerin o tarihten kopup gelen, Mete Han’nın ordularını çağrıştıran kararlı ve gösterişli vatan millet için ant içişlerine karşı gösterilen tepkilerin bazıları mide bulandırırken, bazılarının da açıktan açığa düşmanca saldırılara dönüştüğünü görmek üzücüydü.

Sağ duyulu insanlar teğmenlere sahip çıksa da kimi siyasal çıkarcılar teğmenlere saldırmaya devam ettiler.

Enteresan olansa  ne akademik dünyadan,  ne de teğmenleri yetiştiren MSÜ Rektörlüğünden teğmenlerin davranışına yönelik bilimsel bir izahın gelmemesiydi.

Türk akademik dünyasında “askeri sosyoloji” bağlamında çok az yetişmiş bilim insan vardı. Lakin MSÜ’ de kocaman askeri sosyoloji bölümü eğitimlerine devam ediyordu ve  MSÜ bu konuda hiç topa girmedi. Yetiştirdiği teğmenlerin davranışlarına akademik manada açıklama getiremedi.

Çünkü Türkiye’de her şey siyasallaşmıştı.

Çünkü MSÜ rektörü siyasal kimlikliydi ve AKP’nin atadığı rektör olma özelliğini nedeniyle MSÜ rektörlüğüne devam ediyordu.

Bir tarihçi, subay yetiştire bilir miydi?

Subaylık ruhununum, askerlik ruhunun inceliklerini bilerek MSÜ’yü idare edebilir miydi?

Oysa ki MSÜ rektörlüğü yapacak kalitede TSK’da görev yapmış emekli olmuş nice prof. ünvanlı emekli subay akademisyenler vardı.

Konumuza dönecek olursak;

Teğmenlerin davranışlarını bilimsel manada açıklamak ve incelemek varken, her zaman olduğu gibi işi siyasal arenaya taşıyarak genç subayların cezalandırmasını isteyen art niyetli siyasal çıkarcılar derhal sahnede yerlerini alıverdiler.

MSÜ bünyesinde çok değerli askeri sosyologların yetiştirildiğini ve görev yaptıklarını yakinen biliyorum.

Askeri Sosyoloji Ana Bilim Dalı akademik kadroları TSK komuta heyetine, iktidara ve ortaklarına akademik manada doyurucu bilgiler verebilirdi. Ama yapılmadı.

Hemen belirteyim ki ben de bu enstitüden akademik eğitim aldım.

Uzman Askeri Sosyolog olmanın verdiği sorumluluk duygusu ile teğmenlerin bu davranışlarına Askeri Sosyoloji bağlamında açıklama getirme ihtiyacı duyuyorum.

Yapacağım açıklamalarımın dayanağı askeri sosyoloji alanında okuduğum makaleler, aldığım dersler, yazdığım tez ve makalelerden aldığım bilgiye dayandığı kadar aynı zamanda Kuleli Askeri Lisesi’nde ve Kara Harp Okulu’nda okumuşluğumun, yıllarca süren piyade subaylık hayatımın bölük ve tabur komutanlığı ve karargah subaylığının da verdiği tecrübeye dayandığını daha en başta belirtmek isterim.

Kısaca Askeri Sosyoloji; askerlerle ordunun,  ordu ile içinden çıktığı toplum arasındaki ilişkileri  inceleyen bir bilimdir.

Yani askerî sosyoloji, silahlı kuvvetlerin iç yönetimini ve yapısını ve diğer devlet ve sivil kurumlarıyla ilişkilerini inceler. Asker-asker, asker-askeri kurum, asker- sivil toplum, askeri kurum- askeri kurum , askeri kurum- devlet bürokrasisi, sivil-asker ilişkilerini araştırır.

Kısa askeri sosyoloji bağlamında cevaplanması gereken şey “asker kimdir? Asker nasıl yetişir? Asker de askeri zihniyet nasıl gelişir?” Sorularına cevap vermek zorundayız.

Bu konuda sizlere  648648 numaralı “Subayların emeklilik sonrasında sivil hayata uyumu” konulu yüksek lisans tezimi  ve https://dergipark.org.tr/tr/search?q=%C3%B6mer+y%C4%B1ld%C4%B1z&section=articles&scope=journal&aggs%5Bjournal.id%5D%5B0%5D=661 makalemi incelemenizi öneririm.

Bu iki akademik çalışmamada özellikle incelediğim iki konu vardı. Askerlik mesleğine ilk adımını atan insanlarda zihniyet değişikliğinin nasıl oluştuğu ve sivil zihniyetten askeri zihniyete nasıl geçtiğiydi. Ama en önemlisi de askerlerde askeri zihniyetin oluşmasına sebep olan askeri habitusların izini sürmekti.

30 Ağustos 2024 yılında mezun olan teğmenlerin askeri habitusal süreçleri yaşamış bir subay olarak ve aynı zamanda subayların bu yaşam döngüsünü uzman askeri sosyolog olarak inceleme yetisine sahibim.

Askerlerin sivillere olduğu kadar sivillerin askerlere bakış açılarında da popülist bir bakış açısının olduğunu görenlerdenim.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.